Kırklareli’ne gelerek Kültür ve Turizm Bakanlığının çalışmaları hakkında bilgi veren, bir dizi ziyaret ve incelemelerde bulunan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, korona virüs pandemisinde tüm dünya turizminin büyük darbe aldığını, ancak Türkiye’nin aldığı stratejik önlemler ile bu pandemiden çok az etkilenerek tüm dünyaya örnek olduğunu belirtti.
Alpaslan, pandemide günlük yaşamın sekteye uğradığını ve turizm gibi, hizmet sektörü gibi doğrudan insanlara uluslararası ölçekte hizmet eden sektörlerde pandemiden olumsuz anlamda nasibini aldığını ifade ederek, “Turizm kendisinin yanında en az 50 sektörü etkileyen stratejik bir sektör. Bir ülkede istihdam başta olmak üzere, cari açığın kapatılması, istihdam alanında doğrudan istihdama büyük bir katkı sağlaması bakımından çok büyük bir sektör. Zaten Sayın Cumhurbaşkanımız bu anlayış ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçtikten sonra Türkiye Turizmini stratejik bir sektör ilan etti. Bunu bizim açımızdan şöyle bir anlamı vardır; kamuda bakanlıklar ve diğer kamu kuruluşlarına, bizim bakanlığımıza gereken desteğin verilmesi talimatları Cumhurbaşkanımız tarafından verilmişti. Bu bizim açımızdan büyük bir avantajdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu desteği Türkiye’de turizmin gelişmesi için son derece önemli" dedi.
"Bu sektörün girdilerinin refahının tüm insanlarımıza yansıtmak, Anadolu’muzun her bölgesinde turizmi geliştirmek istiyoruz”
"Bizler buradan yola çıkarak 2019 yılında Yüce Meclisimizin takdir ve tensipleri ile rakip olduğumuz, rekabet ettiğimiz başta Akdeniz’de İtalya, İspanya, Fransa, Yunanistan gibi ülkelerin 50 yıl önce, 100 yıl önce kurmuş oldukları Kültür Turizm Geliştirme Ajansını kurduk" diyen Alpaslan, "Tabii bu ajansın yapısı itibariyle ehemmiyeti vardı. Biz turizm sektörünün tüm tesislerinin içerisinde olduğu, onların da ciroları ile bütçeye katkı sundukları ve bakanlığımız başta olmak üzere denetim temsilcilerinin de içerisinde olduğu bir kuruldu. Bu ajansta çok hızlı karar alıp aldığımız belirli kararları çok hızlı bir biçimde hayata geçirme imkânımız vardı. Biz tüm dünya insanlarının sıkıntı yaşadığı iki yıl gibi uzunca bir süre süren pandemi süreci hepimizin günlük yaşamını sekteye uğrattı. Büyük olumsuzluklar yaşandı. Turizm gibi, hizmet sektörü gibi doğrudan insanlara uluslararası ölçekte hizmet eden sektörlerde pandemiden olumsuz anlamda nasibini aldı. Böyle bir süreç yaşadık. Bu koşullar altında stratejik bir sektör olan, insanların aşına, işine, ekmeğine önemli bir katkı sağlayan, kendisinin yanında 50 sektörü etkileyen turizm gibi önemli bir sektör için bizler Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak bu sektörün girdilerinin refahının tüm insanlarımıza, 85 milyon vatandaşımıza yansıtmak ve Anadolu’muzun her bölgesinde bu turizmi geliştirmek istiyoruz” dedi.
“20 yıllık istikrarlı bir AK Parti iktidarı ile Türkiye’de turizm büyümeye devam etmiş”
20 yıllık AK Parti iktidarında Türkiye’de turizm büyümeye devam ettiğini vurgulayan Alpaslan, “Turizm Bakanlığı kurulduğu günden beri bu önemli politikasını hayata geçirmek için çalışmıştır. Tabii 8’nci Cumhurbaşkanımız rahmetli Turgut Özal, 1982 yılında çıkartılmış olan Türkiye Turizmi Teşvik Yasası, Türkiye’de turizmin daha sıfır noktalarındayken dünyanın en iddialı ülkelerinden birisi olması boyutuna gelmesi açısından rahmetli Cumhurbaşkanımızın büyük öngörüleri, geleceği görmesi; bugün bu boyutlara gelmemizdeki en büyük etken olmuştur. Ardından 20 yıllık istikrarlı bir AK Parti iktidarı ile Türkiye’de turizm büyümeye devam etmiş, ve bugün Türkiye’nin dünyada en iddialı ülkelerden birisi olmasını sağlamıştır” şeklinde konuştu.
“Türkiye 2019 yılında 37 milyar dolarlık bir turizm geliri elde ederek tarihindeki en büyük rakama ulaşmıştı”
Türkiye 2019 yılında 37 milyar dolarlık bir turizm geliri elde ettiğine değinen Bakan Yardımcısı Alpaslan, “Avrupa’da yaşanan olayların turizmimize çok büyük etkileri oldu. Yine 2016’da düşürülen Rus uçağı; bizim en büyük pazarımız Rusya’ydı. O da çok büyük sıkıntılara sebep oldu ama bunlar belirli ölçeklerde sıkıntılardı. Hemen ertesinde bunlar hemen aşılarak turizm daha büyüyerek gelişti. Biraz önce bahsettiğimiz pandemi süreci tüm dünyayı uzunca bir süre etkilemiş bir olay olarak gündeme geldi. Pandemiden önce dünyada 2 Trilyon Dolarlık bir turizm pastası vardı ve Türkiye 2019 yılında 37 Milyar Dolarlık bir turizm geliri elde ederek tarihindeki en büyük rakama ulaşmıştı. Bir ülkenin cari açığının kapatılması açısından bu çok büyük bir rakam” diye konuştu.
“Pandeminin hemen ertesi yılı yüzde 100’lük bir büyüme sağlayarak dünyada turizmi en hızlı büyüyen ülkelerden birisi olduk”
Pandemiden sonra yüzde 100’lük büyüme sağlayarak turizmde dünyanın en hızlı büyüyen ülkelerinden biri Türkiye’nin olduğunu anlatan Alpaslan “Bu pandemi sürecinde 2 trilyon dolarlık pazar, yüzde 90’lara varan yüzde 88’lik bir küçülme yaşadı. Biz Türkiye Turizm Geliştirme Ajansını kurmuş olmamız ve onun imkanları ile hızlı şekilde hareket edebilme kabiliyeti ile aldığımız tedbirlerle ki; başta dünyanın örnek göstermiş olduğu ’Güvenli Turizm Sertifika Programı’ sayesinde biz dünyadan daha az, yüzde 65’ler seviyesinde bir küçülme sağladık. Pandeminin hemen ertesi yılı yüzde 100’lük bir büyüme sağlayarak dünyada turizmi en hızlı büyüyen ülkelerden birisi olduk. Yine Dünya Turizm Örgütü (DTÖ), pandeminin etkileri nedeniyle dünyada turizmin eski seviyesine ancak 2023 yılı sonrasında gelebileceğini öngörüyordu ama biz Türkiye olarak 2022 yılında, 2019 yılında elde ettiğimiz 37 milyar dolarlık seviyenin inşallah çok daha üzerine çıkarak bu sene 46 milyar dolar turizm geliriyle kapatacağız. Önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin bu istikrarı devam ettikçe 2030’lu yıllara varmadan inşallah Türkiye’nin turizm gelirlerini en az 100 milyar dolarlara belki de bunun çok üzerine çıkaracağız. Bu potansiyelimiz var” ifadelerini kullandı.
“Turizm gelirlerimizi 100 milyar doların üzerinde çıkarmamızın önünde hiçbir engel yok”
Turizm gelirlerinin 100 milyar doların üzerine çıkmasında hiçbir engel olmadığını belirten Alpaslan, “İnsanlık tarihi bu topraklarda başladı. Tarihi, kültürel ve arkeolojik olarak Hakkari’den Kırklareli’ne kadar, Samsun’dan Mersin’e kadar topraklarımız arkeolojik zenginlikler ile dolu. İnsanoğlunun yeryüzünde ortaya koymuş olduğu medeniyetlerin belli ölçekteki ürünlerinin hepsini bu topraklar üzerinde görmemiz mümkün. Yine başta bütün o dini inançlar dediğimiz insanlık tarihi boyunca İslamiyet’in, Hristiyanlığın ve Yahudiliğin en önemli mekanları yine bizim topraklarımızda. Yine bu kadim medeniyetlerden dolayı çok ciddi bir gastronomi kültürü var. Yine dünyanın en büyük imparatorlukları Roma ve Osmanlı yine bu toprakları üzerinde hüküm sürmüştür. Dolayısı ile Türkiye; turizm açısından kopyalanamaz, dünyadaki diğer ülkelere göre çok önemli üstünlükleri olan, çok büyük potansiyele sahip. Biz doğru stratejiler, doğru politikalar, doğru istikrar ortamı koruduktan sonra biz turizmde dünyanın en iddialı ülkelerinden birisi olmaya adayız. Bu günlerde ilk 5’in içerisindeyiz. İlerleyen dönemlerde ilk 3’e geçmemizin önünde hiçbir engel yok. Turizm gelirlerimizi 100 milyar doların üzerinde çıkarmamızın önünde hiçbir engel yok. Bu da şu anlama geliyor. 85 milyon insanımızın yaşamına, yaşam kalitesine, istihdamın gerçekleşmesi açısından önemli bir katkıdır” dedi.