H. Gül KOLAYLI
İl Kongresi’ne Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da katılacak. Saadet Partisi İl Başkanı Mehmet Atmaca, Başkan Yardımcısı İbrahim Özacar ve Gençlik Kolları’ndan Faruk Çimen Bursa.com’u ziyaret ederek kongreye davet ettiler. Başkan Atmaca, gündeme yönelik çeşitli açıklamalarda bulundu.
Son günlerde tarım ve gıda ürünlerindeki fiyat artışına değinen Başkan Mehmet Atmaca planlamanın önemine dikkat çekti. Üreticinin girdi maliyetlerinin yüksek olduğunu, dövizdeki artışın da fiyatlara yansıdığını belirten Atmaca, plansızlığa vurgu yaparak üretmek yerine ithal ürünlere yönelimin hayat pahalılığını körüklediğini söyledi. Necmettin Erbakan’a ve Refahyol Hükümeti dönemine atıfta bulunan Atmaca “O yıllarda dünya fındık üretiminin yüzde 75’i Türkiye’deydi ve fiyatı da Türkiye belirliyordu. Planlı üretim şart” diye konuştu.
‘ZENGİNLİK ÜRETİMLE OLUR!’
Başkan Mehmet Atmaca “Karadeniz’deki fındık bahçeleri kesiliyor” derken; İbrahim Özacar da İznik’ten örnek vererek “Üretici cezasını göze alıp zeytin ağaçlarını kesiyor ve daha fazla getirisi olan kivi ve nektarin dikiyor. Fındık, zeytin gibi coğrafya seçen ürünler için çiftçinin devlet tarafından desteklenmesi gerekiyor” yorumunda bulundu. Atmaca “Yönetim anlayışında sorun var; devlet erkini kaybediyor. “Devlet Planlama Teşkilatı lağvedildi. Tarımdan sanayiye, kalkınmaya planlama şart. Ne kadar soğan ne kadar buğday, patates ihtiyacımız var, planlanmalı” dedi.
‘ÜRETMEDİKÇE DOLAR YÜKSELİR’
Biz zenginliğin üretimle olacağına inanıyoruz” diyen Başkan Atmaca sözlerini şöyle sürdürdü:
“Üretmedikçe dolar yükselir. Dövizin yükselmesinin sebebi dövize ihtiyacımızın olmasıdır. Üretmediğimiz için ithal ediyoruz. Vatandaş kendi birikimini korumak adına TL’ye ya da dövize yatırım yapar. Bugün buğdayı, samanı ithal ediyoruz. Dövizle satın alıyoruz. Üretip satmıyoruz. Döviz ihracatla, üretim yaparsanız ülkeye girer. Üretimi artıracağımıza borçla büyüyoruz. Dünyada bütün ülkeler tarımı sübvanse eder. Biz tarımda kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biriydik. Şimdi ise tarım ürünlerinde ve gıdada buğdaydan samana pek çok şeyi ithal eder olduk.”
‘BURSA’NIN EN BÜYÜK SORUNU PLANLAMADIR’
Bursa’nın da en büyük sorununun planlama olduğuna dikkat çeken Atmaca şunları söyledi:
“Toplumsal planlamalar nüfus hareketine göre yapılır. Ben inşaat mühendisiyim, altyapıda planlamalarda şehrin 30 yıl sonrası öngörülür, su, atık su, kanalizasyon, sağlık birimleri, yeşil alanlar, eğitim alanları, cami ihtiyacı buna göre planlanır. 30 yıl önceki Bursa’nın öngörülen nüfusu bugün tahminlerin çok üstünde! Resmî kurumlar kentsel dönüşüm ofisleri açtı. Aslında yasada yeri yok. Dünyada kentsel dönüşüm var; bizde yasa riskli binaların dönüşümü şeklinde çıktı. Bizdeki kentsel dönüşümde yoğunluk artırılıp 3 katlı binalar 6 katlıya dönüşüyor.”
‘KENTTE KARARLAR ORTAK AKIL VE UZLAŞIYLA ALINMALI!’
Bilime ve tekniğe dayalı dönüşüm yapılmadığını vurgulayan Saadet Partisi İl Başkanı Mehmet Atmaca “Bilime ve tekniğe dayalı dönüşüm yapmadık. 50 yılda nasıl bir Bursa istiyoruz, onu planlamak lazım. Deprem önemli bir konu. Yapılaşmada dikkate alınan değer bile zenginleşmeyle ilgilidir. 7,5 büyüklüğündeki depreme dayanacak binalar öngörülüyor.
Zenginleşsek 8 büyüklüğündeki depremi göz önüne alırız. Japonya gibi! Bizim şu andaki ekonomimiz kentsel sorunları çözemez. Bir kentte kararlar uzlaşı ve ortak akılla alınmalı. Muhalefet ile uzlaşarak alınmalı. Bilimsel olarak eksiğimiz yok; kent planlanırken veriler, dikkate alınmalı. Her kentin kendine özgü kültürü var; göz ardı edilmemeli. Kentler planlı büyümeli” dedi.
‘KUTUPLAŞMA, GENÇ NESİLDE EĞİTİM SORUNLARI’
En büyük eksikliğin yönetim anlayışından kaynaklandığını dile getiren Başkan Atmaca “Liyakat çok önemlidir. Bakın Necmettin Erbakan, Osman Altuğ Hoca’yı danışman yapmıştı. Altuğ Hoca solcudur. Kamusal kararlar, benim çocukluk hayalim denilerek alınmaz. Bunlar ortak kararlar olmalı” diye konuştu.
Saadet Partisi Bursa İl Başkanı Mehmet Atmaca Türkiye’nin en büyük sorunları arasında kutuplaşma, genç nesilde eğitim olduğuna ve Saadet Partisi olarak adaleti öncelediklerini söyledi.