Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, ?MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit ile hakim ve savcılar katılıyor.
İLKLER YAŞANIYOR
İlk kez Külliye'de gerçekleştirilen törene CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu katılmıyor.Adli yıl açılışı bu yıl Beştepe'de yapılacağı için CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu katılmayacağını açıklamıştı.
YARGITAY BAŞKANI KONUŞUYOR
Tören İstiklal Marşı ve saygı duruşunun ardından başladı. Kürsüye ilk olarak Yargıtay Başkanı Cirit geldi. Geçen yıldan bugüne kadar önemli değişiklikler olduğuna vurgu yapanYargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit'in konuşmasının satırbaşları şöyle: İstinaf mahkemeleri faaliyete girdi, bunu Yargıtay olarak önemsediğimizi daha önce de ifade etmiştik. Bunun yanısıra yargı üzerindeki ağır iş yükünün kaldırılması için çok önemli toplantılar yaptık. Yargıtayımızın bütün kararlarını kamuoyu erişimine açtık.15 Temmuz, devletin tüm kurumlarında olduğu gibi yargımızda da önemli sarsıntılar meydana getirmiştir. Kişisel ve kurumsal anlamda her türlü fedakarlığa hazır olduğumuzu rahatlıkla söylemek istiyorum.
Çağdaş değerlere sıkı sıkıya bağlı kaldığımız takdirde kültürel çeşitliliğimizi büyük bir zenginliğe dönüştürebiliriz. Gerçek dindarlık ve hoşgörü herkesi dini ve fikriyle hoşgörmektir. Yaradılanı yaradandar ötürü sevmek felsefesi geniş kitlelelere ulaşmıştır. Uzlaşı kültürünü genişletmemiz gerekmektedir. Bizler ancak birbirimizi kucaklayarak uçabiliriz. Darbe kalkışmasından sonra toplum olarak gösterdiğimiz birlik ve beraberlik geleceğ yönelik inancımızı pekiştirmiştir. Terör öncelikle insanların en temel hakkı olan yaşam hakkını tehdit etmektedir. Ülkemizde sürmekte olan terör insan hakları ve demokrasiler için tehdit oluşturmaktadır. Bir insanlık suçu olan teröre karşı birlikte mücadele etmek zorunluluktur. Terör örgütlerinin kullandıkları araçların devletlerin tekelinde olduğu saklanamaz bir gerçektir. Devletler özellikle silahların terör örgütlerinin eline geçmesini önleyici tedbirler almak zorundadır. Teröre destek veren ülkelerin bu silahların bir gün kendilerine çevrileceğini de bilmelidir. Silahın sahibine sadakatı yoktur. Teröre doğrudan destek veren ülkelerin uluslararası sözleşmelere uygun davranmalarını bekliyoruz. Hukuk devleti olarak terörle mücadelenin zorluğu bilinmektedir. Devletimiz hukuktan vazgeçmeden mücadelesini sürdürmektedir.