Bitlis
Merkeze 35 kilometre mesafedeki Yeşilsırt Köyü İlkokuluna yaklaşık 3 ay önce atanan Yozgatlı Seda Yaman, ilk görev yeri olan köydeki 10 öğrencisine daha iyi bir eğitim ortamı oluşturmak için çalışmaya başladı.
İl Milli Eğitim Müdürlüğünün desteğiyle, eskiyen okulun onarılmasını sağlayan Yaman, binadaki eksikleri giderdi, duvarları renklendirerek öğrenciler için ferah bir ortam oluşturdu.
Ardından temin ettiği materyallerle öğrencilerinin şehir merkezlerindeki akranlarıyla aynı şartlarda eğitim görmesi için çaba gösteren Yaman, etkinliklerle dersleri eğlenceli hale getirdi.
Yaman, AA muhabirine, köye ilk geldiğinde zorlu bir süreç yaşadığını ancak öğrencilerinin iyi eğitim alabilmesi için elinden geleni yaptığını söyledi.
Okulda kullanılmayan malzemeleri binadan çıkarıp gerekli tadilatı yaptıklarını anlatan Yaman, "Çatısındaki açıkları onararak su sızıntılarını önledik. İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzün destekleriyle de eksik malzemelerimizi tamamlamaya çalıştık. Anasınıfının eksik olan halı ve perdelerini tamamladık. Çocukların da desteğiyle okulumuzu şu anki haline getirdik. İlk defa burada soba yaktım. Hiçbir zaman buradan gideceğim demedim. Yaptığım işten gocunmadım. Öğretmenin bulunduğu ortama değer katması gerekir. Soyadımın ve mesleğin hakkını vermeye çalışan bir köy öğretmeniyim." diye konuştu.
Köy okuluna laboratuvar kurdu, öğrencileriyle atık yağlardan sabun üretti
Merkeze 35 kilometre mesafedeki Narlıdere Yatılı Bölge Ortaokulunda 4 yıl önce göreve başlayan fen bilgisi öğretmeni Hayriye Olgun da yürüttüğü çalışmalarla öğrencilerin bilimsel anlamda kendilerini geliştirmelerini sağladı.
Okula atandıktan sonra derneklerden aldığı desteklerle laboratuvar kuran Olgun, çocukların deneyler yaparak ders işlemelerine öncülük etti.
Öğrencileriyle hazırladığı, bölgenin jeolojik zenginliğine ilişkin projesi Türkiye üçüncüsü olan Olgun, yatılı okuyan çocuklara yardımcı olmak için atama tercihlerine yatılı bölge okullarını yazdığını dile getirdi.
İstanbul'dan Narlıdere köyüne uzanan hikayesinin 4 yıl önce başladığına işaret eden Olgun, "Okula geldiğimde laboratuvar eksikliğini hissettim. Yıldız Teknik Üniversitesi Mezunlar Derneği ve Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneğinin destekleriyle laboratuvar kurdum. Dünyanın tüm coğrafi bölgelerine fırsatlar eşit dağılmıyor. Öğretmenlerin bu konuda inisiyatifi alması gerekiyor. Fırsatlar eşit hale geldiğinde daha başarılı bireyler yetiştirebilir." ifadesini kullandı.
Olgun, bölgenin dezavantajlarını avantaja çevirmek için çaba gösterdiğinin altını çizerek şunları kaydetti:
"Bölgenin jeolojik zenginliğini ön plana çıkartarak bu alana dikkati çekmek için çocuklarla araziden kayaçlar topladık. Bununla ilgili hazırladığımız araştırma projesi ulusal bir yarışmada 14 bin 883 proje arasında üçüncü oldu. Atık malzemelerden bir böcek oteli yaptık. Yine öğrencilerimizle okulun yemekhanesinden çıkan atık yağları sabuna, organik atıkları ise komposta (gübre) dönüştüren uygulamaları hayata geçirdik. E-Twinning projemiz de ulusal kalite etiketiyle ödüllendirildi. Yaparak, yaşayarak ve oynayarak öğrenmeyi ve öğretmeyi hedefliyorum. Öğrencilerimde bilimsel altyapı oluşturmak istiyorum."