Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, ABD’nin Gazze’deki insani durumu iyileştirmesi için İsrail’e verdiği 30 günlük sürenin "çok fazla insanın ölümüne" yol açabileceğine işaret ederek, “Bir ay boyunca insanların öldürülmesi, bu çok fazla insan demek” dedi.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Belçika’nın başkenti Brüksel’de düzenlenen AB Zirvesi öncesi gazetecilere açıklamalarda bulundu. Zirvede Ukrayna, Orta Doğu, Gürcistan ve Venezuela olmak üzere dört konuyu ele alacaklarını belirten Borrell, “Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’nin ’Zafer Planı’nı göreceğiz. Bizim için pratik bir bakış açısından Zafer Planı önemlidir. Zafer Planı ile barış planı arasında bağlantı kurmalıyız. Savaşı kazanmak için de, barışı kazanmak için de ikisinin bir arada olması gerekir. Bu yüzden Ukrayna’yı desteklemeliyiz. Sadece askeri açıdan değil, aynı zamanda sivil açıdan da” diye konuştu.
Borrell, “Elektrik. Hiçbir ülke elektriksiz çalışamaz. Elektrik üretiminin yüzde 70’i yok oldu. Yeni jeneratörler sağladık, ancak yeni jeneratörler ertesi gün imha ediliyor. ’Onlar imha ediyor, biz tamir ediyoruz’ döngüsünü durdurmalıyız. Bu daha fazla hava (savunma) desteği anlamına geliyor. Elektrik sisteminin tamamen imha olmasını önlemek için daha fazla hava desteği kapasitesi anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.
“Ukrayna’yı daha güçlü ve daha hızlı bir şekilde desteklemeye devam etmeliyiz” diyen Borrell, “Rusya, Avrupa için varoluşsal bir tehdittir. AB ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemeye devam etmesini umuyorum. Ukrayna’yı destekleyen AB Askeri Yardım Misyonu’na devam ediyoruz. Umarım, görev sürem bitmeden önce Avrupa Barış Fonu ödemelerinin blokesini kaldırmak ve Ukrayna’ya daha fazla askeri destek sağlanmasını öngören bir anlaşmaya varabilirim” şeklinde konuştu. “Orta Doğu’da gördüğümüz şey insani krizin kronikleşmesidir”
Orta Doğu’daki duruma değinen Borrell, “Orada yaşananlar bir felakettir, insani krizin kronikleşmesidir. 18 bin çocuk yetim kaldı. Lübnan nüfusunun yüzde 20’si göç etmek zorunda kaldı. Sadece Lübnan’da 400 bin çocuk evlerini terk etmek zorunda kaldı. Lübnan’daki Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü’ne (UNIFIL) bir saldırı daha oldu. Avrupa Konseyi’nin İsrail güçlerinin UNIFIL’e yönelik saldırılarını güçlü bir şekilde kınamasını umuyorum. Gördüğümüz şey insani krizin kronikleşmesidir” dedi. ABD’ye tepki
Borrell ayrıca, ABD’nin Gazze’ye daha fazla insani yardım girişinin sağlanması için İsrail hükümetine 1 aylık süre vermesine tepki gösterdi. Borrell, İsrail’e 1 ay süre verilmesinin daha fazla insanın ölümüne yol açacağına işaret ederek, “ABD, İsrail’e Gazze’ye insani yardımların erişimini iyileştirmeleri gerektiğini söyledi, 1 ay verdi. Bir ay boyunca insanların öldürülmesi, bu çok fazla insan demek” ifadelerini kullandı. “BM, İsrail hükümeti tarafından her cepheden saldırıya uğradı”
İsrail’in BM’yi hedef alan saldırı ve uygulamalarını da eleştiren Borrell, “Avrupa Konseyi’nin Birleşmiş Milletler’in durumunu ciddiye alacağını umuyorum. Birleşmiş Milletler, İsrail hükümeti tarafından her cepheden saldırıya uğradı. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in antisemitik olduğu düşünülüyor. (BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı) UNRWA’nın bir terör örgütü olduğu düşünülüyor ve İsrail topraklarında faaliyet göstermesi yasaklanıyor. Birleşmiş Milletler birliklerine saldırılıyor ve ‘Gidin, burada yapacak hiçbir şeyiniz yok’ deniyor. Birleşmiş Milletler sisteminin tamamı saldırıya uğruyor. Bunu kabul edemeyiz. UNIFIL’in bir görevi var ve askerleri risk altında. AB ülkeleri, birliklerinin kalmasına karar verdi. Kalacaklar, çünkü yapacak işleri var. Belki de UNIFIL’in misyonunun mevcut şartlara uygun olacak şekilde gözden geçirilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu. “Gürcü halkı hangi yöne gitmek istediğine karar vermek zorunda kalacak”
Borrell, “Gürcistan’da açık bir demokratik gerileme var. Bir sonraki seçim karar anı olacak ve Gürcü halkı hangi yöne gitmek istediğine karar vermek zorunda kalacak; Avrupa’ya doğru mu yoksa Avrupa’dan uzaklaşmak mı? Bu bizim için önemli bir an ve Gürcüler için daha da önemli. Çünkü söz konusu olan ülkenin geleceği” dedi. “Maduro, seçim sonuçları doğrulanmadığı sürece demokratik yollarla seçilmiş bir başkan olarak tanınmayacak”
Venezuela’da baskının devam ettiğini savunan Borrell, “Muhalefet liderleri sürgünde veya gizli olmak zorunda. 2 bin kişi hapse atıldı. Muhalefete yönelik ihlaller devam ediyor. Avrupa Birliği, Venezuela halkını demokratik mücadelelerinde desteklemek için tüm araçlarımızı, tüm diplomatik kapasitemizi, tüm önlemleri kullanmaya hazır olmalı. Avrupa Konseyi bunu tartışacak, ancak emin olun ki gereken tüm önlemleri alacağız. Venezuela’daki demokrasiyi desteklemek için gereken tüm önlemleri almaya hazırız, şu andan itibaren Maduro’nun resmi olarak devlet başkanlığını devralacağı ana kadar. Doğrulama olmadan tanınma olmayacağını ısrarla söyleyeceğiz. Seçim sonuçları doğrulanmazsa, tanınma da olmayacak. Maduro, seçim sonuçları doğrulanmadığı sürece demokratik yollarla seçilmiş bir başkan olarak tanınmayacak” ifadelerini kullandı.