Bakan Soylu’nun yaptığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Sahaya giden, eksiklikleri buraya gönderen tüm saha eksikliklerini, WC'den duşa, çamaşırdan herhangi sürecin eksikliğine kadar tüm eksikliklerimizi paylaşan birçok arkadaşımız var. Alt birimler de aynı şekilde Sağlık Bakan Yardımcımız, İçişleri Bakan Yardımcımız, Valimiz tüm sürecin tamamını takip edip, kurumları bir araya getiren anlayışı sürdürmektedir. Sadece Hatay'da 233 sivil toplum kuruluşu görev yapıyor. Bunun 23'ü uluslararası STK. Buradan muradım şu; yerkürenin en büyük depremlerinden 400 kilometrelik bir yırtıktan bahsediyoruz. Bizim açımızdan önemli bir sonuç doğurdu. Bir sözü ifade etmem gerekir; büyük acılar ve büyük zaferler milletleri birleştirir. Milletimiz bu acı karşısında büyük bir birliktelik gerçekleştirdi. Allah razı olsun. Bu acının onarılması için herkes seferber oldu. Şu ana kadar 13 bin 72 artçı sarsıntı meydana geldi. Bu çok olağan bir şey. Depremin art arda gelmesi kadar olağan bir süreç. Toplam 26 bin 32 enkazda arama kurtarma yapıldı. 28 in 300 enkaz var. Hatay'da 6 in 832 acil yıkılacak bina var.
Acil yıkılacak binalarda vatandaşımızı çağırıyoruz. Süreç itinalı şekilde devam etmektedir. Tüm deprem bölgesinden 332 çadır kent alanı oluşturuldu. Hatay'da ise 80. 370 binin üzerinde sadece bizim kurdurduğumuz çadırlar. 370 bin 482. 101 bin 168 çadır da sadece Hatay'ta kuruldu. Toplam 1,5 milyon afetzede çadırda konaklanmaktadır. Toplam 209, 10 ilde konteyner alanı oluşturuldu. Hatay'da 21 bin 895 konteyner planlandı. Orta hasarlı, ağır hasarlı, evi yıkık, acil yıkılacak olan ev sahipliği ve kiracılara yerleşebilecekler, ayrıca kira ve taşınma paraları da yatırılmaktadır. Hatay'da 2 bin 482 tuvalet, 1281 duş konteyner, 400'e yakın çamaşır makinası çadır kentlere kurulmuştur. Bir taraftan barınma ihtiyacını gideriyoruz, bir taraftan da halk sağlığıyla ilgili en ince tedbirlerini almaya devam ediyor arkadaşlarımız. Özellikle 10 bini aşkın bütün bölgede tuvalet, ki bunların temizliğine teker teker dikkat edilmektedir. Hijyen ve temizlik bizim en temel önceliğimizdir.”
'İÇME SUYU İHTİYACI GÜNLÜK OLARAK KARŞILANIYOR"
Hatay’da içme suyu ihtiyacının günlük olarak karşılandığını belirten Soylu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hatay’'da okullarımızın bir bölümü açıktır. Vatandaşımızın barınması ve ihtiyacı için. Deprem bölgesinde okullarımızın bir bölümü açıktır. Hatay'da yaklaşık 35 bin kişi barınmaktadır okullarda. Afet bölgelerinde çadır, konteynerlerde 1 milyon 657 bin kişi barınmaktadır. Özellikle köylerdeki nüfus artmıştır. Defne'nin köylerindeki nüfuslar bazen 2, bazen 3 katına çıkmıştır. Yine tüm deprem bölgesinde toplam 860 bin 375 kişi tahliye edilmiştir. Tahliye stratejisi de doğru bir stratejiydi. Gerek Ankara gerek sahil kenarındaki oteller, valilerimiz, kaymakamlarımız, belediye başkanlarımız, kamu kuruluşları ve vatandaşlarımız çok ciddi ev sahipliği yapmışlardır ve devam ettirmektedirler. Tespit edilen tahliye sayısı 2 milyon 141 bin. Burada özellikle şebeke suları günlük ihtiyaçlarda kullanılıyor. Sağlık Bakanlığımız, il sağlık müdürlüklerimiz, belediyeler ve kaymakamlıklarımızla her gün takip edilmektedir. İçme suyu ihtiyacında bölgeye sevk edilen ambalanjlı içme sularla sağlanmıştır. Sadece bugün ambalajlı içme suyu 1 milyon 200 bin adettir. Burada hepimiz çalışıyoruz. Öyle bir sosyal medya dalgası yayılıyor ki, bu hakikaten hepimizi üzüyor hem de bazen çalışmaktan da alıkoyuyor hem de planlamamızı da altüst ediyor. Sadece siyasi saiklerle, burada görev yapan arkadaşlarımızın moralini bozabilmek için apaçık bir çaba ortadadır. Sadece bir günde 1 milyon 200 bin sudan bahsediyoruz. Burada çadır kentlerimiz, aşevlerimiz var. Eksiksiz Cenab-ı Allah'tır, hepimiz eksiğiz. Muhtarlar, kaymakamlık, belediyemiz arandı. Birileri buradaki vatandaşlarımızın eksikliğini giderebilmek için elinden gelen gayreti gösterirken öteki taraf da meseleyi manipüle etmek, yanlış ve yalan üzerinden beyanda bulunmak ne kadar doğrudur. 22 mahalleyi su verilmiyor deniyor, nasıl verilsin. 22 mahallenin hepsi yıkık. Bunu bu şekilde değerlendirmek insaf, vicdan ve ahlakla bağdaşmıyor. Buradaki insanların karşı karşıya kaldığı afete yalanlar üzerinden başka afetler ekliyorlar. Bunu da bir şekilde anlatmak durumundayız. Aksi takdirde farklı bir süreçle karşı karşıya kalıyoruz. Özellikle binlerce yardım TIR'ı geliyor. Su geliyor. İç çamaşırı ihtiyacı var. Netice itibariyle sevkiyatlarımız durmuyor ve devam edecek.”
“GEÇİCİ İŞYERLERİ PLANLANIYOR”
Geçici işyerleri hakkında bilgi veren Bakan Soylu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şu ana kadar toplam geçici işyerlerinden bahsetmiştim. Bütün esnaf teşkilatlarıyla konuşuldu. Yerlerini onlar gösteriyorlar. Hangi grupların öncelik olması gerektiği planlandı. Ticaret Bakanlığımızla birlikte çalışma ortaya konuyor, Hatay'da 2 bin geçici işyeri planlandı. Böylece devam edecek. Bunun yanısıra özellikle burada bir konuya başlık açmam lazım. Sahada çalışıyoruz, STK'larla çalışıyoruz. Hatay'da 2 bin gönüllü var. 'Depremzede olup artık ben de bir şeyler yapmak istiyorum' diyenler var. Gönüllülere teşekkür ediyoruz, Allah razı olsun diyoruz. STK'lara teşekkür ediyoruz, yerli ve yabancı katkı koyanlara teşekkür ediyoruz. Depremzede olup bu illerde yaşayan kamu çalışanlarına ayrıca teşekkür etmek istiyorum. O günden bu yana burada çalışanlar var. Bizatihi torununu, hanımını enkazdan kurtarıp, en son kendisi enkazdan çıkıp burada kamuda çalışanlar var.
Bir taraftan psikososyal destek devam ediyor. EBA için televizyon yerleştiriyorlar. Bu da başlı başına okuyan çocuklarımız için atılım. Çadır kentlerde ve konteynerlerde kurulan çocuk oyun alanları, destek alanları. Kamu görevlilerimizin onları yetiştirme çabaları. Bunların her birisi bir program çerçevesinde yürümektedir. Aile Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın koordinasyonunda 1 milyon 200 bin kişiye deprem bölgesinde uzatıldı. 1 milyon 61 bin 271 aileye, aile başı 10 bin TL ödeme yapıldı. Taşınma yardımına başvuran ailelere ödemeler başladı.”
CAN KAYIPLARI
Can kayıplarını paylaşan Bakan Süleyman Soylu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bugüne kadar gerek enkazlarda gerek hastanelerde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı ise 45 bin 968. Allah rahmet eylesin. 4 bin 267 Suriyeli kardeşlerimiz var bunların içerisinde. Bunların 44 bin 235'i şu anda nüfus artı göçe tescil edildi. Yani Suriyeli kardeşimizin tescilini göç yapıyor, diğerlerini nüfus yapıyor. Burada hayatını kaybeden her bir vatandaşımızın tek tek, defin, kimliklendirme dahil, aynı zamanda savcılık raporları, eğer kırsalda hayatını kaybedip defnedilmişse muhtarlık, jandarma ile kayıtları gerçekleştirmektedir. Ne rakam varsa burada paylaşıyoruz. Burada her biri kendisi hukukun parçasıdır. Onun için burada tek tek bunların üzerinde bütün arkadaşlarımız gerek nüfus, gerek savcılıktan, kriminalden ek görevlendirilmeler yapıldı. Bazen birkaç kez fethi kabir yapılmaktadır.
Her dönem iyi şeyleri istismar edenler vardır. Allah'tan çok değiller. 'Çocuklar kaçırıldı, alıkonuldu' gibi ifadelerle ilgili olarak söylüyorum; şimdiye kadar bir tek kaçırılma ve alıkonulma vakası bildirilmemiştir. Hele hele organ mafyası gibi şehir efsanelerin bir tanesi söz konusu değildir. Bunların her birisi topluma yanlış mesajlar verici süreçlerdir. Allah bizi de milletimizi de bu yalanlardan muhafaza etsin. Yapılan çalışmalarda 151 şüpheli gözaltına alındı. 29'u tutuklandı.
Önümüzde uzun, zor ama 1 yıl sonra hepimizin hatıralarını yeniden canlandıracak, yeniden bu şehirleri cazibe merkezi haline getirecek, tarihi eserlerin buluştuğu, yeniden seslerini tanıdığımız müezzinlerin minarelerden okuduğu ezanlarını duyabileceğimiz, okullarda çocukların cıvıltılarını duyabileceğimiz bu şehirler yeniden ihya edilecek. Buna hepimizin inancı tamdır. Allah ömür verir, vermez ama bunu 1 yıl içerisinde hep beraber göreceğiz. Bu nesil birçok badireden geçti. Şükürler olsun bugün ayakta. 27. günde belki de hiçbir devletin altından kalkamayacağı süreçti bu. Şimdi her türlü çabayı değerlendirmektedir. İnancımız odur ki, bu milletin birliğinin aşamayacağı zorluk yoktur. Allah zorlarımızı kolaylaştıracaktır.”