Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu. Şair Eşref’in bir hicvini aktaran Erdoğan, “İstanbul Büyükşehir Belediyesini devraldığımızda tam da Eşref’in hicvinde olduğu gibi şehrin muslukları hariç her yeri akıyordu. Sokaklardan çöp suları akıyordu, Haliç’ten lağım akıyordu, şehrin 4 tarafından yokluk, yoksulluk, sefalet akıyordu. Rüşvet, yolsuzluk, mezhepçilik, meşrepçilik paçalardan akıyordu. Su derseniz o zaten hiç akmıyordu. Tankerlerin eskilerden kalma çeşmelerin önünde bidon kuyrukları alıp başını gitmişti. CHP’nin tahribatını tamir etmek, enkazını kaldırmak, İstanbul’un suya hasretini gidermek bize nasip oldu. Türkiye’nin 81 vilayetinin tamamında asırlık ihmalleri telafi etmek, her alanda şehirlerimizi mamur etmekte bize nasip oldu. İzmir’in bile suyu yoktu. İzmir’in su sıkıntısını da biz giderdik. Aynı şekilde Van, Diyarbakır biz çözmek durumunda kaldık. Türkiye’nin tarihinde adı yasaklarla, yoksullukla, yoklukla, faşizan baskıyla, zulümle, istismarla adeta özdeşleşmiş olan bir partinin hala aynı kafada gidiyor olmasını ülkemizin talihsizliği olarak görüyoruz. Rahmetli Nurettin Topçu, ‘kendimiz dışında nereye koştuysak gurbette kaldık’ der. Milletimiz kendisiyle aynı rüyayı gören, aynı hissiyatı paylaşan, aynı değerleri yaşayan ve yaşatan, aynı türküleri söyleyen yerli ve milli siyaset ve siyasetçi istiyor. Milletimizi yıllarca kendi değerlerimizin, kültürümüzün, geçmişimizin dışında mecralara koşturmak için çalışanların oyunlarına artık hepimizin de karnı tok. Artık her adımını devlet ve millet düşmanlarıyla birlikte atanlar ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar siyasette yeniden hortlayamayacaklardır. Bu ülkenin Cumhurbaşkanından başlayarak tüm şahsiyetlerine ve kurumlarına saldıran, doğrudan milletin kendisine hakaret eden bu CHP kafası 31 Mart’ta bir kez daha hak ettiği dersi sandıkta alacaktır. Türkiye’yi eski karanlık günlerine döndürmek isteyenler kendi karanlıklarında kaybolup gideceklerdir. Darbelerle, cuntalarla, vesayetle ve bunların aracı olarak kullandıkları medyadan yargıya pek çok araçta ülke yönetmeye alışmış olanlara demokrasinin milli iradenin hakimiyeti zor geliyor. Kaybettikleri mevzileri tekrar kazanmak için yeni senaryolar ve taktikler üretebilecek kadar dahi kabiliyetleri olmayanlar eski usul yöntemleri tedavüle sokuyorlar” açıklamasını yaptı.
“ÜZERİNDE EN KÜÇÜK BİR ŞAİBE OLAN…”
"Milletin hizmetkarlığına talip olduğumuz bu yolda gece gündüz çalışacağız. Noksanlarımız varsa tamamlayacağız, yanlışlarımız varsa düzelteceğiz. Yolunu şaşıranlar varsa ya ıslah ya tasfiye edeceğiz. Daha çok proje üreteceğiz, daha çok yatırım yapacağız, kazanmadık gönül bırakmayacağız” diyerek konuşmasını sürdüren Erdoğan şunları söyledi: "Bunları başardığımızda seçim sonuçları zaten kendiliğinden şekillenecektir. Milletin gönlüne girmeyi amaçladığımız için başarılı olduk. Önümüzdeki seçimlerde de aynı şekilde hedeflerimize ulaşacağız. Genel Başkanından mahalle ve köy temsilcilerine kadar AK Parti kadroları için siyasetin her kademesi bizler için bir hizmet vasıtasıdır. Seçim dönemlerindeki adaylık mücadelesi de bizim için bu hizmeti kimin daha iyi yapacağının yarışı ve takdirinden ibaret bir süreçtir. Bir göreve kimi zaman 2 kimi zaman 12 hatta kimi zaman çok daha fazla kişi talip olur ve sonuçta bir kişi o işi üstlenir. Adayımız belli olduğunda diğer arkadaşlarımız onun yanında saf tutar. Seçim gününe kadar tıpkı kendisi adaymış gibi canla başla çalışır. Her kim ki, ‘ben aday gösterilmedim’ diyerek partimize sırtını dönüyor hatta gidip kendine başka mecralar arıyorsa o kişi zaten hiçbir zaman AK Parti’li olamamış demektir. Her kim ki; aynı şekilde ‘benim istediğim kişi adaş gösterilmedi’ diye benzer tavırlara giriyorsa zaten yanlış yerdedir. ‘Ben niye şuradan adaş gösterilmedim de buradan gösterildim’ diyorsa o da kendisini bir nefis muhasebesine çeksin. 3 dönemden fazla olmayacak dedik ancak başarılı gördüğümüz arkadaşları daha farklı yerlerde istihdam edebiliriz dedik. ‘Ben de başarılıydım ama ben niye istihdam edilmedim’ havasına giren varsa senin değer noktasındaki skalanla merkezin skalası farklı olabilir, bundan dolayı da aday olurken 3 dönem orada görev yaparken her şey iyi güzel de aday yapılmadığı zaman niye bozuluyorsun. Bu hareketin kendine has ilkelerinin olması ve bu ilkelere bütün arkadaşlarımızın sadakatle sarılması bizim görevimizdir. Demokrasi içinde siyaset yapmak demek ideallerle mümkünleri olabildiği kadar birbirine yaklaştırmak demektir. Yaklaşık 11 milyon üyesi olan, 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçiminde 26 milyon 330 bin oy almış bir partide hiç kimsenin ben demeye hakkı yoktur. AK Parti ben partisi değil biz partisidir. Kendini bu biz kavramının içinde hisseden herkese AK Parti’de düşecek bir görev vardır. Bireysel olarak gaflete düşme, yanlışa sapma iradeniz size aittir ama AK Parti davasının neferi olarak böyle bir lüksünüz yoktur. Üzerinde en küçük bir şaibe olan, hiç kimseden ikaz beklemeden kendisi bu kapının dışına çıkmalıdır. Gönül yapmak yerine gönül kıranda yanlış yerde olduğunu aynen bilmelidir. Siyaset gönül işidir." Cumhurbaşkanı Erdoğan, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden ve dün defnedilen CHP Edirne Milletvekili Erdin Bircan’a da Allah’tan rahmet diledi. Konuşması sırasında 19. Ulusal Çocuk Formu Sonuç Bildirgesi 2 çocuk tarafından Erdoğan’a takdim edildi. (İHA)