?>

Bardakoğlu’ndan ezber bozan sözler

Bursa Sanayici ve İşadamları Derneği (BUSİAD)’ın çekirge toplantıları marka etkinliklerinden birisidir.

TANITIM YAZISI - 2 ay önce

Ne bakanlar, ne başbakanlar ne cumhurbaşkanları gururla ağırlandı bu etkinliklerde.
Çünkü BUSİAD’ın kantarına çıkmak ayrıcalıktır.
Çünkü Bursa’nın en etkin, en köklü işadamı örgütü konumundadır.
Önceki akşamda Podyum Davet Salonda ki Mayıs ayı Çekirge toplantısı iftar programıyla bütünleştirilerek gerçekleştirildi.
Konuk ise Diyanet İşleri Eski Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu idi.
Bardakoğlu gerçekten ezber bozan sözler söyledi.

İşte sözleri:

“Sadece Ramazan ayında değil hayatın her safhasında yolumuz din ile kesişecektir. İnsanlık din ile bir şekilde buluşmak, barışmak ve onunla uzlaşmak zorunda” 
Kuran’ın iki anlatım düzlemi olduğunu söyleyen Bardakoğlu, bunlardan birinin Allah iradesi olduğunu, her şeyi onun yarattığını ve onun iradesi olmadan hiçbir şeyin olmayacağını vurguladı.
Bir diğerinin ise birey düzlemi olduğunu belirterek bu düzleme göre de bireyin tüm yaptıklarının sorumluluğunu taşıdığını ve bu iki kavramı birbirinden ayırmak gerektiğini dile getirerek şunları söyledi:
“Maalesef bugün İslam dünyasına dair gözlemlerimiz iyimser değil. Ancak İslamiyet ve Müslümanlık aynı şeyler değil. Müslümanlık, İslamiyet’in uygulama şeklidir. Müslümanlığa bakarak İslam hakkında değerlendirme yapmak yerine, iyi insan olmaya çalışmalıyız. Bir dinin anlaşılmasında farklılıklar olabilir. Ancak dindarlık kimsenin tekelinde değildir. Tarih boyunca süregelen binlerce farklı Müslümanlık tarzları ile karşı karşıyayız. Herkes kendi din anlayışını ve din yorumunu tek hakikat olarak görüyor ve onu dayatmaya çalışıyor. Oysa başkasını değil, kendimizi eleştirmemiz gerek. Bırakalım herkes kendi hesabını kendisi versin. Kutsal kitapları yargılamak yerine kendimizi yargılamalıyız. Oysa günümüzde dinin fanatikleri, kutsal kitaplarını kendi kavgalarına alet ediyor. Dini kimlik, ötekileştirmek için bir fırsat aracı olmamalı. Din size anahtar teslimi gelişmişlik, mutluluk ya da sağlık vaat etmez. Din bize ışık tutar, bize rehberlik eder. İslam Dünyası olarak insan hakları, kadın hakları ya da kişisel özgürlükler gibi kavramlarla barışmak ve cinsiyet ayrımcılığını geride bırakmak zorundayız. Allah’ın verdiği özgür iradeyi insanlar kısıtlayamaz. Allah’ın çekeceği hesabı biz çekemeyiz. Birey özgürlüğünü bir değer olarak kabullenmemiz şart. İslam Dünyasında sivil bir dilin oluşması ve insanların Allah adına konuşma cüretinde bulunmaması gerekiyor. Hayatın her alanında değişimler yaşanırken, dinin statik bir mesaj taşıması düşünülemez. Bu dinde reform olarak algılanmamalı Dinin mesajlarının da çağa uygun olması gerek. Ayrıca din ile aklın ve bilimin buluşması gerek. Dinin bilimle çatışması söz konusu olamaz. Öte yandan din ile ahlakın buluşması da son derece önemli. Din ile ahlak arasında bir ayrışma varsa bu da ciddi bir sorun demektir. Dindar bir kişinin ahlaksız olması mümkün değildir.”
Evet, anlaşıldığı üzere din siyaset üstü bir realitedir.
Dolayısıyla din tacirleri bu ilahiyat Profösörü’nün söylediklerini bence kafalarına iyice yerleştirmeli.
Gelecek; dinin akılla, bilimle ve ahlakla buluşmasında saklı.   
BUSİAD Başkanı Ergun Türkay’ın söyledikleri de oldukça çarpıcı;
İş dünyasındaki herkesin, zamanın hızla değişen iş yapma modellerine ayak uydurabilmesi gerektiğini söyledi. Artık yapılan işin ya da rakiplerin pek öneminin kalmadığına işaret eden Türkay, esas önemli olanın yaratıcı ilham olduğunun altını çizdi.
Türkay, bu süreçle baş etmenin yolunun yetenek ve kabiliyeti yönetmekten geçtiğine vurgu yaparak, “Yetenek yönetmenin iki ayağı var. Birinci ayağı yeteneği yetiştirmek… Bu konuda maalesef ülke olarak çok da iyi olmayan seviyelere indik. Eğitim sanki göz ardı edilmeye çalışılıyor. Dijital dünyanın gerektirdiği becerileri müfredatımıza eklemek, hatta eğitmenlerimizi de bu yönde eğitmemiz gerekiyor. İnsan kaynağı en az finans kaynağı kadar önemli. Bir diğer konu da yetişen kabiliyeti yönetmek hatta o yeteneği ülkede tutabilmek.” Diye konuştu.
Yani beyin göçüne vurgu yapıyor.

Sonuna kadar haklı…

Beyin göçünden zaman zaman iktidar cenahı da rahatsız olduğunu söylüyor.
Ancak beyin göçünden şikayet edenlerin bunu engellemek hatta bu göçü tersine çevirebilmek için ne yapıyorlar dersiniz.

Bence kocaman bir hiç…

 

Haftanın Öne Çıkanları

Haciz esnasında arama yapma ‘meşruiyeti’

2025-01-23 08:21 - Ekohaber Yazarları

Cezaevi taşınmalıdır

2025-01-23 08:21 - Ekohaber Yazarları

Trump, Avrupa ile Türkiye'yi daha da yakınlaştırdı

2025-01-23 08:21 - TANITIM YAZISI

Kent içi ulaşım örnekleri (3) Bremenn ve Bursa…

2025-01-23 08:21 - Ekohaber Yazarları

Bu işte bir iş var arkadaş!

2025-01-23 08:21 - Ekohaber Yazarları

Bir hayalin peşinde ömür tüketen defineciler

2025-01-23 08:21 - TANITIM YAZISI

Emtia da neler olacak

2025-01-23 08:21 - Ekohaber Yazarları

Kentsel dönüşüm ve kanunlar labirenti

2025-01-23 08:21 - Ekohaber Yazarları

Ürik asit yüksekliği-gut hastalığı ve beslenme önerileri

2025-01-23 08:21 - TANITIM YAZISI

Akıl bedenden uzaklaşınca…

2025-01-23 08:21 - TANITIM YAZISI

İlgili Haberler

WBT Yakma (Burning) Mekanizmasının Token Ekonomisine Etkisi

18:00 - TANITIM YAZISI

Tozlu bahçe

08:18 - TANITIM YAZISI

TAM ZAMANI !

08:44 - TANITIM YAZISI

TEHDİTSE TEHDİT !

08:46 - TANITIM YAZISI

Sağlık çalışanlarından Milletvekili Sarıçam’ın söylemlerine tepki

00:06 - TANITIM YAZISI

Günün Manşetleri

Çocukların gözünden "Hepimizin Nilüfer’i"

16:38 - Bursa

Ekrem İmamoğlu Bursa’da!

15:40 - Bursa

Bursa'da ‘Şair, Şiir, Şuur’ oyunu tiyatroseverler ile buluştu

13:53 - Bursa

Kestel Belediyesi’nden muhtarlarla iftar buluşması

12:05 - Bursa

Bursa Şehir Hastanesi’nde başmüfettişi bile kandırdıkları ortaya çıktı

11:45 - Bursa