Bahçeli, sağlık durumu ve tedavi süreciyle ilgili ise "Allah’a bin şükür gayet iyiyim. Tedavi sürecimiz çok olumlu seyrediyor. Kaldı ki günlük mesaimize çoktan başladık. Elbette doktorların tavsiyelerine azami şekilde riayet ediyorum. Üst solunum yollarındaki bir rahatsızlıktan dolayı dikkatli ve titiz bir geçiş dönemi yaşadık. Hamd olsun çoğu gitti azı kaldı. Tedavimizde şifa bulduk. Hastalığın tekrar nüksetmemesi, tamamıyla silinip gitmesi için çalışmalarımızı bir plan dahilinde, istirahati de ihmal etmeden ifa ediyoruz. Hastalık insan içindir. Düşmez kalkmaz bir Allah’tır. Bazen insan olduğunu ve insanlık değerlerini unutanlar çıkabiliyor. Hastalık üzerinden spekülasyon yapanları, dedikodu çıkaranları, olmadık şeyleri varmış gibi yazıp söyleyenleri Allah’a ve milletimizin vicdanına havale ediyorum" diye konuştu.Bahçeli, Türkgün Gazetesi’ne verdiği beyanatta, rahatsızlığı üzerinden tedavüle sokulan iddialarla ilgili "Maalesef öyle oldu. Bunları müteessir bir ruhla takip ettim. Meğer ne çok müfteri ve ikiyüzlü varmış. Geberdiğimizi söylediler. Bir daha ayağa kalkamaz dediler. Siyaseti bıraktığımızı veya bırakacağımızı ileri sürdüler. Bu çerçevede değerli arkadaşlarımızı töhmet altında bıraktılar. Bir daha partinin başına dönemeyeceğimizi uydurdular. Akla hayale sığmayan hastalıklara maruz kaldığımı iddia ettiler. Kısaca niyetlerinde ne varsa dillerine yansıyan aynısı oldu. Öyleleri vardır ki, yuva kuranların boşanmalarını beklerler. İş kuranların batmalarını beklerler.Yükselenlerin düşmelerini beklerler. Düştükleri zaman da biz demiştik derler. Hasta olanların ölümlerini beklerler. Kazananların kaybetmelerini beklerler. Parlayanların sönmelerini beklerler" dedi.Bahçeli, ’CHP’li bir ismin Beştepe’de Cumhurbaşkanı’yla görüştüğü, Cumhurbaşkanı’nın da o şahsa CHP Genel Başkanlığı konusunda yardım edeceği’ iddialarıyla ilgili "22 Kasım 2019 Cuma günü bir grup gazeteciye bu kapsamdaki düşüncelerimi aktarmıştım. Meselenin geldiği nokta bizim haklılığımızı teyit etmiştir. Bir defa yaşananlar bana göre bir kumpastan ziyade bir projedir. Bu projenin ismi de Kılıçdaroğlu’na alternatif oluşturma projesidir. CHP Genel Başkanı siyaseti körleştiren ve kötüleyen bir zihniyet ve dibe battı. Ülkemizin içeride istikrarsızlaştırılması, dışarıda da itibarsızlaştırılması için kaygı verici bir arayışın içine gömüldü. Düşünebiliyor musunuz, Türkiye’de can ve mal güvenliğinin olmadığını söylüyor. Bu Kılıçdaroğlu kime hizmet ediyor? Kimlerin hesabına çalışıyor? Allah’ın verdiği bir ömür var. Bu ömrü layıkıyla yaşamaya çalışıyorum. İlahi takdiri, hiç kimsenin bozamayacağına inanıyorum. Canı da, hastalığı da, derdi de, şifayı da veren Allah’tır. Karanlıkta pusu kuranlar boşuna uğraşıyor. Milletime ve ülkeme daha uzun yıllar Allah’ın izni, milli ve milliyetçi iradenin takdiriyle hizmete devam edeceğim. Ülkücü yorulan değil yürüyen, ürken değil bayrak gibi yükselen, korkan değil kahramanca duruş gösteren, vazgeçen değil vakarla görevinden taviz vermeyen ahlak mizacına ve karakter mizanına sahiptir. Sırtımızda Türk tarihinin emanetleri var. Sorumluluğumuz ağırdır. Her şart altında çalışmalarımızı sürdüreceğimizden kimsenin şüphesi de olmamalıdır" dedi.’Dünyanın hangi demokratik ve medeni ülkesinde devletini/ülkesini karalayan, kundaklayan ve hassasiyetlerini kurcalayan bir muhalefet anlayışı vardır?’ diye soran Bahçeli, "İşi gücü, yalan dolan. Terör örgütleriyle al takke ver külah içinde. FETÖ’ye tamam demiş, bunu bizzat kendi partisinde üst mevkilerde bulunan siyasetçiler itiraf ediyor. Pensilvanya’yla uzaktan paslaşıp, yakından temas kuruyor. PKK ve YPG, Kılıçdaroğlu’nun aklını başından almış, oyuncağa çevirmişler. Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP, Türkiye’nin karşısındaki mihrak haline gelmiştir. Kaynağından ve kökünden tamamen kopmuştur. Atatürk’ün mirası yağmalanmıştır. Yabancı başkentlerin esaretine giren bir CHP söz konusudur. Bununla birlikte muhasım lobilerin tasallutu altındadır. Kılıçdaroğlu günden güne erirken, Türkiye’nin siyasi ve toplumsal dengelerini de bozmanın çabasındadır. Terörle mücadeleye köstek olan, itiraz eden, devamlı engel çıkaran kendisidir. Fırat Kalkanı Harekâtı başlar, ne işimiz var bataklıkta der. Zeytindalı Harekâtı başlar, ‘Sakın Afrin merkeze girmeyin’ diye seslenir. Barış Pınarı Harekâtı’na karar verilir, ‘İçim yana yana destek oluyorum’ diye sitem ve şikayet eder. YPG dersiniz, ‘Bize mi saldıracaklar’ diye çıkışır. Hendek kazan teröristlerden bahsedilir, ‘Ne hendeği’ diyerek şaibeli tavır gösterir. Teröre bulaşmış, terör örgütüyle emel ve eylem birliği yapmış HDP’li belediye başkanları görevlerinden uzaklaştırılır, darbe çığırtkanlığı yapar.
ASIL DARBE GİRİŞİMİ OLAN 15 TEMMUZ’A TİYATRO DİYEREK 20 TEMMUZ’U ÖNE ÇEKER" DEDİ.CHP Genel Başkanı’nın kendi arkadaşlarına güvenmediğinin altını çizen Bahçeli, "CHP üzerinde pek çok kumpas yapıldığını dile getiriyor. Bana göre yanılıyor. Krize ve kaosa oynadıkça açık veriyor. Kendi partisindeki alaborayı göremiyor, görmek istemiyor. Bay Kemal’in suyu ısınıyor, kendisine alternatif oluşturma süreci farklı metot ve kanallarla devam ediyor. Bizim dışarıdan gördüğümüz budur. Süreç nasıl ilerler bilemem, çok da dert etmem. Su akar mecrasını bulur. Fakat bir gerçeğin altını tekraren çizmek isterim: Kılıçdaroğlu milli güvenlik sorununa dönüşmüştür. CHP’nin gelenekleri ve gerçekleri bu şahsı artık taşıyamıyor. Dilinin ayarı kaçtığından densizliği de tavan yapmış durumda. Terör örgütleriyle girdiği mesai onun çuvallatmış, Atatürk’ün ahı tutmuştur. CHP’de kaynayan kazanlar artık kapak tutmaz, sular durulmaz, kanamaya yol açan yüksek basınç dinmez. Parti içindeki hesaplaşmaları kumpas örtüsüyle kapatamazlar. Çivi tutmayan çürük tahtaların üzerinde daha fazla duramazlar. CHP sallanıyor, sallandıkça da gövde yarılıyor" dedi.(İHA)