Bursa Bediüzzaman Platformu’nun düzenlediği ve Türkiye'nin önemli akademisyenlerinin konuşmacı olarak katıldığı 'Toplum Barışı’ paneli Merinos AKKM’de gerçekleştirildi. Platform’un her yıl farklı konu başlıkları altında Bediüzzaman’ı anma kapsamında düzenlediği panellerin bu seneki programına Bülent Arınç, eşi ile birlikte dinleyici olarak katıldı.
Program sonunda konuşmacılara plaket takdim eden Arınç, terör ve kötü alışkanlıklar hakkında eleştirel bir konuşma yaptı. Özellikle bonzainin Türkiye için bir felaket olduğunu söyleyen Arınç, "Şunu söylemek istiyorum, bonzai, uyuşturucu, alkol, sigara, Türkiye'de bir felaket haline geldi. Şimdi çok şükür sigarayla bir mücadele yürütülüyor. Bu konuda bir mesafe kat ettiğimizden bahsedebiliriz. Fakat yapılan araştırmalarda, sigaranın 9, alkolün 12, uyuşturucu kullanımının ise 15 yaşa kadar inmiş olması felaketin boyutlarını gözler önüne seriyor. Özellikle Bursa için bonzai konusu bir felaket halini aldı. Bir yıl önce hükümetimiz uyuşturucu kullanımıyla ilgili bir proje başlattı. Ben de hükümette bu işin sorumlusu oldum. Bilerek üzerime aldım. Her vilayette bir vali yardımcısının başkanlığında, Ankara'da da 8 bakanlığın koordinasyonuyla bir çalışma yaptık. Sosyal, toplumsal ve ahlaki yönleriyle konuyu detaylıca inceledik. Norkotimler, Amatem'ler kurduk, biraz uğraşıyoruz. Ama maalesef çok gerilerdeyiz. Evet, başarılı çalışmalar yapılıyor, köpekler bile artık uyuşturucunun kokusunu almaya başladı, Narkotimler okul, ibadethane ve metruk mahallelerde görev almaya başladı ama henüz bir sonuç alabilmiş değiliz. Uzak Doğu'da bir ağacın köklerinden elde edilen sentetik bir uyuşturucu var karşımızda ve çok ucuz. Beş lira ile yirmi lira arasında. Bunu bir defa içen sersemliyor, ikincisinde ise hayatını kurtarmak mümkün olmuyor. Pek çok sebebin içerisinde, aile arasında olmayan bağlar, sokaklara terk edilen, şiddet gören çocuklardan oluşan bir toplulukla karşı karşıyayız" dedi.Arınç konuşmasında, panel konusu olan 'Toplum Barışı' hakkında, "Toplumsal barış alanında terör meselesi, Türk Kürt meselesi, Kürt sorunu meselesi konuşulmalıdır. Terörle Mücadele Yüksek Kurulu Başkanlığı yapmış bir kardeşiniz olarak söylüyorum. Dün ve bugün yaşadıklarımız, ki bundan sonrası için de çok ümitli değiliz, gelecekte yaşayacaklarımız bizi endişelendiriyor. Bir meselede İslami bir konunun konuşulmasını laikliğe aykırı bulmuşlar, bunu bir tehlike olarak görmüşler, hatta irtica diye yaftalamışlar. Çok şükür biz son yıllarda böyle bir meseleyi gündemde tutmadık. Hakikat neyse, doğru olan neyse onu yapmayı yeğledik" şeklinde konuştu.