Özlüce İbrahim Yazıcı Tesisleri'nde gerçekleştirilen toplantıya, yönetim kurulu üyeleri ve basın mensupları katıldı. Başkanımız Ali Ay, gündeme dair yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Bir haftadan beri yazılıp çizilen dünya kadar hakaret dolu yazılara maruz kaldık maalesef. Ben bunu özellikle belirtmek istiyorum. Ben ve yönetimim bunu kesinlikle haketmiyoruz. Beni çok iyi tanıyan insanlar da var. Üzüldük. Çünkü biz özellikle namuslu ve dürüst bir yönetim anlayışını hiçbir zaman için bırakmadık ve bundan da taviz vermedik. 3 yıldan beri sportif başarı için beni eleştirdiniz. Konuşabilirsiniz, yazılar yazabilirsiniz. Ama benim dürüstlüğüme söz söylerseniz, benim de konuşma hakkım olacak. Bazı arkadaşlar arsa satışlarından menfaat sağlıyorum diye yazıp çizmişler. Ben bu kulübe yıllık aşağı yukarı 10 milyon TL’ye yakın kendi cebimden faiz ödüyorum. Ben buraya gövdemi soktum. Neden yaptık? Hakikaten yeşil-beyaz armaya aşık insanlarız. Bu kulübe ilk geldiğim gün önüme 40 milyon TL’lik ödenecek hesap koydular. İmkanımız vardı verdik. İhracat yapan bir firmanın yönetim kurulu başkanıyım. Döviz kredisi kullandım. Toplam riskim 140 milyon TL. Bunu veren adam kalkacak üç kuruşluk arsa için kendini satacak. Kusura bakmayın yazıklar olsun. Gecemizi gündüzümüze bu kulüp için katıyoruz. Mali açıdan dengede tutmak yukarı çıkartmak için. Ben burada bu kadar arsa ile ilgili yazı yazacağınıza hep beraber ‘Başkanım bir kampanya yapalım, bizim de ucundan kıyısından faydamız olsun’ dersiniz diye bekledim. Bazı arkadaşlarımızı tenzih ediyorum ama hemen atlayıp eleştiriyorsunuz. Bunu yapanları da, yaptıranları da biliyoruz. Bir arkadaşımızın biri 20 yıldır kendini burada görmek istiyor. Biri yönetimden gönderdiğim arkadaş. Bunlar sosyal medyayı organize ediyorlar. Camiaya ve şehirde algı operasyonu yapıyorlar. İçler acısı. Konuştuğumuz şeylere bak. Yarın Kasımpaşa maçımız var. Belki de sezonun en önemli maçlarından biri. Bunu konuşmuyoruz. Yaklaşık 7 milyon Euro’luk futbolcu sattık, dediler ki,başkan aldı parayı… Bir kuruşuna ellemedim. Ömer Faruk Şahin kardeşim bir yıldır bizle beraber. Hiçbir toplantıda futboldan bahsetmez. Sadece işine odaklanmış vaziyette. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Hakikaten bazı konularda biz beraberce hareket ettik. Bazı konulardan yönetim kurulumuzun haberi olmadı. Çünkü en ufak bir şey basında çıkıyor. İş sarpa sarıyor ve gerçekleşmiyor. Bunlardan bir tanesi Vakıfbank olayı. Anlaşılmıştı ama basında çıkınca diğer kulüpler de devreye girdi ve vazgeçtiler. Bu işleri dikkatlice kimseye haber vermeden Ömer kardeşimle götürüyoruz. Sadece ikimizin bilgisi dahilinde oluyor. Bu arada gerek arsaların devri gerek diğer büyük projenin hayata geçilmesi hususunda Büyükşehir Belediye Başkanımız Alinur Aktaş’ın bilgisi ve katkısı vardır. Buna İbrahim Burkay da dahildir. Lütfen işin doğrusunu, aslını öğrenmeden algı yapmayın, burada kaybeden Bursaspor olur. Madem Bursasporluyuz başarı için elimizden ne geliyorsa birlik içinde yapmamız lazım.”
Mülk Yönetimi ve Projeden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Faruk Şahin ise şu ifadelere yer verdi: “Kamuoyunun birçok konuda aydınlanması ve bizleri anlamak için de bazı bilgilere sahip olması gerekiyor. Yönetim kurulunun ilk toplantısıydı ve değerli abi ve dostlarıma şunu söyledim, yaptığımız işin çok ciddi çok fazla spekülasyonu olan bir yapılanması var. O yüzden çalıştığımız projeler nihai sonuca erene kadar hiçbir aşamasını gerekirse sizlerle paylaşmayacağız. Sadece başkanımıza hesap vereceğiz onunla hareket edeceğiz. Bununla ilgili birçok örnek var. Akaryakıt istasyonu, Dereçavuşta’ki arsa, satıyorduk, satamadık. Bunun haricinde pek çok görüştüğümüz kişide de ‘Hayır biz başımıza bir dert almak istemiyoruz’ cümleleriyle kaçtılar. İlk göreve başladığımızda 1 ay süre istedik. Ne kadar borcumuz var ? Bunları ödemek için departmanımız adına bize düşen görevler bağlamında ne kadar kaynak oluşturmamız gerekiyor? Çünkü burası bir futbol kulübü, burası bir dernek. Günümüzün şartları bize birçok noktada farklı yatırımlara yönelme konusunda yönlendirdi. Bir ay içinde 17 proje oluşturduk. Sonra da şehrin akil insanlarıyla, önde gelen kurum yöneticileriyle, evet kamuoyuna yansıtmadık ama fikir aldığımız kişiler vardı, görüştük, içerisinden 2 proje belirledik. Bu ikisinin temelinde aslında bir proje diğerine kaynak sağlayacaktı. Elimizde Dereçavuş gayrimenkulü vardı. Bu yatırımı yapmak için başkanımızdan para istedik. Başkanım 6 milyon 750 bin artı KDV ihtiyacımız var bu iş için, dedik. 30-35 milyonluk bir gelir hedefliyoruz. Ama bu gelir bize başka bir yatırım için lazım. Bu büyük yatırım asıl değerlendiğinde kulübe büyük fayda sağlayacak. Burada konu şu; bir finansal yapılanmayı tekrar düzeltebilmekti. Başkanımız sağ olsun bütün ödemeleri kendi yaparak kulübümüze kattı.
Bakın, 6 aydır uğraştığımız büyük bir projemiz var. Çok ciddi gelir beklediğim... Ama bu arsayı nasıl alacağız? Dereçavuş’u satacağız ve bu yatırımı yapacağız. Bu arsayı bugün aldık 7-8’e diyelim sattık 15’e... Bursaspor’un finansal yapılanmasını biliyorsunuz, 15 milyon 10 dakika yetmez. Bizim farklı bir sisteme ihtiyacımız var. Gayrimenkulümüz birçok noktada konuşulmaya başlayınca, yapılanmamızın sıkıntıya gitmesi tehlikesi hasıl oldu. Dereçavuş’u ihaleye çıkarttık, katılım oldu mu?Hayır… Sistem içinde şuna karar verdik, bizim güçlü projeler oluşturmamız şart ve kaynağa ihtiyacımız var. Bunlar kimin projesi, Bursaspor’un. Tekrar başkanımıza başvurduk. Bakın Bursaspor’un geleceği bu projeler. Bunları yapmak istiyorsak Ali Ay’a ihtiyacımız var. Başkanım kimse almadı yeri gelirse siz alın. Bize bu parayı sağlayın. Yaptığımız yatırım için paramız yetmiyor, Bursaspor’un tarihindeki en büyük gayrimenkul projesini oluşturmuş bulunmaktayız. Çok ciddi işten bahsediyoruz. Kendisine dedik ki, kimsenin almadığı yeri siz daha fazla para verip alın ve bize kaynak sağlayın. Elimizdeki duran nakit bizi ileri götürmüyor çünkü. Ve biz 2 büyük proje oluşturduk. Keşke başkanımızdan almak yerine kamuoyuna birliktelik oluşturup bu parayı toparlayalım deseydik. Bu kulübün geleceğine yön verebilmek için yaptığımız projeler için bunu toplayabilir miydik? O yüzden yanımda oturan kişi çok büyük Bursasporludur. Yönetim kurulu arkadaşlarımız dahil olmak üzere projeleri bilmiyorlardı. İkinci projeden sadece Enver Kumova dışında kimsenin haberi yoktu. Bu işler böyle yürümek zorunda çünkü. O yüzden bugüne kadar sorun yaşamamıştık. 9 milyon 250 bin lira daha mali genel kuruldan sonra Ali bey para verdi biliyor musunuz? Ve bunun arsalarla hiçbir ilgisi yok. Ekstra para bu… Bunları bu şehirde karşılayacak tek kişi de Ali Ay’dır. O yüzden kendisine çok fazla saygı duyuyorum. 6 aylık emeğimizin başvurularını yaptık. Şimdi bu proje tapuda. Bitirdiğimizi düşünüyoruz. Bu projenin gelirini tapular üzerimize geçtiği zaman açıklayacağım. Bu proje toparlandığında değerini nereye getirdiğini herkes çok daha iyi anlayacak. Bu gayrimenkuller Ali Ay tarafından Bursaspor adına alındı. Diğer proje… Bursaspor’a 20 yıl hizmet edecek proje oluşturmaya çalışıyoruz. Buna da hayırlı olsun diyelim.Toplam rezerv alanımız 55 milyon ton. Yıllık çıkacak hacim şehrin ve sizin desteğinizle 2 milyon 142 bin ton… 55 milyon tonun toplam değeri 560 milyon TL’dir. İşte büyük proje budur. Bunun gizli gitmesi gerekir. Anlaşmalar protokoller tamamı yapıldı. Kim verdi parasını? Başkanımdan Allah razı olsun. O verdi… Başkanımızla sözleşme yaptık dedik ki “Başkanım biz satmaya devam ediyoruz gelen her bir gelir tekrar Bursaspor’undur.” O da bize ‘Sözleşme altına alın imzalayayım’ dedi. Rant sağlamak veya başka bir şey mi düşünüyoruz? Kısmetse önümüzdeki 1 sene içerisinde toplam elde edebileceğimiz gelir 200 milyona yakındır. Yeter ki bu projelerimiz engellenmesin. Kurumlar yanımızda, çok ciddi destek veriyorlar. Kulübün geleceğine bunu bırakmaya çalışıyoruz. Bir sonraki aşamada engellemeye çalışan kim olursa olsun artık bu projeler Bursaspor’un namusudur. Bir bir, isim isim açıklayacağım. Bursa’nın en değerli kurumlarından birinin başkanlığını yapıyorum. Bu şehirde olumlu işler yapmaya gayret ediyorum. Günlerdir susuyorum. Hayatım boyunca insanlarla asla uğraşmadım. Bu camianın içerisinde öyle şeylerle karşılaştık ki. O gün ben cevap verseydim bugün bu projeler gerçekleşmeyecekti. Umarım başına bir şey gelmez bu projelerin. 6 aylık emek var. Hepinizin ailesi var. Hakkımda yazılanları eşim dostlarım okuyor. Günlerdir ailemin gözlerinin içine bakamıyorum. Ne için biliyor musunuz, Bursaspor için… Bu kadar kolay olmamalı. Bakın biz bu değiliz,anlayışı değiştirmemiz lazım. Bir kardeşiniz olarak buraya bir şeyler katma gayretindeyim. Sportif başarısızlık olabilir bunun çok ciddi eleştirisi de olabilir. Yanlış yapıyoruz ki başarısız. Yönlendirin bizleri güzel şeyleri beraber konuşalım. Babamın bana öğrettiği Bursaspor böyle bir şey değildi. Babam bana derdi ki, Bursaspor’un armasında 5 yıldız var. Bunlar sadece Bursaspor oluşturan kulüpler. Bunun içinde sevgi vardır, hoşgörü vardır, saygı vardır, azim vardır ve inanç vardır. Bu armayı oluşturan yıldızların içinde bunlar vardır. Benim bir hayalim var. Mahallede top oynayan bir çocuk kendini bu takımın 21 yaşındaki kaptanı Ertuğrul gibi görürse Bursasporluluk odur bizim için. Bursasporluluk o maç günü evine üç kuruş rızkı götürmek için seyyar satıcılık yapan birçok abimizin gönlünün sahada olup içeri girememesidir. Her maç deplasmana giden, haykırarak tezahürat yapanlar gibi, deplasman yollarında hayatını veren değerli kardeşimiz Yüksel Utgin gibi şehit olmaktır Bursasporluluk. Buradaki arkadaşlarımız aylarca maaş alamadı, belki gidip borçlandılar ama Bursaspor’dan vazgeçmediler, işte Bursasporluluk budur. Bakın çok iyi bir insan var yanımda. Hayatı boyunca alın teri ile kazandıklarını sadece bu kulübün itibarı zedelenmesin diye harcadı. Bizim bir hayalimiz var ve gündüzleri gözümüz açıkken bile bu hayali yaşıyoruz. Sizlerden istediğimiz bu yolda bizlerle beraber olun. Nefretten beslenmek, kaostan beslenmek değil başarıyı beraber oluşturmak için... Umarım yakın zamanda daha güzel günler görürüz. Çünkü güzel işler yapacağız.”