Marmara Bölgesi’nde Deprem ve Afet Riskinin Azaltılması Projesi’nin başında bulunun Nagoya Üniversitesi Afet Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Yoshiyuki Kaneda, Bursa’da Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Akıllı Belediyecilik Zirvesine katıldı. Program öncesi gazetecilere açıklamalarda bulunan Kaneda, “Öncelikle afetler anlamında Türkiye ile Japonya’nın ortak çabaları olduğunu ve ortak benzeri kaderleri paylaştığını söylemek gerekir. 1999’da Türkiye’de deprem olmuştu, o zaman Japonya yardım elini uzatmıştı, 2011’de Japonya’da yaşanılan afette benzeri yardımlaşma bu sefer Türkiye tarafından gerçekleşti. Bu anlamda bakınca ülkemizde yaşanılan afetle ilgili tsunami riskinin azaltılması oldukça önemli” açıklamasını yaptı.
Tedbirler hakkında da konuşan Kaneda, şöyle devam etti:“Tedbirler anlamında işin boyutu var. Öngörü ya da tahmin süreci var. Kastettiğimiz; ‘Şu gün, şu saatte deprem veya afet gerçekleşecek’ diye tahmin çok zor. Genel olarak belki birkaç yıl içerisinde belirli bir bölgede oluşacak bazı durumları öngörebiliyoruz. Bunun yapılması son derece önemli. Muhtemel deprem anında binaların tahliye edilmesi için planların yapılması, binaların kayıtlarının alınması önemli. Buda tedbir düzeyi olarak görülebilir. İşin eğitim boyutu da var. Risklerin azaltılması, kayıpların yaşanması anlamında ve afet riskinin azaltılması önemli. Örneğin bizim ülkemizde tsunami oluyor. Tsunami riski söz konusuysa belli bölgeleri tahliye etmeniz lazım.”
Tsunami ile ilgili de konuşan Kaneda, “Bir toprak kayması olması durumunda denizin dibinde, hacimli ve kitlesel olarak yer değiştirme olursa bilhassa deniz dibinde tsunami olması mümkün. Marmara Denizi’nin dibi ihtimali üzerinde konuşursak oldukça eğimli yapısı olduğunu söyleyebiliriz, bu anlamda toprak kayması gibi bir durumun olması mümkün olabilir. Bu da beraberinde tsunami etkisi oluşturabilir” diye konuştu.
Olabilecek bir deprem ile ilgili de konuşan Kaneda, “Şiddet anlamında kesin bir şey söylemek çok güç, bizim projemiz yeni başlıyor. Şu anda elimizdeki verileri anlamlandırmaya çalışıyoruz. O nedenle depremin büyüklüğünün ne olduğunu söylemek mümkün değil. Tsunami veya benzeri afetlerin ortaya çıkması ihtimali üzerinde çalışıyoruz. Geçmişe yönelik bir çalışma da yapıyoruz, Marmara Bölgesi özelinde. Alan çalışmaları, simülasyon çalışmaları var, bunların hepsinden elde edilecek bulgular daha sonra tahmin ve öngörülerin ortaya çıkarılmasında kullanılacak. Projenin öngörü süresi 5 yıl, Türkiye ile Japonya arasındaki işbirliği. Simülasyon temelli araştırmalar devam edecek. Türk araştırmaları bu 5 yıllık bitiminden sonra da desteklemeye devam edeceğiz. Japonya’da tsunami için bir erken uyarı sistemi mevcut, böyle bir sistemin Türkiye için de kurulması faydalı olacaktır. Erken uyarı sistemi Japonya’da iki farklı amaçlı çalışıyor. Bir bilgi verilmesi amacında bir de birebir verilerin değerlendirildiği ortamlarında kullanılıyor” şeklinde konuştu.
Öte yandan Kaneda’nın konuşmacı olarak katıldığı toplantıda salonun boş olması dikkat çekti.