Bass, “Seçim günü oy verenlerin sandığa gitmek için kendilerini güvende hissetmek zorunda olmaları önemli. Her iki ülkenin başkentinde bu seçimle ilgili hem büyük bir ilgi hem de bazı endişeler var” dedi.
TÜRKİYE’de 1 Kasım’da yapılacak genel seçimler öncesi Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da bazı il ve ilçelerdeki seçim kurullarının güvenlik gerekçesiyle sandıkların taşınması yöntemini uygulama kararları almaları, Washington’da Amerikan-Türk Konseyi ATC’nin yıllık konferansında da gündeme geldi. ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass, seçimler konusunda Washington’ın kaygılar taşıdığını söyledi ve Türkiye’ye net bir dille sandık güvenliği uyarısında bulundu.
FARKLILIKLARA RAĞMEN
ATC’nin bu sene çeşitli bürokratik sorunlar ve Türk-Amerikan ilişkilerindeki bazı farklılıklar nedeniyle önceki senelere göre sönük geçen yıllık konferansının 34’üncüsünde bir akşam yemeği konuşması gerçekleştiren Bass, önce Türk-Amerikan ilişkilerinin önemine değindi. Bass, ‘İki taraf arasında farklılıklar’ olsa da başta bölgesel riskler ve ortak menfaatler, iki ülkenin birçok nedenle yakın çalışmaları gerektiğini belirtti. Bass, siyasi ve ekonomik konuların ardından da sözü Türkiye’de yapılacak seçimlere getirdi ve şunları söyledi:
BAĞIMSIZ MEDYA VURGUSU
“Başarımız ve ilişkinin önemini devam ettirme, bir ölçüde, Türkiye vatandaşlarının 1 Kasım’daki tercihlerini yansıtacak olan, Türkiye’nin bir sonraki hükümetinin siyasi tercihlerine bağlı olacak. Her iki ülkenin başkentinde bu seçimle ilgili hem büyük bir ilgi hem de bazı endişeler var. Şurası açık ki, çoğu kişi birçok şey bu seçime bağlı gibi hissediyor. Biz tüm Türk vatandaşlarının bu seçimlerde bilinçli bir tercihte bulunma ve oy verme görevini yerine getirme fırsatına sahip olmasının önemli olduğuna inanıyoruz. Bu da Türkiye’nin bugün yüz yüze olduğu zorluklar ve bunları ele almadaki politika seçeneklerine dair bilgilerle ilgili vatandaşlara birçok faklı görüş ve perspektifi sağlayan canlı, bağımsız bir medya gerektirir. Ama aynı zamada seçim günü oy verenlerin sandığa gitmek için kendilerini güvende hissetmek zorunda olmaları anlamına gelir. PKK ve Türkiye’deki başka hiç kimsenin de seçmenler için güvenli bir ortamı engelleyecek çaba içine girmemesi gerektiğini düşünüyoruz.”
KONGRE DE TAKİPTE
Konuyla ilgili Hürriyet’e bilgi veren üst düzey bir Amerikan Kongre yetkilisi de Türkiye’deki seçim güvenliği konusunu dikkatli biçimde takip ettiklerini belirterek şunları söyledi: “Avrupa ve Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı AGİT’in bu seçimlerde Türkiye’ye daha az kişiden oluşan bir heyetle, daha yüzeysel bir çalışma yürütecek bir parlamenter grubu göndereceğini öğrendik. Ancak özellikle güneydoğudaki çatışmaların ardından artan riskler ışığında, AGİT’in kendi bünyesindeki Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi’nin (ODIHR) daha kalabalık bir grupla daha kapsamlı bir gözlemde bulunması gerektiğini düşünenler var.” ABD’nin AGİT’teki temsilciliği bu konudaki sorularımıza cevap vermedi. Ancak AGİT yetkilileri, Türkiye’deki seçimler için Alman Büyükelçi Geert-Hinrich Ahrens başkanlığında 11 kişilik bir heyet oluşturulduğunu, Türkiye’nin her yerine dağılacak 18 kişilik bir gözlemci grubunun ise 4 Ekim’den itibaren çalışmaya başlayacağını belirtti.