Basın tarafından Qatargate olarak adlandırılan Avrupa Parlamentosu’ndaki (AP) yolsuzluk ve kara para aklama skandalı ile ilgili 2 milletvekili daha mercek altına alındı. Fransa’nın Strazburg kentinde yılın ilk AP Genel Kurul’unun açılış konuşmasını yapan AP Başkanı Roberto Metsola, Belçika makamlarının İtalyan milletvekili Andrea Cozzolino ve Belçikalı milletvekili Marc Tarabella’nın Qatargate skandalı ile ilgili dokunulmazlıklarının kaldırılmasını talep ettiğini ve söz konusu sürecin başladığını açıkladı. Metsola konuşmasında ayrıca, "daha fazla şeffaflık" ve "hesap verebilirlik" sağlama sözü verdi.
Yaklaşık 1 ay sürmesi beklenen süreç kapsamında, AP’nin Hukuk İşleri Komitesi talepleri inceleyecek ve ardından gelecek ay yapılacak oturumda oylamaya sunacak. Dokunulmazlıkların kaldırılması işleminin 13 Şubat’a kadar tamamlanması bekleniyor.
Tarabella ve Cozzolino, avukatları aracılığıyla masum olduklarını belirterek, dokunulmazlıklarından feragat ederek, Belçika makamlarının sorularını yanıtlamaya hazır olduklarını belirttiler.
Soruşturmaya yakın bir kaynak, Demokratlar Grubundan (S&D) asistan Francesco Giorgi’nin rüşvet aldığını itiraf ettiğini öne sürerek, Tarabella’nın Katar’dan para aldığından şüphelendiğini dile getirdiğini aktardı.
Qatargate
Belçika’da 9 Aralık’ta yolsuzluk ve kara para aklama soruşturmasında başkent Brüksel’de 16 ayrı operasyon gerçekleştirilmiş, Katar’ın AP’nin kararlarını etkilemek amacıyla stratejik konumdaki kişilere rüşvet verdiği iddia edilmişti. AP’nin 14 başkan yardımcısından biri olan eski Yunan milletvekili Eva Kaili, İtalyan Articolo Uno Partisi üyesi Pier-Antonio Panzeri, Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) Genel Sekreteri Luca Visentini ve Sosyalistler ve Demokratlar Grubundan (S&D) asistan Francesco Giorgi yolsuzluk soruşturması çerçevesinde gözaltına alınmıştı.
Polis tarafından yapılan baskınlarda 1,5 milyon euro ele geçirilmişti. AP’nin 8 yıldır üyesi olan Kaili, AP Başkanı Metsola tarafından görevden alınmıştı. Kaili ayrıca AP’deki Sosyalistler ve Demokratlar Grubu üyeliğinden de uzaklaştırılırken, Yunanistan’ın merkez solundaki Panhelenik Sosyalist Hareket (PASOK) Partisi’nden ihraç edilmişti. Yunan makamları Kaili’ye, eşine ve yakın aile üyelerine ait mal varlıklarını dondurmuştu.
Öte yandan, geçtiğimiz sene aralık ayında Belçika’nın devlet güvenlik teşkilatı VSSE’nin diğer Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin de yardımıyla bir yılı aşkın süredir yolsuzluk iddialarına yönelik bir soruşturma üzerinde çalıştığı ortaya çıkmıştı.