Bel kayması sonucu omurga kanalı içinden geçen omurilik ve sinirlerin sıkışıp baskı altında kalabileceğini belirten Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Ali Şahabettinoğlu, “Erişkin insanlarda bel kayması sıklığı yüzde 10 civarında. Bel kaymasında ağrı genellikle belde toplanıyor. Genital bölgeye ve uyluk arka yüzeyine ve hatta ayağa kadar bu ağrı yayılabilir. Kök basısı varsa siyatalji şeklinde ağrı ve parestezik yakınmaya yol açabilir. Kadınlarda erkeklere nazaran daha sık rastlanan bel kaymasının teşhisi için genellikle normal bel filmleri yeterlidir. Ancak özellikle hastanın omurga kemikleri arasındaki kaymanın öne ve arkaya doğru eğilme ile artıp artmadığını bilmek tedavi açısından çok önemli. Bu sebeple omurganın dinamik röntgen filmlerinin de çekilmesi gerekebilir” dedi.
Elle tedavi tekniğiyle bel kayması, bel ve boyun fıtığı şikayeti olan birçok hastayı yıllardır tedavi eden Şahabettinoğlu, dünyada çok yaygın olan bu tedavi yönteminin Türkiye’de birkaç uzman doktor tarafından bilinip uygulandığını söyledi. Şahabettinoğlu, elle tedavinin hafif vakalarda 2-3, orta vakalarda 4-6, ileri vakalarda 8-10 seans sürebildiğini belirterek şöyle konuştu: "Bel kaymalarının çoğu 1. derece yani hafif düzeyde olduğundan genellikle ameliyatsız tedavilerle başarılı sonuç alınabiliyor. Ameliyat ise ayaklarda ilerleyen kas gücü kaybı, idrar-büyük abdest kaçırma şikayeti olan ya da ameliyatsız tedaviye cevap vermeyen hastalarda uygulanıyor. Sadece bel-bacak ağrısı, uyuşma şikayetlerinin bulunduğu ve 1. derece stabil olan bel kaymalarının ekseriya ameliyatsız tedavisi mümkün. Ama bütün hastalıklarda olduğu gibi bel kaymalarında da erken teşhis ve tedavi çok önemli.”
İHA