Habertürk'ten Kemal Öztürk'ün yazısına göre, ABD’ye iltica için yeni rota Küba. İltica edenler 12 yıl Türkiye’ye gelemiyor. 4 ay mülteci kampında tutulanlar var.
Öztürk'ün yazısının bir bölümü şöyle:
Ömer, Meksika’dan sınırı geçtikten sonra ilk sorgusunda Kürt olduğunu, ülkede sıkıntı çektiğini ve bu yüzden iltica etmek istediğini söyledi. Bu nedenle ayrı bir prosedüre tabi tutuldu. İltica edenlerin çoğu bir hikaye uyduruyor. Eşcinsel olduğunu, Hıristiyan olduğunu söyleyenler bile var.
Ömer karakolda 7 gün kaldı. Sonra üzerlerindeki tüm eşyaları alınarak başka kıyafet giydirildi ve bu kez mülteci merkezine gönderildi.
Orada 10 gün daha kaldı. Sonra eşyalarını iade ederek, evraklarını hazırladılar ve iltica sürecinin başladığını, bu süre zarfında serbest olduğunu söylediler.
Kendi imkanlarıyla EL Paso’dan New Jersey’e gelip diğer arkadaşlarını buldu.
Ancak başkaları, Ömer gibi süreci “kolay” atlatamadı.
"İltica edenlerin ABD içindeki hukuki süreci biraz karmaşık. Bu yüzden konuştuklarım konuyu tam bilmiyordu. Bir hukukçuyla görüştüm." ifadelerini kullanan Öztürk, şunları kaydetti:
Wahsington’da hukuk alanında doktora yapan ve daha çok mülteci davalarına giren Avukat Mehmet Işık, süreci şöyle anlattı:
“Kanun 100 mil içinde sınırdan kaçak geçen biri yakalanırsa, deport edilmek zere gözaltına alınır diyor.
Bu yakalanan insanlar, 'İltica etmek istiyorum' dediğinde, bu kişiler için farklı bir hukuki süreç başlar ve bunlar mülteci kamplarına gönderilir.
Burada mülakata alınır.
Kanuna göre iltica etmenin 5 geçerli gerekçesi var:
1. Milliyet olarak (Nationality) azınlık olmak
2. Irksal (Race) azınlık olmak
3. Geldiği ülkedeki iktidara politik muhalif olmak (mesela “gay” olanlar bu madde kapsamına giriyor)
4. Devleti ya da milleti tarafından baskıya maruz kalan bir gruba ait olmak (FETÖ bunu kullanıyor)
5. Dini azınlık olmak
Bunların haricinde iş bulmak, ekonomik sıkıntı çekmek gibi nedenler söyleyenlerin iltica talebi kabul edilmez ve deport edilirler.”