İstanbul Kartal'da kaybolduktan 15 gün sonra cesedi ormanlık alandaki su kanalında bulunan Beratcan Karakütük'ün Karabük'ün Yenice ilçesine bağlı Cihanbey köyünde yaşayan dedesi Mehmet Çakır ve aynı köyde yaşayan babaannesi Azime Karakütük, konuştu. Torununun kaçırıldığında köyde olduklarını, olayı duyar duymaz bir gün sonra İstanbul'a gittiklerini anlatan dede Mehmet Çakır, “Orada durumu detaylı bir şekilde öğrendik ve 15 gün orada kaldık. Biz döndükten bir gün sonra ise cesedi bulundu. Bazı suçlamalar var. Aile geçimlerinde bir düzensizliğin uzun süredir sürdüğü ve aile bağının olmayışından dolayı bu olaylar başlarına geldi. Ergün kendisi 10 yıldır çocuklarıyla doğru dürüst ilgilenmedi. Benim kızım kendi çabalarıyla, kendi çalışmasıyla çocuklara baktı. Ev işiyle, okullarıyla kendi ilgilendi. Babasının bir katkısı olmadı. 6 yıldır da beni aramıyorlardı. Bizle kavga ediyor diye benimle görüşmüyorlardı. Torunumu toprağa verdim. Bu acıyı Allah bize yaşattı, başkasına yaşatmasın” dedi. Kızı Türkan'ın katil zanlısı ile ilişkisi olduğu yönündeki iddialara ise dede Çakır, “O konularda bizim bilgimiz yok. Televizyonda izlediğimiz kadarıyla herkes başında kendi suçunu hafife almak için bu tür şekillerde konuşması gerekmek durumunda kalıyor demek ki. Beratcan'ın abisi Berkay ise bu konularda bize hiçbir şey demedi” ifadesinde bulundu.
BABANIN AİLESİ: YAVRUMUN BAŞINI YEDİLER
Beratcan'ın aynı köyde yaşayan babaannesi Azime Karakütük ise, olayları televizyonlardan duyduğunu söyleyerek, “Oğlumun evini taşlamışlar. Oğlum cenazeyi getirdikleri gün eve geldi ama bu olaylarla ilgili hiç konuşmadık. Fırsat olmadı” dedi. Gelininin bir başkasıyla ilişkisi olduğu iddialarını ise televizyonlarda gördüklerini kaydeden yaşlı kadın, “Onun kız kardeşleri de biliyor her şeyi. Bir şeyler diyorlardı birbirlerinin kulaklarına. Biz önceden hiç böyle duymamıştık. Bu olayla her şey ortaya çıktı” dedi. Dede Mehmet Çakır'ın torunlarına hep kızının baktığını söylemesi üzerine Azime Karakütük ile Mehmet Çakır tartıştı. Mehmet Çakır, "Sazlarda barlarda gez. Hanımının numarasına başkasına verince olacak sonuç bu" deyince Azime Karakütük ise, “Bir yavrumun başını yediler. Buraya gelince telefonları susmuyordu. Kimle konuşuyorsan dediğimde bana 'işyerimden arkadaşlarım arıyor' diye inkar ediyordu” diye cevap verdi.
NE OLMUŞTU?
Beratcan Karakütük'ün cesedi İstanbul Kartal'da kaybolduktan 15 gün sonra ormanlık alandaki su kanalında bulunmuştu. Cinayeti işlediği gerekçesiyle tutuklanan Ersin Kaşıkçı “ Türkan beni Beratcan’a Ersin ağabey olarak tanıtmıştı. Ben Beratcan ile 3-4 yıl önce tanışmıştım. Soruşturma savcısı da dün Türkan K.’nın serbest bırakılmasına itiraz etti. Anadolu 2. Sulh Ceza Hâkimliği’nin kararında direnmesi durumunda itiraz dilekçesinin 3. Sulh Ceza Hâkimliğine gönderileceği belirtildi. Sonra eve gelince de beni tanıdı güven duydu. Yaklaşık 2 hafta önce Türkan ile ıssız bir yerde benim servis şoförlüğü yaptığım şirketin aracında birlikte olurken Beratcan bizi gördü. Türkan ‘Buçocuk bizi gördü. Bu şekilde devam edersek başımıza iş açacak. Buna bir çare bulmamız gerekir. Öldürme olayından iki hafta önce bana ‘Ne yap et Beratcan’dan kurtul. Bunu bir şekilde hallet’ dedi. Ben nasıl yapacağım diye sorduğumda ‘Ne yaparsan yap gerekirse öldür’ dedi. Ben kendisine böyle bir şey yapamam dedim. ‘Sen yapmazsan ben evdekilere bir şey yaparım senden bilirler’ diye tehditte bulundu. Bunun üzerine ben de kabul ettim. Suçu işlediğimi kabul ediyorum. Türkan Beratcan’ı öldür diye beni azmettirdi” demişti. Bunun üzerine gözaltına alınan Türkan K., “yeterli delil olmadığı” gerekçesiyle serbest bırakılmıştı. Anneye “Kendini savunamayacak çocuğunu tasarlayarak öldürmeye azmettirme” suçlaması yöneltilmişti. Gelişmelerden sonra açıklama yapan baba Ergün Karakütük eşinin suçsuzluğunun ortaya çıktığını söylemişti. Baba Karakütük şöyle konuşmuştu:
BABA FARKLI KONUŞMUŞTU
"Güvenlik ekibimize, polisimize çok teşekkür ederim. Suçlu yakalandı. Kim suçlu, kim suçsuz ortaya çıktı. Çok büyük bir acı yaşıyorum. Millet çok yalan yanlış şeyler söylüyor eşim hakkımda. Elim ayağım titriyor. Herkes eşimi suçlamaya çalışıyor ama suçlu suçsuz kim ortaya çıktı. Eşim çocuğunu boğacak kadar cani bir insan değil. Çocuğundan bir dakika, bir saniye ayrı yatan birisi değildi. Dost hayatı yaşamış falan dediler. Millet ağzına geleni söyledi. Ben eşimin sonuna kadar arkasındayım. Yapmayacağına da eminim. Bu kadar da güveniyorum Ben zanlıyı fazla tanımıyorum. Samimiyetim yok; bir iki kere görmüşlüğüm var. Telefonla beni arıyordu, sürekli tehdit ediyordu. Beni dahi tehdit ediyordu. 'Eşiniz sizi kandırıyor' deyip akla hayale gelmeyen şeyler söylüyordu. Takıntı yapmıştı. "Eşiniz sizi aldatıyor. Bunu kanıtlayacağım" diyordu. Sürekli ankesörlü telefondan arıyordu. Eşimle konuştuğumda ise yalanlıyordu, 'Bizi ayrımaya çalışıyor' diyordu. Eşimin benden boşanmak gibi bir talebi hiç olmadı.”
Karakütük, katil zanlısının tehdit edip kendisinden eşinden ayrılmasını istediğini de aktardı. Acılı baba yasak aşk iddialarına inanmadığını belirtti, evliliğine bir şans daha verebileceğini söylemişti. Baba, daha sonra geri adım atarak "Eşimin arkasındayım" açıklaması için "Akşam bilincim yerinde değildi. Bazı şeyleri sabah öğrendim. TV programında söylediklerimi bilinç dışı söyledim" demişti. "Eşinizin azmettirici olduğuna inanıyor musunuz?" sorusuna Ergün Karakütük, "Ona adalet karar verecek. Benim içimdeki his şöyle. Bundan sonra eşim ne kapıma yanaşsın. Herkes yoluna gitsin. Benim arkadaşlarım var yüzüne bakıp sohbet edeceklerim var. Kimseyi kapımda istemiyorum. Çocuklarım en ufak bir şey söylemedi bana bu ilişkiyle ilgili. Ben şüphelendim daha öncesinde. Telefonlardan şüphelendim. Benden telefonlarını saklıyordu. Beni hatta mahkemeye şikayet etti. Çocuklarıma şiddet uyguladığım iddiasıyla" demişti.
HÜRRİYET/İHA