50 yıl sonra gelen ödülü bir an olsun yanından ayırmıyor

Türk sinemasındaki kariyerine 1966 senesinde paspasçı olarak başlayan 68 yaşındaki Yusuf Özel, zamanla ışıkçılık, set amirliği, prodüksiyon amirliği, kamera asistanlığı, prodüksiyon sorumlusu gibi çeşitli görevlerde yer aldı. Yeşilçam’ın unutulmaz isimleri Yılmaz Güney, Sadri Alışık, Zeki Müren, Filiz Akın, Hülya Koçyiğit, Türkan Şoray, Cüneyt Arkın gibi sanatçılarla çalışan Özel, sinema sektöründe geçirdiği 50 yılın ardından da set amiri olarak emekli oldu. Bu süre zarfında hiç evlenmeyen Özel, kalacak bir evi olmadığı için emekli maaşıyla 3. sınıf otellerde kalmaya başladı. 10 gün önce Uluslararası Adana Film Festivali’nde emek ödülü alan Özel, hayatındaki en anlamlı mutluluğu yaşadı. 50 yılın emeğini bir an olsun yanından ayırmayan Özel’in tek arzusu ise ödülüyle yaşayabileceği iki gözlü bir ev. "KIRILACAK DİYE KORKUYORUM" 25’inci Uluslararası Adana Film Festivali kapsamında verilen ödülün hayatındaki ilk ödülü olduğunu belirten Yusuf Özel, hatırlanmanın güzel bir duygu olduğunu ifade etti. ‘Ödülümü koyacak bir evim yok’ diyen Özel, ufak bir otelde kaldığını ve geçimini sağlamakta zorlandığını söyledi. Kalacak bir evi olmadığı için aldığı ilk ödülünün kırılmasından korktuğunu kaydeden Özel, "Evim olsa koyarım bir köşeye o bana bakar, ben ona bakarım. Zor durumdayım. Doğru dürüst geçinemiyorum. Başımı sokabileceğim, ödülümü muhafaza edeceğim bir yer istiyorum" diye konuştu. "BİZE BİR VERİRLERDİ, SIRTIMIZDAN YÜZ KAZANIRLARDI" Sinema sektöründe çalıştığı süre zarfında yaşamının güzel geçtiğini ifade eden Özel, "Zeki Müren dinledim, bu herkese kısmet olmaz. Sevim Tuna’yı dinledim. Yapım sorumluluğu yaptığımız için güzel yerlerde gözüktüm. Dostlarım çoktu ama bize bir verirlerdi, sırtımızdan yüz kazanırlardı" şeklinde konuştu. "TELİF HAKLARINDAN FAYDALANMAK İSTİYORUZ" Görev aldığı filmlerin telif haklarından yararlanmak istediğini de sözlerine ekleyen Özel, "Onlarca yüzlerce çekmiş olduğumuz filmlerden telif hakları diye bir şey var. Bunları kafa oyuncular alıyordu. Bunlar bizi üzüyor. Işık olmazsa, bir reflektör, senaryo, bir ekip oluşturulmazsa, bugün Türk sinemasında bir kare film çekemezsiniz. Biz emekçiler de telif haklarından bir nebze de olsa yararlanmak istiyoruz" ifadelerini kaydetti. (Ferah Vanlı - Suat Metin/İHA)