AB’ye üye olduğu 2007’den bu yana ilk defa AB Konseyi Dönem Başkanı olan Bulgaristan, hazırladığı 6 aylık programında Batı Balkan ülkelerine Birliğin genişlemesi çerçevesinde geniş yer verdi. Sofya yönetiminin nasıl bir dönem başkanlığı yürüteceğine dair sunduğu programda Türkiye’ye pek yer vermediği görüldü. Siyasi gözlemciler, programda Türkiye’nin çok az yer almasını programın Brüksel’in inisiyatifiyle hazırlanmasına bağlıyor.
Avrupa İstatistik Kurumunun verilerine göre en yoksul AB üyesi ülke olan Bulgaristan, AB’ye üye olmasından bu yana 11 yıl geçmesine rağmen hala AB’nin denetim mekanizmaları altında bulunuyor. İşbirliği ve Doğrulama Mekanizması (CVM) tarafından izlenen Bulgaristan’da bu doğrultuda hazırlanan raporlarda yargının bağımsızlığı konusunda ciddi şüphelerin olduğu belirtilirken, üst düzey yolsuzluklarla mücadelenin ise yeterince etkin olmadığı vurgulanıyor. Brüksel merkezli bazı AB kurumlarında Bulgaristan’ın AB Konseyi Dönem Başkanlığını başarılı bir şekilde yürüteceğine dair soru işaretleri bulunuyor. Hükümet ortağı aşırı sağcı Birleşik Vatanseverler’in yabancı düşmanlığı ve aşırı milliyetçilik söylemlerine dikkat çekiliyor. Ülkedeki azınlıklar da hükümette yer alan aşırı sağcılardan son derece rahatsız.
Üyelerinin çoğunluğu ülkede yaşayan Türklerden oluşan Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisi (HÖH) Genel Başkanı Mustafa Karadayı ise, Brüksel’deki bazı AB kurumlarının hükümet ortağı aşırı sağ partilerden duyduğu rahatsızlığın kendilerini de endişelendirdiğini belirterek, "Bugünkü iktidarda milliyetçi faşistler yer alıyor. Türkiye-Bulgaristan sınırında annelerimizi ve kız kardeşlerimizi dövenler ve bununla da övünenler bugün iktidarda bulunuyor. Savcılık da sınırda nasıl bir suç işlendiğini görmezlikten geliyor. Bugünkü iktidarda Sofya’nın merkezinde cuma namazında seccadelerimizi yakanlar yer alıyor. İşte bu insanlar iktidar ortağı" dedi.
Bulgaristan yönetimi AB Konseyi Dönem Başkanlığını başarıyla yürüteceğine emin olduklarını belirtirken, Bulgar gazeteleri dönem başkanlığının aslında ülkenin Brüksel’deki temsilciliğine odaklanacağına vurgu yaparak, 6 ay zarfında gerçekleştirilecek etkinliklerin çok az bir bölümünün başkent Sofya’da gerçekleştirileceğine dikkat çekiyor.
(Nahit Doğu /İHA)