Milliyet'in haberine göre; Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun önceki akşam iş ve çalışma dünyası temsilcileri ile yaptığı, 5 saati aşan görüşmenin ana gündemini asgari ücretin 1300 liraya çıkarılması oluşturdu. Bilindiği gibi Ak Parti, tek başına iktidara geldiği 1 Kasım seçimleri öncesi asgari ücretin 1000 TL’den 1300 TL’ye yükseltileceğini vaat etmişti. Türkiye’de asgari ücretle çalışan yaklaşık 5 milyon kişi var.
İş dünyası temsilcileri, görüşmede, ücretin artırılmasına “tamam” derken birçok gerekçe sunarak ortaya çıkacak yükün devletle paylaşılmasını önerdi.
İş dünyasının, “vergi yükü azaltılsın”, “devlet ortaya çıkan yükü karşılasın” gibi öneriler üzerine Davutoğlu’nun endişelerin giderilmesi için ek çalışma talimatı verdiği ve, “1300 liradan geri dönüş yok. Asgari ücretin getirdiği yansımaların daha aza indirilmesi için teknik ve alt yapı çalışmalarını yaptık. Yeni ticaret teşvikleri, kredi kolaylıkları sağlanacak” dediği öğrenildi.
Davutoğlu’nun talimatıyla rakamdan geri adım atılmayacak ama vergi ve prim gibi maliyetlerde kamu olarak ne yapılabileceğine bakılacak. Davutoğlu’nun “nimette de, külfette de birlik” mesajı vererek, “zorluklara birlikte göğüs gereceğiz” dediği kaydedildi.
İşçi ve işveren temsilcileri...
Davutoğlu, önceki gün işveren, işçi, esnaf, memur ve çiftçi kesiminin temsilcileri ile ÇankayaKöşkü’nde 5 saati aşan bir görüşme gerçekleştirdi. Toplantının ana gündemini asgari ücret oluştururken, kıdem tazminatı, işçi sağlığı, kadın istihdamı, çözüm süreci, başkanlık sistemi, yeniAnayasa, kayıt dışı istihdam gibi birçok konuda görüş alışverişinde bulunulduğu öğrenildi.
Geri adım yok
Davutoğlu’nun, “Ocak ayından itibaren asgari ücret 1300 lira olacak. Bundan geri adım yok. Aksini bekleyen varsa, bu beklentiye girmesin. Asgari ücretin getirdiği yansımaların daha aza indirilmesi için teknik ve alt yapı çalışmalarını yaptık. Yeni ticaret teşvikleri, kredi kolaylıkları sağlanacak. İşe girenlerin 1 yıl maaşlarını ödeyeceğiz. Yani üzerinize yük fazla getirmemek için önlemleri alacağız” değerlendirmesi yaptı. Başbakan terörle mücadele sürecinin de Doğu veGüneydoğu’da ticaretin artmasını ve işsizliğin azalmasını sağlayacağını vurguladı.
‘Tüm maaşlarda artış olur’Milliyet’in edindiği bilgilere göre, iş dünyası asgari ücretin desteklenmemesi halinde uğrayabilecekleri zararı grafiklerle anlattı. İş dünyası temsilcileri artışa “tamam” dedi, ancak 1300 liraya çıkarılması halinde şu anda yaklaşık 1500 lira olan bir işçinin maliyetinin 1800-1900 liraya çıkacağını ifade ederek, “yabancı yatırımcılar yatırımı bırakabilir”, “işçi çıkarmalar başlar” gibi endişelerini iletti.
İş dünyası asgari ücret artışı ile birlikte diğer maaşların da bundan etkileneceğini ifade ederek, “Şu anda 1300-1400 lira maaşların da otomatik olarak yükseltilmesi gerekebilir. Bu durumda tüm maaşların artırılması gerektiğinden ek yük ile karşı karşıya kalınabilir” şeklindeki endişelerini anlattı.
Katılımcılar, “Vergi indirimi olmalı, bu yolla devlet ile bu yükü kaldırabiliriz” mesajını da iletti.
Davutoğlu, asgari ücrette artışın KOBİ’ler için yaratabileceği sıkıntıların dile getirilmesi üzerine KOBİ’ler için asgari ücretin vergi ve sosyal güvenlik primi gibi maliyetlerinde kamu olarak ne yapılabileceğine dair bir çalışma yapılması talimatı verdi. Başbakan, “KOBİ’lerimize taşıyamayacağı yük getirmeyi biz de istemeyiz” dedi.
Emekliler yüzde 10 fazla para alacak
Davutoğlu’nun verdiği söz uyarınca Sosyal Güvenlik Destek Primi kesintilerinin kaldırılmasıyla beraber çalışan emekliler artık yüzde 10 daha fazla maaş alacak. Davutoğlu, yasal düzenleme gerektirmeyen vaatlerin 10 gün içinde hayata geçeceğinin sözünü verdi. Davutoğlu, yapacakları ilk düzenlemenin asgari ücret, ikinci düzenlemenin ise taşeronların kadroya alınması olacağını söyledi. Toplantının ikinci ana gündemini ise kıdem tazminatı konusu oluşturdu. İşveren temsilcilerinin kıdem tazminatının kaldırılması, fona devredilmesi gibi talepleri üzerine Türk-İş Başkanı Ergun Atalay, bu konuda taviz vermeyeceklerini belirterek, kıdem tazminatının kaldırılmasına karşı olduklarını yineledi. Davutoğlu bunun üzerine taraflara “aranızda uzlaşmayı sağlayın” mesajı verdi.
‘Zammın bir kısmını işsizlik fonu ödesin’İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, “Bize asgari ücretin getirdiği 16 milyar liralık bir yük var, bunun en azından yarısını devletimizden talep ediyoruz. Hükümetimiz bunun tamamını da verecek kapasitede. İşsizlik fonunda birikmiş 86 milyar lira para var, o fonda biriken paradan verilebilir” dedi.
Çağlar dün İTO’da gazetecilerle bir araya gelerek basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Geçen günlerde asgari ücretin 1300 liraya çıkarılması halinde hükümetten SGK primi işveren payında 3 puanlık indirim istediği hatırlatılan Çağlar, şunları kaydetti:
“Asgari ücret 1300 liraya çıkmalı evet, bunu savunuyoruz. Fakat bize getirdiği yük var. Biz ‘Gelin bu asgari ücretin bize getirdiği yükü paylaşalım’ diyoruz. O şekilde yatırımlarımızı artırıp, yeni istihdam alanları açacağız. Bu taleplerin çok aşırı talepler olmadığını düşünüyoruz.”
‘Hazine’ seçeneği gündemde
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ise, asgari ücretin işveren üzerindeki maliyeti artırdığını, bu maliyetin bir kısmını Hazine’nin karşılayabileceğini belirtirken, şu anda Merkez Bankası’nda değişiklik yönünde bir çalışmanın ise olmadığını belirtti.
BloombergHT’ye konuşan Zeybekci, asgari ücret artışının etkisini azaltacak bir çalışma yaptıklarını ve çalışmayı da açıklayacaklarını söyledi.‘Tekstil üretimi dışarı kaçabilir’ İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tarıverdi, hükümetin asgari ücreti 1300 liraya çıkarması ve bunun maliyetinin tamamının sanayiciye yüklemesi durumunda hazır giyim sektörünün çok ciddi sıkıntılar yaşacağını ve üretimin çevre ülkelere kayabileceğini söyledi. Türkiye hazır giyim ve konfeksiyon ihracatının yaklaşık yüzde 75’ini İHKİB üyeleri gerçekleştiriyor. Reuters’a konuşan Tanrıverdi, “Asgari ücretteki artış şayet sanayi üzerinden olursa bunun bizi daha geriye götüreceğini ve bir çok firmamızın yurtdışına kaçacağını düşünüyorum. Bir çok firmanın burayı kapatıp çevre ülkelerde üretime başlayacağını öngörüyoruz” dedi. Tanrıverdi üretimin kayabileceği ülkeler arasında Romanya, Bulgaristan,Slovakya, Moldova, Mısır gibi ülkeleri saydı.