Gelişmekte olan ülke ekonomileri ile ilgili yaptığı çalışmalarla bilinen Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF)’nün hazırladığı rapora göre Türkiye’de yetişkin başına düşen hanehalkı borcu 2009’dan itibaren yüzde 53 arttı ve 2015 itibariyle 2 bin 740 dolara yükseldi. 2008 krizinden sonra birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de iç tüketim artırılması için çalışmalar yapıldığına dikkat çekilen rapora göre Türkiye’de hanehalkı borçları 2009’dan itibaren 88 milyar dolar artarak 143 milyar dolara ulaştı.
Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) tarafından ülkelerin borç durumlarını gösteren rapor yayınlandı. Washington merkezli şirket, aralarında Türkiye’nin de yer aldığı gelişmekte olan ülkelerde (EM) yaşanan hızlı borç artışının muhtemel bir ekonomik daralmada hanehalkı tüketimini ve refah düzeyini negatif bir şekilde etkileyeceği belirtildi. Raporu hazırlayanlardan ekonomist Emre Tiftik, “Olası bir ekonomik daralmada ya da yavaşlamada, kişiler borçlarını geri ödemekte sıkıntı çekebilir. Böyle bir durumdan bankalar ve yatırımcılar negatif etkilenecek.” ifadelerini kullandı. Türkiye’de özellikle kredi kartı harcamaları artmıştı, ancak daha sonra getirilen bazı düzenlemelerle harcamalara sınırlama getirilmişti.
IIF raporuna göre küresel borç 50 trilyon dolara artarak 240 trilyon dolara ulaştı. Bu artışın büyük bir kısmı yani 28 trilyon dolarının gelişmekte olan ülkelerde gerçekleşti. Hanehalkı borçları ile ilgili yayınlanan bir başka raporda ise özellikle EM ülkelerinin borçlarında büyük bir artış yaşandığı görüldü. Raporda, global hanehalkı borçlanmasının 2009’dan 2015’in ilk çeyreğine kadar 7,7 trilyon dolar artarak 44 trilyon doları bulduğu ifade edildi. Türkiye’de ise hanehalkı borçlarının 2009’dan itibaren 88 milyar dolar artarak 143 milyar dolara ulaştığı kaydedildi. Gelişmekte olan ülkelerin hanehalkı ve finans-dışı firmaların borçlanmasındaki hızlı artış özellikle dikkat çekti.
HANEHALKI BORCU, FİNANS KRİZİNDEN SONRA ARTTI2008 finans krizinden sonra gelişmekte olan ülke ekonomilerinde hanehalkı borçlarının, GSHY’ye oranında özellikle 2009 ve 2010 yıllarından başlayarak büyük artış yaşandığı belirtildi. Yaşanan bu artışının ülke ekonomileri için ciddi bir risk oluşturduğu kaydedildi. Macaristan ve Güney Afrika ülkelerinde ise borçlanmanın azaldığı ifade edildi.
EM, ülkelerinden son 5-6 yılda hane halkının özellikle lüks ev gibi harcamalara girerek borçlandığına dikkat çekilen raporda, hanehalkı borçlanmasındaki hızlı artışın bazı gelişmekte olan ülkelerde (Çin gibi) ev fiyalarını yükselttiği belirtildi. Raporda, ev fiyatlarındaki olası bir düşüşün insanların refah seviyesini düşürebileceğine vurgu yapıldı.
Rapordaki grafiklerde Türkiye’deki finans-dışı özel şirket borçlarının büyük bir kısmının dolar cinsinden olması risk olarak gösterildi. TL’nin dolar karşısında değer kaybetmesinin riski artırabileceği ifade edildi. Türkiye’nin kamu borcunun azaldığına dikkat çeken Tiftik, “Özel şirketlerinin borçları yakından takip edilmesi gerekir. Şirketlerin borçlarını ödeme konusunda sorun yaşaması halinde, bu durum kamu sektoru uzerinde ek bir yuk yaratabilir. Bu nedenle takip edilmesi önemli.” şeklindeki tespitlerini aktardı.