Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, bir dizi ziyaretler için geldiği Kayseri’de ‘Savunma ve Havacılık Sektöründe Kayseri Sanayisinin Gelecekteki Yeri’ panelinin gala yemeğine katıldı. Bir salonda düzenlenen yemek öncesinde konuşan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Çanakkale ruhunun ölmediğini ve ölmeyeceğini söyleyerek, “Hepinizin bildiği gibi 7 düvel geldi, cevabını aldılar ve gittiler. Dolayısıyla bu birliktelik, beraberlik, tüm teknolojiye karşı, silaha ve kendinden sayıca üstün ordulara karşı yapılabilecek mücadeleyi bütün dünyaya gösteren Türk milleti, aynı ruhla aynı şekilde bugünde değil 7, 77 düvelin arkasında olduğu terörle mücadelesini kesiksiz ve aksaksız bir şekilde sürdürmeye devam etmektedir. Bu başarılarda, geldiğimiz noktada şehitlerimizin ve gazilerimizin rolü çok büyük. Canlarını gözlerini kırpmadan feda eden şehitlerimizi, onların başımızın tacı aileleri bir kez daha sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum. Şehitlerimize rahmet diliyorum. Gazilerimize de sağlık ve esenlik diliyorum” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin etkin, yerli ve yenilikçi bir savunma sanayi ile bu coğrafyada ayakta kalabileceğini kaydeden Bakan Akar, "Türk Silahlı Kuvvetlerinin ülkemizi ve milletimizi koruması ve kollaması, ülkemizin ve milletimizin egemenliği ve bağımsızlığı için çalışabilmesi, Çanakkale ruhunun yaşayabilmesi içinde ‘Alet işler, el övünür’ atasözünü unutmayacağız. Bir taraftan subayımızı, astsubayımızı, uzmanımızı yetiştirirken, diğer taraftan da onları kullanacakları araç, gereç, silah ve mühimmatında yerli ve milli olarak üretilip üstün teknoloji kullanmak suretiyle yetiştirilip bunların silahlı kuvvetlere verilmesi en büyük dileğimizdir" dedi.
"TOP, TANK, GEMİ, HELİKOPTER YAPIYORUZ" "1. Dünya Savaşı’nda parasını verdiğimiz gemiyi alamadık. 1974’te olmadık ambargolara maruz kaldık, 2011’e parasını verdiğimiz İHA’ların motor bakımını yaptıramadık" diyen Bakan Akar, "Bunun sonunda şuanda biz çok şükür İHA ihale edebilecek duruma geldik. Top, tank, gemi, helikopter yapıyoruz. Bunu yapan sadece kamu değil. Kamuyla beraber özel sektörün işbirliği. Bunun artması ve gelişmesi lazım. Bu coğrafyada bizim hayatta kalabilmemiz için bu konuları mutlaka çözmemiz lazım. Çünkü barış zamanında herkes sizinle dost, beraber çalışıyor. Fakat kriz ve savaş zamanında paranız olsa dahi istediğiniz silahı, aracı ve gereci alamayabilirsiniz. Dolayısıyla bu hayat memat meselesidir. Burada herhangi bir şeyi şansa bırakmamak lazım. Tüm müteşebbislerimizi bu konuda müteyakkız olup, elini taşın altına sokup bir şeyler yapmamız lazım. Savunma sanayi sadece ekonomik bir faaliyet değildir. Aynı zamanda ülkemizin ve milletimizin güvenliği için bir vatandaşlık görevidir. Dolayısıyla bu konuda sanayicilerimizin her türlü riski alarak ellerini taşın altına sokmasını bekliyoruz. Bu konuda Milli Savunma Bakanlığından ne bekleniyorsa arkadaşlarımız yapmaya hazırlar. Önünüzdeki her türlü engelleri aşmak için hep beraber omuz omuza savaşmak durumundayız. Etkin, yerli ve yenilikçi bir savunma sanayi ile bu coğrafyada ayakta kalabiliriz. Etrafımızda belirsizlikler, etrafımızdaki çatışmalar, siyasi ve askeri gelişmeler bizi her zamankinden güçlü olmaya itiyor. Türk Silahlı Kuvvetlerinin etkin ve caydırıcı olması gerekiyor. Buda sadece personelle mümkün değil, aynı zamanda savunma sanayi desteğiyle mümkündür. Paramız olsa sahi her şeyi almamız mümkün değil. Dolayısıyla bunun için yerlilik ve millilik çok büyük önem arz ediyor” diye konuştu. (Ali Göç /İHA)