Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) “Ombudsman Halkla Buluşuyor” programları kapsamında bazı temaslarda bulunmak için İzmir’e geldi. İlk olarak İzmir’deki bir otelde basın mensupları ile bir araya gelen Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç’a kamu denetçileri Arif Dülger, Celile Özlem Tunçak, Hüseyin Yürük ve Saadettin Kalkan eşlik etti. Kamu Denetçiliği Kurumu’nun yeni bir kurum olduğunu ve bilinirliği arttıkça şikayet sayısının artacağını belirten Malkoç, 2017 yılında yapılan 17 bin 131 başvurunun 4 bin 758’inin eğitim-öğretim alanında yapılan şikayetler olduğunu açıkladı. Malkoç, “2017 yılı içerisinde 17 bin 131 başvuru yapıldı. Bunların yüzde 19’unu dostane çözüm şeklinde çözüme bağladık. Hem vatandaşın işi çözüldü hem de mahkemeye gitmeye gerek kalmadı. Ama kurumumuz halk tarafından yeterince tanınmıyor. Ne kadar halk tarafından bilinirse idare ile insan arasında birçok sorunun mahkemeye intikal etmeden çözüleceği kanaatindeyiz” şeklinde konuştu.
“ALTERNATİF ÇÖZÜM YOLLARINDAN BİRİ”
Kamu Denetçileri Kurumu’nun 5 yıldan bu yana faaliyetlerini sürdürdüğünü anlatan Malkoç, “Kamu denetçiliğinin görevi insanların şikayetleri doğrultusunda idareyi denetimdir. Önemli olan husus demokrasinin değişik aşamalarında toplumların talepleri ister istemez farklılaşıyor. Siyasetçiler, hukukçular ihtiyaçları karşılamak için değişik hizmet birimleri kurdukları gibi bu birimlerin gereği gibi insanlara ulaşıp ulaşmadığını, hizmetler esnasında hukuka uygun davranıp davranmadıklarını denetlemek istemişlerdir. Hak ihlalleri karşısında akla ilk gelen yer mahkemelerdir. Ancak dünyada hemen mahkemeye müracaat edilmemesi, alternatif çözüm yollarının aranması için çabalar oldukça yoğunlaşmıştır. Sendika, şirket arasında arabuluculuk müessesi oluşmuştur. Mahkeme dışı alternatif çözüm yollarından biri kamu denetçiliği kurumudur. Kamu Denetçileri Kurumu olarak, bize yapılan başvuruları 6 ay içerisinde karara bağlıyoruz. Ücret, pul, harç parası almıyoruz” dedi.
2017’DE 17 BİN 131 BAŞVURU
Çeşitli illerde yaptıkları benzer toplantılarla vatandaşlarla kendi haklarını arama yolları konusunda karşılıklı görüş alışverişinde bulunduklarını kaydeden Malkoç, “2017 yılı içerisinde 17 bin 131 başvuru yapıldı. Bunların yüzde 19’unu dostane çözüm şeklinde çözüme bağladık. Hem vatandaşın işi çözüldü hem de mahkemeye gitmeye gerek kalmadı. Ama kurumumuz halk tarafından yeterince tanınmıyor. Ne kadar halk tarafından bilinirse idare ile insan arasında birçok sorunun mahkemeye intikal etmeden çözüleceği kanaatindeyiz. Biz vatandaşın avukatlığını yapıyoruz ama idareye de yol gösteriyoruz. Önceki yıllarda olduğu gibi 2017 yılında en fazla başvuru kamu görevlileri tarafından yapıldı. Tayin, özlük hakları, disiplin gibi konularında. 5 yıllık ortalaması yüzde 30 civarında. Geçen yıl eğitim alanındaki şikayetler kamu personelinin şikayetlerini yakaladı ve geçti. Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullar, ÖSYM ve YÖK konusunda şikayetler geçen sene birinci sırayı aldı. Bu yıl ilk üç ayda denge bu doğrultuda gidiyor. Ardından yerel yönetimlerle ilgili şikayetler geliyor. Kurumumuz tanındıkça yerel yönetimlerden daha fazla şikayet geleceğini düşünmekteyim. Geçmişte bir kamu görevlisi verdiğimiz karara uymayacağını söyledi, ’bizim kararımıza uymayan bir kamu görevlisi makamında oturamaz’ dedik. Kısa bir süre sonra makamından ayrılmak zorunda kaldı” şeklinde konuştu.
İZMİR’DEN 233 BAŞVURU
2017 yılında yapılan 17 bin 131 başvurunun 4 bin 758’inin eğitim-öğretim alanında yapılan şikayetler olduğunu dile getiren Kamu Denetçisi Arif Dülger ise şunları söyledi: “2018 yılı içerisinde şimdiye kadar 543 şikayet birimimize iletildi. 2017 yılında gelen başvurular arasında 233’ü, 2018 yılında ise 22’si İzmir’den yapılan başvurulardır. Bunlar daha çok üniversite öğrencilerinin başvurularıdır.” (Ali Gözeten - Aykut Yeniçağ/İHA)