Kayabaşı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünya ticaretinde yöresel zenginliklerin payının hızla arttığını, Türkiye'nin bu konuda iddialı olmasına rağmen değerlerini yeterince koruyamadığını savundu.
ÇOK ÇOK İYİ BİR İNCİR TATLISI YEDİM’
Türk Patent Enstitüsü (TPE) tarafından ülke içinde korunan 183 ürün bulunduğunu, 207 ürünün ise değerlendirme aşamasında olduğu bilgisini paylaşan Kayabaşı, tescille korunabilecek 2 bin 500'e yakın ürün bulunduğuna dikkat çekti.SADECE YÜZDE 6'SI İÇİN BAŞVURU YAPILDI
Kayabaşı, bu ürünlerin uluslararası alanda tescili için AB Komisyonu'na başvurulması gerektiğini anlatarak, "Ancak bugüne kadar ülke içinde korunan 183 üründen yalnızca 6'sı için başvuru yapıldı ve sadece Antep baklavası tescille koruma altına alındı" dedi. Aydın inciri, Aydın kestanesi, Malatya kayısısı, Afyon sucuğu ve Afyon pastırması için de sürecin devam ettiğini dile getiren Kayabaşı, şunları kaydetti:
AFYON SUCUĞU İÇİN İNCELEME DEVAM EDİYOR
"Bu önemli statüyü elde etme aşamasındaki ikinci ürün ise Aydın inciri. Aydın Ticaret Odasının başvurusunu inceleyen AB Komisyonu, tescilin ilan edilmesine karar verdi ve AB Resmi Gazetesi'nde yayımlandı. 3 aylık süreçte buna itiraz gelmediği takdirde Aydın inciri, Antep baklavasından sonra Türkiye'de AB tescili alan ikinci ürün olacak. Malatya kayısısı, Afyon sucuğu ve Afyon pastırması için ise inceleme süreci devam ediyor. Son olarak Aydın kestanesi için de 8 Eylül'de AB'ye başvurusu yapıldı.""BAŞKALARI SAHİP ÇIKIYOR"
Kayabaşı, Türkiye'de coğrafi işaret tesciline sahip ürünler için AB'de tescil talebinde bulunulmamasının sakıncalı olduğunu belirterek, bu ürünlere başkalarının sahip çıkabileceğini dile getirdi. Pastırmanın Bulgaristan tarafından sahiplenilmeye çalışıldığını, 2012 ve 2014'te AB tescili için yapılan girişimlerin Türkiye'den gelen itirazlar üzerine geri çekildiğini anımsatan Kayabaşı, bu ülkenin "Pastarma Govezhda" olarak yeniden başvuru yaptığını ancak Türkiye'nin tekrar itiraz sürecini başlattığı bilgisini verdi.
YUNANİSTAN ÜZÜM, BULGARİSTAN PASTIRMA İÇİN...
Yunanistan tarafından da Sultaniye üzümü için "Girit Sultanina Üzümü" olarak AB'ye başvuru yapıldığını, buna da İzmir'den itiraz edildiğini aktaran Kayabaşı, "Türkiye, uluslararası tescil başvurusu yapmadığı için Yunanistan Sultaniye üzümünü, Bulgaristan pastırmayı sahiplenmeye çalışıyor. Bunlara başta sahip çıkılmış ve tescil başvurusu yapılmış olsaydı, bu tehlikeyle karşı karşıya kalmayacaktık" ifadesini kullandı. Türkiye'nin, uluslararası ticarette rakip ülkelere kıyasla bu alanda çok geride kaldığına işaret eden Kayabaşı, sözlerini şöyle sürdürdü:
280 AB TESCİLLİ ÜRÜN VAR
"Yunanistan'ın 101, Fransa'nın 222, İtalya'nın 280 AB tescilli ürünü var. Tüm bunların karşısında bizim yalnızca Antep baklavasına koruma alabilmiş olmamız büyük eksiklik. Güney Kıbrıs'ın dahi bu statüde 2 ürünü bulunuyor. Biz de bu ülkeler gibi ürünlerimizi sadece ülkemizde değil, AB nezdinde de korumalı, farklı ülkelerde taklitlerinin yapılmasının, kısacası haksız rekabetin önüne bir an önce geçmeliyiz." Kayabaşı, Türkiye'de coğrafi işaret tescil bilincinin yerleşmesi için hak ihlali denetimlerinin daha sıkı yapılması gerektiğini savunarak, yöresel ürünlerin uluslararası tescilinin önünü açmak için patent haklarıyla ilgili yasal düzenlemelerin de bir an önce çıkarılması gerektiğini sözlerine ekledi.