Şanlıurfa’ya gelen Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, yaklaşık 11 bin 500 yıllık geçmişi olduğu düşünülen Göbeklitepe’teki kazı alanında incelemede bulundu. Alanı gezerek görevlilerden bilgi alan Bakan Avcı, arkeolojik senaryoları alt üst eden bir bulguyla karşı karşıya olduklarını söyledi. Bilim adamları arasında Gökelitepe’deki kalıntılar hakkında muhtelif teoriler öne sürüldüğünü belirten Bakan Nabi Avcı, Burası gerçekten dünya arkeoloji tarihinin belli başlı parametrelerini ciddi manada sarsan bir kazı alanıdır. Burada en eskisi milattan önce 9 bin 500 yıla, yani yaklaşık 11 bin 500 yıl öncesine uzanan bir alan. Bu alanda ortaya çıkan bulguların gerçekten ne oldukları konusunda bilim adamları arasında, arkeologlar arasında muhtelif teoriler öne sürülüyor. Bu gün itibariyle en çok rağbet gören teori, buranın insanların yerleşik düzene geçmeden önce yapımına başladıkları bir tapınak kompleks olduğu ama bunun nasıl bir inanç sistemine yaslandığı ve nasıl bir örgütlenmeyle gerçekleştirildiği konusunda henüz elimizde çok sağlam veriler yok. Kazılar ilerledikçe, yeni bulgular ortaya çıktıkça belki buranın ne olduğuna dair senaryolarımızda da yeni değişiklikler olabilir ama her halükarda, şu haliyle bile bütün yerleşik tarih açıklamalarını, arkeolojik senaryoları alt üst eden bir bulguyla karşı karşıyayız. Şimdi burada gördüğünüz gibi üst düzey bir kaplama projesi yürürlükte. Yani, aşağıdaki buluntuları korumak üzere, iklim koşullarından olumsuz etkilenmesini önlemek amacıyla bir çatı projesi yürürlükte. Bu proje tamamlanana kadar kazılara ara verilmiştir. Çatının önümüzdeki mayıs sonu, haziran başı itibariyle tamamlanmış olmasını bekliyoruz. İnşallah çatı gerçekleştikten sonra kazılar ve ziyaretler de devam edecek” dedi.

“OKUL KİTAPLARINDAKİ YERİNİ ALACAK"

Göbeklitepe’deki kazılar sonucunda yapının nede olduğu ortaya çıktığında okul kitaplarındaki yerini alacağını ifade eden Bakan Avcı, “Okullarda okutulan birçok programda bunlardan söz ediliyor ama ders kitaplarında tam olarak ne olduğunu açıklayacak biçimde yer alması şu anda mümkün değil. Sadece Türkiye’nin arkeolojik ve kültürel zenginliklerinin bir örneği olarak burayı tanıtabiliriz. Onun dışında daha ilerde inşallah daha ayrıntılı olarak buranın gerekten nasıl bir işlev gördüğü, nasıl bir örgütlenme sonucu böyle bir yapının ortaya çıkabildiği, zaman içerisinde çünkü bunun değişik katmanları var. Zaman içerisinde bu katmanların nasıl oluştuğu, bir katmanın nasıl terk edilip yeni bir katmana geçildiği gibi konulara vereceğimiz cevaplar netleştiği zaman eğitim ve öğretim programlarında tabii ki yerini alacak” ifadelerini kullandı.

(İHA)

HABERİ SİTEDEN OKU...