Başbakan Binali Yıldırım İspanya’nın başkenti Madrid’de düzenlenen Yeni Ekonomi Konferansında konuştu. İspanya ile Türkiye’nin ortak noktalarına değinen Başbakan Yıldırım, “İspanya Türkiye’yi, AB içinde en iyi anlayan ülke. Türkiye de İspanya’yı en iyi anlayan ülke. Neden? Çünkü İspanya da yıllardır terörden çok çekti, Türkiye de yıllardır terörden çok çekti. Terörün bir ülke için ne demek olduğunu biz iyi biliriz, İspanya da iyi bilir” dedi.
Üyelik müzakerelerine de değinen Yıldırım, “Biz yapılması gereken her şeyi yaptık ve günlük göçmen geçişi 50’nin altına indi. Durdurduk ancak Birlikten beklediğimiz cevabı alamadık. Maalesef yine bir hayal kırıklığına uğradık. Türkiye Avrupa’dır. Türkiye Avrupalı mı Asyalı mı tartışmasının hiçbir anlamı yoktur. Asırlardır Türkiye Avrupalıdır” ifadesinde bulundu. Türkiye’nin jeopolitik olarak özel bir konumu olduğunu ifade eden Başbakan Yıldırım, “İbni Haldun ’Coğrafya kaderdir’ der. Bizim kaderimiz o coğrafyadır, o topraklardır. İspanya ile biz Akdeniz’in iki ucunu tutmuş iki ülkeyiz” açıklamasını yaptı.
"15 YIL ÖNCE BU RAKAM 3 BUÇUK MİLYAR DOLARDI"
İspanya ile ticaret hacminin geçtiğimiz yıl yüzde 19’a yükselip 13 milyar dolar civarına ulaştığını söyleyen Başbakan Yıldırım, “Bu artış her iki ülkenin kazanacağı yönde bir artış oldu. Neden bahsediyorum? Ticaret dengesinden bahsediyorum. Dengeli bir artış. Kazan-kazan esasına göre gelişen bir artış. 600’den fazla firma 10 milyar dolarlık yatırım yapmış durumda. 15 yıl önce bu rakam 3 buçuk milyar dolardı. Türkiye’ye yatırım yapmak sadece Türkiye’nin 81 milyon potansiyeline yatırım yapmak değildir. Türkiye’ye yatırım yapmak, 3 buçuk saat uçuşla 60 ülkeye erişmek anlamına geliyor. Bir buçuk milyar nüfusa erişmek anlamına geliyor ve yıllık 30 trilyon dolarlık bir gayrisafi hasılanın döndüğü bir coğrafyaya erişmek anlamına geliyor” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin coğrafi konumunun avantajlarına değinen Başbakan Yıldırım, açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “Türkiye’yi hayal edin. Kafkaslar, Orta Asya, Balkanlar, Orta Doğu, Afrika, bütün bu coğrafya aslında gelişmeye, büyümeye, kalkınmaya aç bölgeler. Mutlaka birlikte çalışmamız lazım. Orta Doğu’da birlikte çalışmamız lazım. Afrika’da, Kafkaslar ’da, Orta Asya’da hatta Balkanlar’da birlikte çalışmamız lazım, birlikte sorumluluk almamız lazım. Oradaki yaşayan insanların, o ülkelerin beklentilerini karşılamamız lazım."
"NATO’DA İYİ MÜTTEFİKİZ"
“İspanya ile aramızda bir görüş farklılığı yok, hep birbirimizi destekliyoruz” diyen Yıldırım, “NATO’da iyi müttefikiz, bakın NATO’da, NATO içinde en anlamlı desteği bize İspanya verdi. Hava savunma sistemimize bir fiil katkı sağlayarak 2015’ten beri Patriot füzelerini Türkiye’de konuşlandırıyor ve bu bizim için anlamlı bir şey. Bazı dostlarımız sadece konuşuyor" dedi. DEAŞ ile mücadele için YPG’ye destek veren ülkelerden bahseden Başbakan Yıldırım, “’Niye tanklarla teröristlerin üzerine gidiyorsunuz. Biz verdik o tankları’. Düşünebiliyor musunuz? Bir süper güç, DEAŞ ile mücadele için Türkiye’nin insanlarını öldüren terör örgütüyle işbirliği yapıyor. Akla ziyan bir şey. Bunu Suriye’de yapıyor. Sorduğumuz zaman ’bu bir mecburiyet’ diyor, bu bir tercih değil. Nasıl mecburiyet oluyor? Terör örgütü ile bir başka terör örgütü yok edilebilir mi değerli dostlar? Onu yok ettiğinizde yeni bir terör örgütü nur topu gibi avucunuzun içinde. Onu yok etmek için başka bir terör örgütü üreteceğiz, ihdas edeceğiz. Bir ülkeye, bir müttefike bu yakışır mı?” dedi.
“GÜVENLİK, İSTİKRAR OLMAYAN YERDE HİÇBİR ŞEY OLMAZ"
“Amacımız huzur” diyen Yıldırım, açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “Huzur olmayan yerde, güvenlik olmayan yerde istikrar olmayan yerde hiçbir şey olmaz. Ne yatırım olur, ne üretim olur, ne kalkınma olur. Bakın, belki şaşıracaksınız. Türkiye geçen yıl yüzde 7.4 büyüdü. G-22 içinde bir numara, Çin’den de daha fazla. Bu nasıl oluyor? Suriye’de savaş var, Irak’ta iç karışıklık var İran’da sıkıntılar var, bizim yok. Başkalarının sıkıntıları var bize yansıyor. Yani işte Filistin var, İsrail var, Kıbrıs sorunu var, Yunanistan ile şöyle böyle bazen tatlı bazen limoni ilişkiler var. Bütün bunlara rağmen Türkiye büyümeye devam ediyor." Türkiye’nin son 15 yılda 3 kat büyüdüğünü bildiren Başbakan Yıldırım, kişi başına gelirin 3 bin 200 dolardan 11 bin dolara çıkarıldığını söyledi. Dünya sıralamasında altyapı gelişmişliği bakımından Türkiye’nin 2003’te 39. sıradayken bugün 9. sırada olduğunu paylaşan Başbakan Yıldırım, “Havacılıkta Türkiye çok büyük gelişme kaydetti. Ben göreve başladım 2003 yılında, dünya havacılığından bizim aldığımız pay yüzde 0.45, şu anda Türkiye dünya havacılığından yüzde 2 pay alıyor. Dünyanın en fazla destinasyonu olan havayolu şirketi THY’dir. 304 noktaya uçuş yapıyor. İspanya’ya 56 uçuşu var haftada, yazın bu 80’e çıkıyor. 200 milyon yolcu kapasiteli havalimanını biz onun için yapıyoruz. Bunu da bütçemizle yapmıyoruz. Bunu söyleyeyim. Bizim bütçeden bu projeye tek kalemde 12 milyar Euro ayıracak imkanımız yok. Ne yaptık, PPP modelle yaptık. Nasıl bir model onu da söyleyeyim size. Yapacak, 25 yıl işletecek, işletme yılı için her yıl 1 milyar 50 milyon Euro bize kira verecek. Hem havaalanını yapacak, hem her yıl 25 yıl boyunca 1 milyar 50 milyon Euro kira verecek, 25 yıl sonunda da dünyanın en büyük havaalanını bize teslim edecek, geriye verecek veya devam et diyeceğiz, belirli bir kira ile işletmeye devam edecek. Peki neden böyle bir şey? Çünkü yolcu var. Buna karşılık bizim verdiğimiz taahhüt şudur 12 yıl için 340 milyon yolcu garantisi var" şeklinde konuştu. “Altyapıya yapılan yatırım geleceğe yapılan yatırımdır” diyen Başbakan Yıldırım, Türkiye’nin büyümesinin ve 36 milyar dolardan 160 milyar dolara çıkan ihracat hacminin arkasında altyapı projelerinin olduğunu dile getirdi. Türkiye’nin her yerinde geniş bant internet olduğunu söyleyen Yıldırım, “Dijital gap dediğimiz sayısal uçurum hemen hemen kalmadı. İnsanın yaşadığı her yerde iletişim imkanı var” ifadelerini kullandı.
(İHA)