Semih Uzunlar / Bursa.com
“Bursa özellikli kimlikli bir kent, belediyemizin öncelikli konularından biri de Bursa’nın altyapı hizmetleri. Bursa her geçen gün büyüyor, gelişiyor. Bu hızlı gelişme büyüme her alanda büyük altyapı yatırımlarına ihtiyaç doğuruyor. 1987 yılında büyükşehir uygulamasına ilk kez geçildiğinde, kapsamımız 256 km2 idi. Osmangazi, Yıldırım ve Nilüfer olmak üzere. Daha sonra Kestel, Gürsu, Gemlik ve Mudanya’nın da eklenmesiyle bu sayı 7 ilçeye yükseldi. Son seçimle birlikte artık 17 ilçemiz de Büyükşehir’in kapsamına girdi ve hizmet alanımız 256 km2’den 11.000 km2’ye yükselmiş oldu. Alan büyüdükçe, altyapı yetersizliği olan bölge sayısı da artıyor. Çünkü altyapısı düzenli olan, altyapı yatırımı yeterli olan hiçbir ilçemiz yok. Burada Büyükşehir Belediyesi’ne ve BUSKİ’ye de büyük görev düşüyor. “
“BÜTÜN ŞEHİR YASASI BÜYÜK KATKI SAĞLADI”
“Tüm bölgelerde önemli sorunlar var. Gerek içme suyu, gerek kanalizasyon, gerekse yağmur sel sularında olsun; 17 ilçemiz 1070 mahallemizde büyük talepler var. Bu da ‘Bütün Şehir Yasası’nın ne denli doğru olduğunu gösteriyor. Büyükşehir Belediyesi bu hizmetleri yaparken merkezden kaynak aktarımı yapıyor. İlçe belediyelerinin böyle bir kaynak sağlaması mümkün olmadığından ‘Bütün Şehir Yasası’ bu alanda önemli bir sorunu çözmüş oldu. Hizmet kapsamımızdaki alanın bu yasayla 50 kata yakın büyümesiyle, eskiden tek merkezde yürütülen hizmetler şu an 10 ayrı merkezden yürütülüyor. 17 ilçemizde de merkezimiz var bunların 10 tanesinde de şantiyemiz mevcut. Tüm bölgelerdeki ekipmanlarımızı geliştiriyoruz. Son 10 ayda bu çalışmalar çerçevesinde 240 iş makinası ve araç alımı gerçekleştirdik. Bu alımlarla Büyükşehir Belediyesi ve BUSKİ’nin toplam iş makinesi ve araç sayısı 1000’i geçti ve aynı hızda alımlara devam edeceğiz.”
BURSA’DA SU FİYATLARI PAHALI MI?
Su fiyatlarıyla ilgili şikayetlere de değinen Altepe; “Bize su fiyatlarının pahalı olduğu yönünde iletilen talepler var ancak su ana konu. Kanalizasyon, çevre ana konu. Musluğunuza doldurduğunuz suyun içilebilir ve sürekli olması büyük yatırımlar gerektiriyor. Bizim de bu yatırımları karşılamamız gerekiyor. Bir zamanlar en pahalı su Bursa’daydı şimdi artık Türkiye’de büyükşehirler genelinde 12 – 13. sıralardayız. Ayrıca su faturalarına çöp, temizlik gibi vergiler de yansıtıldığından meblağ biraz yükselmiş oluyor. Biz de elimizden geldiğince kamuoyunu bu konuda aydınlatmaya çalışıyoruz. “ dedi.
“ULUDAĞ EN BÜYÜK AVANTAJIMIZ”
“Amacımız kaliteli içme suyu sağlamak. Uludağ bu konuda bizim en büyük avantajımız. Adeta bir su deposu gibi bizi yıl boyunca besliyor ve Dünya şehirleri arasında önemli bir konuma taşıyor. Barajlarımızın arıtılması için tesislerimiz büyük hassasiyetle çalışıyor. Barajlarımızdaki sular çeşitli filtreleme işlemlerinden, biyolojik test ve arıtmalardan geçerek klorlanıp içilebilir su olarak şehre pompalanıyor. Burada önemli bir nokta şu ki, Dobruca Arıtma Tesisleri şehirden 200 m yükseklikte yer aldığından, pompalamaya ihtiyaç duyulmadan su kendi cazibesiyle akıyor. Bu akışı türbinlerle değerlendirip elektrik üreterek, her türbinden yılda 1.5 milyon lira değerinde gelir elde ediyoruz.”
“BURSA’DA SU ÇEŞMEDEN İÇİLİR”
“Bursa’ya has bir söylem var ‘Bursa’da su çeşmeden içilir’ diye. Tüm arıtmalardan geçen bu suyumuz, Uludağ’ın pınarlarından gelen pırıl pırıl bir su olarak halkımıza ulaştırılıyor. Bursa’nın her köşesinde bu su gönül rahatlığıyla içilebiliyor. Metropolitan bir şehir için bu büyük bir nimet. Bursa merkezde olduğu gibi ilçelerimizde de bu alanda çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Uludağ eteklerinde Osmangazi’ye bağlı bölgelerde bile 45 yıldır suyu olmayan, yaz aylarında suyu kalmayan köylere, bizim dönemimizde hizmet götürüldü. BUSKİ’nin bütçesini en verimli şekilde kullanarak nereye su deposu lazımsa, nerede bir altyapı çalışması gerekiyorsa yerine getiriyoruz. Şehrin lüks dediğimiz Bademli gibi kesimlerinde bile son iki üç yıldır kaliteli içme suyu sağlanabiliyor.”
KANALİZASYON YATIRIMLARI DURMAKSIZIN SÜRÜYOR
“Tüm bölgelerimizdeki kanalizasyon yatırımlarımız yetersiz. Yağmur sularıyla kanalizasyon aynı borudan geçiyor ve haliyle büyüyen bir Bursa’ya yetersiz geliyor. Hatlar yetersiz hale geliyor. 50 yıl öncekiyle bugünkü Bursa nüfusu arasında 20 kat fark var. En ufak bir yağmur yağdığında, su baskınları yaşanıyordu ancak şimdi artık bunlar kalmadı. Altyapı çalışmalarımız neticesinde böyle sorunlar yaşanmıyor. Amerika’ya gittiğimizde oradaki tesislerde gördük ki yağmur suyu ve kanalizasyon aynı hattan tesise geliyor. Biz Bursa’da yağmur suyu kanalları kurarak bunların da en kaliteli şekilde tesise aktarımını sağlıyoruz. Hiçbir ilçemizde yağmur kanalları yoktu bunların birçok ilçemizde çalışmaları sürüyor.”
“BURSA’YA 50 YIL YETECEK SUYUMUZ VAR”
“Biz göreve geldiğimizde Bursa’da su kaybı 65%’e varıyordu. Barajdan 100.000 ton su pompalanırken sadece 35.000 ton su şehre ulaşıyordu. Bu da tesislerin yetersizliğinden kaynaklanıyor. Dünya standardı 20%’dir, biz de şu an %23’lerdeyiz. Bursa’nın şu an 40-50 yıllık suyu var. Suyu ne kadar iyi kullanırsanız ek su kaynaklarına ihtiyacınız kalmaz. Mevcut barajlarımız Nilüfer ve Doğancı Barajı rezervleri yaklaşık 100 milyon metreküp, bizim yıllık su ihtiyacımızı karşılıyor. Biz bu yüzden yaklaşık 4-5 yıldır yeraltı suyu kullanmıyoruz. Önümüzdeki yıllar için Uluabat Gölü’ne akan Çınarcık Barajı da kullanılabilir. Su konusunda bir sorunumuz bulunmuyor. Bu da bizim için büyük bir avantaj.”
“DERE ISLAH ÇALIŞMALARINA ÖNEM VERİYORUZ”
“Altyapı tamamlanmayınca çağdaş bir şehir olamazsınız. Bursa merkezde 25 kadar deremiz var. Bunların düzenlenmesi medeniyetin bir gereği. Bursa Büyükşehir Belediyesi ve BUSKİ olarak tüm dere yatakları kontrol altında, temizlikleri düzenli olarak yapılıyor, tedbirler alınıyor. Bu çalışmalar neticesinde önemli bir taşkın olayı yaşanmadı. Gökdere’den başlayarak, Balıklıdere, Nilüfer Deresi, Deliçay gibi alanlar ıslah ediliyor, düzenleniyor. Yunuseli Kanalı aynı şekilde bir düzenleme altında. Derelerin temiz akması önemli. Bunlar modern bir şehrin göstergesi.”
“ATIK ÇAMURDAN ELEKTRİK ÜRETİYORUZ”
“Arıtma tesisleri’nden çıkan çamurların yok edilmesi gerekiyor. Bunun için de çamur yakma tesisi kuruyoruz. Son teknoloji akışkan yataklı kazan sistemini yerinde görebilmek için Amerika’ya gittik. Gördük ki çok modern bir sistem. Bu çamur halindeki atıklar yaklaşık 3600 kalori, birçok kömürde bu kalori yok. Biz bu enerjiyi kullanarak elektrik üretiyoruz. İlk etapta günlük 400 ton kapasitede 2,5 megawatt elektrik üretiyoruz. Atık çamuru büyük bir enerjiye dönüştürüyoruz. Sadece uçak, tramvay, değil artık arıtma tesisi de yerli olacak. Aynı zamanda para kazanarak kendini amorti edecek. Daha sonra bu sistemi yurtdışına ihraç edeceğiz. Makinalar Mustafakemalpaşa’daki Eralp Makina’da üretiliyor. Çevreye etkisi olmayan bir yakma sistemi, karbon emisyonu standartların altında olacak. Bursa Büyükşehir Belediyesi güvencesinde büyük bir sistem kuruyoruz. “
Son olarak “Amacımız Bursa’nın kalitesine kalite katmak.” diyen Başkan Altepe, “Bacalarımız temiz olmalı, insanları zehirlememeli. Kaliteli su içirelim, insanlarımızı sağlıklı yaşatalım. Nerede bir yatırım gerekiyorsa biz oradayız. Önümüzdeki yıl her yer daha da temiz olacak. Dereler daha temiz akacak, sahillerimizden denize çok daha rahat girilebilecek. Çünkü artık bu işi kontrol altına alan bir Büyükşehir Belediyesi var.” diyerek sözlerini noktaladı.