İzmir'in Çiğli ilçesinde, kreşe giden 3 yaşındaki Alperen Sakin, uyuya kaldığı serviste unutulunca, havasızlıktan hayatını kaybetti.
Olayla ilgili başlatılan soruşturma neticesinde skandallar zinciri ortaya çıktı.
Kreş yönetiminin aileye çocuğun yatırıldıktan sonra uyanmadığını şeklinde yalan söylediği ortaya çıktı. Acılı baba Serkan Sakin, kreşle yaptığı görüşmeyi şöyle anlattı:
"Bize telefon açtılar 'Alperen bayıldı, biz hastanedeyiz acilen gelin' dediler. Şimdi ben hastaneye gittiğim zaman, kreş çalışanları ve kreşin sahibi, 'Biz çocuğu yatağına yatırmıştık, yemeğe kaldırmak için gittiğimiz zaman çocuğu uyandıramadık. Ondan sonra uyanmayınca da apar topar hastaneye götürdük. Öğlen yemeği için uyandırmaya çalışmıştık' şeklinde ifade verdiler. Beni aradıkları zaman saat 17.00'a geliyordu. Şimdi öğle yemeği 17.00'de mi yenir bu bir, ikincisine gelince de hastanede Alperen'e müdahale eden doktor, 'Bir saattir çocukla ilgileniyoruz gerekli müdahaleyi yapıyoruz, maalesef yaşatamadık. Çocuk zaten buraya geldiği zaman vefat etmişti. Yolda vefat etmiş, yahut daha öncesi var bu işin' dedi."
Kreş çalışanlarının Alperen'in hastaneye getirilirken nefes aldığını söylediğini aktaran Sakin, şöyle devam etti:
"Ondan sonra bugün çelişkili ifadeler vermişler polise, bunun sonucunda çocuk sabah 07.30'da buradan alınmış, sonra kreşin orda çocuklar servisten aşağı inmişler. Alperen bu serviste uyuyor, bir şekilde bu serviste unutulmuş ve çocuk akşam 16.30'a kadar o servisin içinde havasız, insan aç susuz belki bir gün yaşar ama benim çocuğum o saate kadar İzmir'in sıcağında camları kapalı bir minibüsün içerisinde ne kadar kalabilir. Benim çocuğum zaten çoktan ruhunu teslim etmiş, ben gözüm gibi baktım yavrularıma, her anne babanın baktığı gibi."
İKİNCİ SKANDAL
Öte yandan Alperen'in içinde can verdiği servisin de "korsan" olduğu ortaya çıktı. İzmir Otobüsçüler ve Umum Servis Araçları İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı Hasan Basri Bostancı, 3 yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
"Konudan haberdar olunca minibüsle ilgili bilgi topladık. Yaptığımız ön araştırmada, aracın hiçbir kurumdan belge almadığını tespit ettik. Maalesef bir servis aracının taşıması gereken niteliklerin hiçbirine haiz değil. Servis aracından başka her şeye benziyor, sanki yürüyen bir billboard."
"DUR DENİLMELİ"
Korsan taşımacılığa "dur" denilmesini isteyen Bostancı, şunları kaydetti:
"Yetkililerden daha fazla denetim yapmalarını bekliyoruz. Önüne gelen okul aile birliği, özel okul veya kreş eğitimi veren merkezler, kendileri araç alıp servis taşımacılığı yapabiliyor. Bu konuda bir yasal boşluk var. Anaokulu, etüt ve eğitim kurumlarının kendi adına araçlarla servis taşımacılığı yapmaları bir muammadır. Bunun ne kadar yanlış olduğunu, ihmaller zincirinin konuyu nerelere kadar taşıdığını bu üzücü olayla bir kez daha gördük."
Bostancı, korsan taşımacılık yapan araçların mobil ekiplerle denetlenmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
ŞOFÖRE TUTUKLAMA
Gözaltına alınıp, adliyeye sevk edilen servis şoförü T.İ., ’Dikkat ve özen hükümlülüğüne aykırı davranma ile ölüme sebebiyet verme’ suçlamasıyla çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Serviste görevli D.K. ise savcılık sorgusunun ardından serbest bırakıldı.
Ayrıca, İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi,olayın tüm yönleriyle araştırılması için müfettiş görevlendirdiklerini söyledi.
İHA