İstanbul'da saat ticaretiyle uğraşan Mete Hoşgün, geçtiğimiz hafta iş görüşmesi için Kabataş'tan Bursa feribotuna bindi. Hoşgün, içerisinde yüklü miktarda döviz ve kredi kartları ile özel eşyalarının bulunduğu cüzdanını deniz otobüsünde düşürdü. Bir süre sonra da cüzdanın kayıp olduğunu fark edip BUDO güvenliğine başvurdu. Güvenlikçiler, "Giden geri gelse, mezardaki ölenler geri gelir" diyerek kendisine moral verdiler. Aynı saatlerde aynı gemide yolculuk yapan Bursalı tekstilci İlhami Uğur da, bulduğu cüzdanı BUDO yetkililerine teslim etmek istedi. Ancak özel güvenlikçiler teslim almadı ve halkla ilişkiler sorumlusunun kendisiyle irtibata geçeceğini söylediler.
Bu esnada ne arayan ne soran oldu. İlhami Uğur, cüzdandaki bilgilerden Mete Hoşgün'ün firmasına ulaşarak kendisinde emaneti olduğunu söyledi. İki işadamı da BUDO iskelesi önünde buluşup cüzdanı birbirlerine verdi. BUDO yetkililerinin vurdumduymazlığına isyan eden Mete Hoşgün, "Benimle ilgilenen olmadı. Hatta güvenlikçilerin alay eder tavırları oldu. Cüzdanı bulan kişi BUDO ile görüşmüş. Halkla ilişkiler sorumlusunun kendisini arayacağı söylenmiş ama kimse aramamış. Allah'tan cüzdanım duyarlı bir vatandaşımızın eline geçmiş. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Umarım kurumsal bir ulaşım şirketinde bir daha benzer sıkıntılar yaşanmaz" dedi.
İHA