Bursa Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Yılmaz, yurt genelindeki orman yangınlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Söndürme çalışmalarının tamamlanmasının ardından yangınlarla ilgili detaylı rapor hazırlanması gerektiğini belirten Prof. Dr. Yılmaz, oluşturulacak olan heyette öğretim görevlilerinin de olması gerektiğini dile getirdi. Ağaçlandırma faaliyetlerinin, oluşabilecek yeni yangınlara göre yapılması gerektiğini ve özellikle yerleşim yerlerine yakın bölgelere set görevi görebilecek olan yangına dayanıklı ağaçların dikilmesi gerektiğini dile getiren Yılmaz, "Yanan ormanlık alanlar üzerinde çok detaylı bir rapor hazırlanması lazım. Buraların etüt edilmesi lazım. Bu alanlar gezilirken, raporlar yapılırken, bu işin içerisinde hem akademisyenler hem de Orman Genel Müdürlüğü'ne bağlı araştırma müdürlüklerindeki arkadaşlarla birlikte ayrıntılı rapor hazırlanması lazım. Onlarca yılda elde edemeyecek olduğumuz bulguları bu raporlama sırasında elde edebiliriz" dedi.
DAYANIKLI AĞAÇLARLA SET ÇEKİLEBİLİR'
Kızılçam ağaçlarını değerlendiren Prof. Dr. Yılmaz, "Kızılçam, yangınla dost bir ağaç. Geçmişte de orman yangınları vardı. Günümüzde de var ve gelecekte de orman yangınları devam edecektir. Bizim bir şekilde kızılçamın yangınla ilişkisini yönetmemiz gerekiyor. Burada yangın sonrası özellikle yerleşim yerleri çevresinde kızılçamların etrafında bir güvenlik çemberi oluşturulması noktasında çalışmalar yapılabilir. Orman içerisinde ve çevresinde yangına daha dayanıklı ağaç türleri olan servi, ahlat, alıç gibi ağaçlarla set çekilebilir. Ama mutlaka doğal tür olması gerekiyor" diye konuştu.
'KUVVETLİ YAĞMURDA EROZYON RİSKİ VAR'
Yangının ardından erozyon riskine dikkat çeken Yılmaz, "Yangından sonra sahada organik maddeler yanıyor. Humus tabakası yanıyor. Yangının ısısı, toprağı da belli bir derinliğe kadar etkiliyor. Yangın sonrasında kuvvetli yağmur geldiğinde erozyon riski var. Birçok yangından sonra bir çok bölgede buna şahitlik etmişizdir. Bu tarz ilişkilerin olduğu yerlerde buna karşı tedbirler alınması gerekiyor. Hangi doğal türleri, olabildiğince o bölgedeki yapraklı türler, odunsu türler, hem odunsu türlerin oluşturduğu biyolojik çeşitlilikten güvenlik zonu oluşturalım, hem de tamamen o türleri o bölgede kullanabiliriz. En başta kullanabileceğimiz türlerden biri de servi. bu tabii rakıma göre değişir. Üst rakımdaysa servi belki uygun olmayabilir. Burada yangına dirençli bitkilerle bir güvenlik bandı oluşturulmalı" ifadelerini kullandı.