Çocuklar için 7 yaşın başta sosyalleşme olmak üzere birçok konuda kıymetli bir dönem olduğunu ifade eden Gürkaş, şu bilgilere yer verdi
"Çocuğun okulla tanışmasının akabinde, daha önce hiç karşılaşmadığı kadar büyük bir sosyal ağın içinde bulur kendisini. Bu sosyal ağ çocukların yeni ilişkiler kurmasını sağlarken, yeni sosyal beceriler geliştirmesini de sağlar. Okula başlamasıyla birlikte akademik olarak da yeni kavramlar öğrenmeye başlayan çocuk, bildiklerini geliştirmeye ve yeni çevresine adapte olmaya çalışır. Aynı zamanda 7 yaş civarında arkadaşlık seçimlerini de daha titiz bir şekilde yapmaya başlayan çocuk için okul, aynı zamanda yeni uyum sağlayacağı bir ortamı da ifade eder. Her yeni gelişim dönemi çocuklar için aşılması gereken yeni hedefleri de doğurur. Bu dönemleri sağlıklı bir şekilde aşamayan çocuk, bunu sonraki yaşlara erteler. Bu dönemde ebeveynlerin karşılaştığı önemli konulardan biri olan içe kapanıklık durumu da, okuldaki arkadaşlık ilişkileri sonrasında dikkat çekici bir hal alabiliyor. Ebeveynler bu dönemde sıklıkla uzmanlara şu soruları yöneltiyorlar:
Çocuğum insanlardan neden bu kadar uzak duruyor? Çocuğum neden bu kadar içine kapanık? Çocuğum kalabalık arkadaş gruplarının içine neden girmiyor? Çocuğum neden insanlarının sorularına cevap vermekten bu kadar çekiniyor? Çocuğum arkadaşlarına karşı kendini neden ifade edemiyor? Genellikle bu tarz davranışlar sergileyen çocukların içe kapanık olma ihtimali üzerinde durulur. İçe kapanık yapının bir çeşit kişilik yapısı olma ihtimalinin yanı sıra, ailenin bazı baskıcı davranışları, şiddet ve çeşitli sorumlulukları çocuğa vermemesi de çocuğun içe kapanık olmasına sebep olabilir. Örneğin, çocuğun ebeveyni tarafından sürekli eleştirilerek, baskı gördüğünü düşünün. Yaptığı davranışlar sonrasında cesaretlendirilmeyen çocuk, diğer insanlarla temasa geçme aşamasında da sınırlandıracaktır. Çünkü sürekli yaptığı davranışlardan dolayı cezalandırılan ve eleştirilen çocuk, bir süre sonra insanlarla ilişki kurmamaya başlayacak ve onlardan uzaklaşacaktır. Görüldüğü gibi zamanla öğrenilmiş bir davranış haline de dönüşebiliyor. Bunların yanında çocuklar çok küçük yaşlardan itibaren akranları ile oynaması gerekirken sürekli yalnız ve izole bir halde kalması, gelişimsel bazı basamakları geçmesinin de önüne geçer ve bu içe kapanık olma durumunu güçlendirir. İçe Kapanık Çocuklar İçin Ne Yapılabilir? Öncelikle içe kapanık olup olmadığı konusunda emin olun ve bu durumla ilgili farkındalığınızı arttırın. Siz bu konu hakkında yeteri kadar bilgi sahibi olmazsanız, bir şeyleri değiştiremezsiniz. Çocuğunuza rol model olmaya çalışın. Siz nasıl davranmasını istiyorsanız, onun sizi izlediği ortamlarda o şekilde davranmaya çalışın. Akranlarıyla oynaması için ona olanak sağlayın. Bunun için onu cesaretlendirin ama asla zorlamayın. Çocuğunuzun iletişim kurmak için çabaladığını gördüğünüzde onu cesaretlendirici yaklaşımda bulunun. Başarmasını ve küçük engelleri aşmasını sağlayın, başardığı şeyleri arttırmanız ileride daha büyük engelleri aşmak için onu cesaretlendirecektir. Basit bir oyunda bile sizi yenmesi, onu daha da motive edecektir. Yaşıyla orantılı sorumlulukları üstlenmesini sağlayın. Mümkünse onun görevi haline getirin.Her insan hata yapabilir ve çocuğunuza da hata yapma lüksünü tanıyın. Bu sayede hatalarını telafi etmeyi öğrenecek.
Yaptığı şeylerin mükemmel olmasını beklemeyin. Koşulsuz olarak sevdiğinizi ona zaman zaman hatırlatın ve onu sevgiden mahrum bırakmakla tehdit etmeyin. Onu başardıklarıyla ilgili, üstesinden geldiği durumlarla ilgili onaylayıcı ve destekleyici geribildirimlerde bulunun. Maddelere baktığımızda birçoğunun çocuğunuzu destekleyici konular olduğunu göreceksiniz. Unutmamak gerekir ki onlar sizinle şekilleniyor. Siz ne verirseniz sonucu ona göre farklılaşıyor. Bu noktada sizin davranışlarınızdaki küçük değişiklikler bile çocuğunuzun davranışlarını ve ruh sağlığını inanılmaz boyutlarda etkileyebiliyor."