ATSO Başkanı Ali Bahar, “İş dünyası olarak yatırımlardaki yüzde 5,1’lik büyümeden memnuniyet duyuyoruz. 2019 yılı sonundan bu yana tam 15 çeyrekten beri yatırım harcamaları büyümeyi sürdürüyor” dedi.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Ali Bahar, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2023 yılı ikinci çeyrek büyüme rakamlarını değerlendirdi. Türkiye ekonomisinin 2023 yılının ikinci çeyreğinde beklentilere paralel bir şekilde yüzde 3.8 büyüdüğünü kaydeden Bahar, “İlk çeyrekte olduğu gibi ikinci çeyrekte de büyümenin lokomotifi tüketim harcamalarındaki artış oldu. İş dünyası olarak yatırımlardaki yüzde 5,1’lik büyümeden memnuniyet duyuyoruz. 2019 yılı sonundan bu yana tam 15 çeyrekten beri yatırım harcamaları büyümeyi sürdürüyor” diye konuştu.
Özel tüketimin yüzde 15,6 büyüdüğü ve üç aylık dönemde kamu harcamalarında deprem bölgesi için yapılan harcamaların da etkisiyle yüzde 5,3’lük artış görüldüğünü dile getiren Bahar, “Özel tüketimdeki artışta enflasyonun çok altında kalan faizlerle kullanılan bireysel kredilerdeki artışın önemli bir etkisi oldu. Yüksek enflasyon bazı harcamaların öne çekilmesine neden oldu. Ayrıca KKM, borsa ve altın dışında yatırım alternatifleri sınırlı kalması da tüketimi teşvik eden başka bir faktör oldu” dedi.
Özel tüketimde yaşanan büyümeye rağmen sanayi sektöründe yaşanan daralmaya dikkati çeken Bahar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sanayi sektöründe yüzde 2,6 daralma görüyoruz. Bu sadece son çeyreğe has bir küçülme değil. Son birkaç çeyrekte sanayi sektörünün performansı zayıf seyrediyor. Tabii olarak gönlümüz ekonomimizin sanayi sektörleri öncülüğünde, tüketerek değil, üreterek büyümesinden yana. Zira biz büyümenin istikrarlı ve sürdürülebilir olması gerektiğine inanıyoruz ve sanayinin destek vermediği bir büyümenin bunu mümkün kılmadığını görüyoruz.” "Orta Vadeli Program beklentisi"
İş dünyası olarak uzun vadede stabil bir büyüme politikası beklentilerinin olduğunu sözlerine ekleyen Bahar, “Yıldan yıla, çeyrekten çeyreğe dalgalı ve volatil bir büyüme süreci ekonomimiz için riskler barındırıyor. İş dünyası olarak büyümenin dalgalı bir seyir izlemediği, uzun vadede stabil bir büyüme patikasına yönelmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Son aylarda ekonomi politikalarında yaşanan dönüşümün buna katkı sağlayacağına ve önümüzdeki haftalarda açıklanacak Orta Vadeli Program’ın da bunun altyapısını oluşturacağına inanıyoruz” dedi.
Sıkılaştırıcı politikaların önümüzdeki dönemde ithalat üzerinde etkilerini net olarak görebileceklerini belirten Bahar, “Net ihracatın büyümeyi aşağı çekmesi, güçlü iç talebin ithalatı artırması ve küresel konjonktür nedeniyle ihracatın zorlanmasından kaynaklanıyor. Uygulanan sıkılaştırıcı politikaların önümüzdeki dönemde ithalat üzerinde etkilerini net olarak gördükçe, net ihracatın büyüme üzerindeki etkilerinin de iyileşmesi söz konusu olabilir” diye konuştu.