Aydın’ın Efeler ilçesindeki Zooloji Müzesi, barındırdığı sürüngen türleri ile öğrencilere ve ziyaretçilerine hem eğitim imkanı, hem de korkularını yenme fırsatı sunuyor.
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Müzesi Türkiye’de bulunan sürüngen ve kurbağa türlerinden çok sayıda örneği barındırıyor. Müze öğrencilere ve ziyaretçilerine eğitim imkanı sunarken, aynı zamanda ziyaretçilerinin sürüngen, özellikle yılan korkularını yenmelerine de yardımcı oluyor. “Türkiye’deki türlerin 110’unu barındırıyor”
Zooloji Müzesi’nin yaklaşık 40 yıllık bir çalışmanın ürünü olduğunu ifade eden Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Zooloji Bölümü Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kurtuluş Olgun, “Türkiye’nin değişik yerlerinden toplanmış değişik örnekleri barındırıyor. Türkiye’de yaklaşık kurbağa ve sürüngen olarak 175 tür olduğu biliniyor. Bizim müzemizde bunların yaklaşık 110 tanesi bulunuyor. Türkiye’deki türleri barındırmasından dolayı müzemiz oldukça önemli” dedi. “Bilimsel çalışmalara kaynak oluşturuyor”
Müzenin değişik gayeleri olduğunu ifade eden Prof. Dr. Olgun, “Bunlardan bir tanesi elbette eğitim öğretim amacı. Biyoloji Bölümü öğrencileri lisans ve yüksek lisans düzeyinde hatta doktora düzeyindeki öğrencilerimiz burada dersler alıyorlar. Onun yanında bu müzenin diğer bir amacı bilimsel çalışmalara kaynak oluşturuyor. Çünkü Anadolu biyolojik zenginlikler açısından çok zengin. Birçok araştırmacı, araştırma yapmak için Anadolu’daki örneklerden yararlanıyor. Gen kaynağı oluşturması açısından önemli” diye konuştu. “Korkuların yenilmesine yardımcı oluyor”
“Bu müzenin en önemli özelliklerinden bir tanesinin ise korkuların yenilmesinde insanlara yardımcı olması” diyerek sözlerine devam eden Prof. Dr. Olgun, “Çok sayıda bahar dönemlerinde Aydın ve civarından okullar müzemizi ziyaret ediyorlar. Doğru bilgileri burada kendilerine anlatıyoruz. Hayvanlara özellikle yılanlara karşı bir korku var. Bu maalesef evlerde alınan eğitimle alakalı. Biz kendilerine bunların çok tehlikeli olmadıklarını, insanlarla ilişkilerinin çok kötü durumda olmadığını, onların bizden çok daha fazla korktuğunu, çünkü bu hayvanlara en çok zarar veren grubun insanlar olduğunu biliyoruz. Özellikle hayvanların yanlarına daha tedbirli yanaşmalarını eğer bir korkuları varsa çok fazla yaklaşmadan uzaklaşmalarını öneriyoruz” ifadelerini kullandı.