Dünyanın bir numaralı kanser araştırma ve tedavi merkezi olan Teksas Üniversitesi MD Anderson Kanser Merkezi araştırmacıları böbrek kanseri hakkında Star’a çarpıcı açıklamalarda bulundu. Araştırmacılar, ızgara ya da kızartma gibi yüksek ateşte pişirilen beyaz ve kırmızı et tüketiminin böbrek kanseri riskini artırdığını söyledi. “Böbrek vücudun birçok zararlı toksinlerini süzen biyokimyasal olarak aktif bir organdır. Bu sebepten alınan besinlerin, kanserojenler de dahil, kanser riskine olan etkilerini araştırdık” diyen Dr. Stephanie Melkonian, araştırma hakkında şu bilgileri verdi: Yeni böbrek kanseri tanısı konulmuş 659 hasta ile sağlıklı olan 699 kişiden beslenme alışkanlıkları ve genetik özellikleri ile ilgili bilgiler topladık. Bu şekilde ızgara ya da kızartma şeklinde açık ateşte ve yüksek sıcaklıkta pişirilmiş etlerin ürettiği kanserojen maddelerin vücuda alımını hesapladık. Bu hesaplamaları kanser hastaları ve sağlıklı insanlar arasındaki kanserojen madde alım farkını karşılaştırmak için kullandık.
RİSKİ ARTIRIYOR
Araştırma ekibinin başında bulunan Prof. Dr. Xifeng Wu ise araştırma sonuçlarını şu şekilde anlattı: Böbrek kanseri hastalarının sağlıklı hastalara göre daha fazla kırmızı ve beyaz et tükettiğini tespit ettik. Kırmızı ve beyaz etin yüksek ısıda ızgara ya da kızartma şeklinde pişirilmesi sonucu PhlP VE MelQX adı verilen kanserojen bileşenlerinin oluştuğunu zaten biliyorduk. Araştırmamızda PhlP alımı ile kanser riskinde yüzde 54 lük bir artış, MelQx alımı ile kanser riskinde yaklaşık iki katı bir artış gerçekleştirdiğini tespit ettik. Bu çalışma böbrek kanseriyle MelQx arasındaki ilişkiyi tanımlayan ilk çalışmadır. Basit şekilde ızgara ve kızartma gibi metodlarla yüksek ateşte pişirilmiş et tüketiminin böbrek kanseri riskini artırdığını kanıtladık. MD Anderson Kanser Merkezi araştırmacıları ayrıca genetik olarak böbrek kanseri olmaya yatkın kişilerin yüksek sıcaklıklarda pişirme sırasında oluşan zararlı bileşenlere karşı daha duyarlı olduklarını da buldu.
DAHA SAVUNMASIZ
Prof. Wu, araştırmanın genetik risk faktörleri ve eti pişirme sonucu oluşan zararlı bileşenlerin kanser oluşumundaki ilişkisini inceleyen ilk çalışma olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: Araştırdığımız kişilerin genlerinde ITPR2 çeşitleri bulunanları, PhlP tüketimine karşı daha savunmasızdı. Yani böbrek kanseri olmaya daha yatkındı.
EN İDEALİ FIRINDA
Prof. Wu, insanların eti hayatlarından tamamen çıkarmalarını desteklemediğini belirterek “Bunun yerine et ideal porsiyonlarda meyve ya da sebzeyle birlikte tüketilmeli. Eti fırında yakmadan pişirmek en doğru yöntem olacaktır. Izgara ya da tavada kızartma yapılacaksa etlerin çok pişirilmemesini öneririz. Ama en doğrusu bu iki yöntemden tamamen uzaklaşmak olacaktır” şeklinde konuştu.