İstanbul
Denizanaları, sahil boyunca yer yer yoğunluk oluştururken suyun üzerinde biriken evsel atıklar dikkati çekti.
Sahilde balık tutan Salim Kalay, basın mensuplarına, denizanasının kirlilikten beslendiğini, bunun önüne geçmenin tek çaresinin denizleri daha temiz tutmaktan geçtiğini söyledi.
Atıkların denize atılmaması gerektiğini dile getiren Kalay, "İnsanımız duyarsız. Suyu içiyor, denize pet şişeyi atıyor. 'Arkamda bak çöp tenekesi var, neden oraya atıyorsun?' dediğim zaman sıkıntı yaşıyoruz. Onun için bir şey de diyemiyorum." ifadelerini kullandı.
Kalay, duyarlılığın artması halinde bu kirliliğin azalacağına dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Onun dışında biz bu manzarayı görmeye her zaman mahkumuz. Hem avlanma yasaklarına dikkat edeceğiz hem her türlü konuda duyarlı olacağız. Denizi kirletmemenin en son gayretini göstereceğiz. Yediğimizi, içtiğimizi atmayacağız. Herhangi bir kötülük düşünüp, herhangi bir zarar vermeyeceğiz. Çocuklarımıza bu mirası bırakmak isteriz. Eğer bu şekilde devam ederse tahmin ediyorum 10 yıl sonra çocuklarımız, torunlarım en bol bulunan istavriti dahi sadece fotoğraflarından tanıyacaklar. Onun için duyarlı olmak zorundayız. Benim vicdanım rahat, ben duyarlıyım. Biraz evvel suyumu içtim, çöpümü tenekeye attım. Denize atmadım. Çünkü bu deniz yarın yine bana lazım."
"Yaz aylarında kesinlikle pislik olmuyor"
Çevre sakini Hüseyin Cansilik ise yaz aylarında Arnavutköy sahilinin temiz olduğunu söyledi.
Atıkların sahildeki betonun altında biriktiğini aktaran Cansilik, şunları söyledi:
"Denizde yaz aylarında kesinlikle pislik olmuyor ama kış aylarında, sonbahara doğru burada çok oluyor. Bunun sebebi de restoranlar ve teknelerden atılan pisliklerdir. Denizanası pisliğe gelen bir şey. Bu pislik olduğu için denizanası da sürekli var olacak. Denizlerimizi kirletmemeye çalışalım."