Stajlarını tamamlayan 15 yeni avukata ruhsatları törenle verildi ve cübbeleri giydirildi. Bursa Barosu’nun BAOB Yerleşkesi’ndeki toplantı salonunda gerçekleşen törende genç ve avukat ve yakınlarına seslenen Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun, “5 meslektaşımız şu an gözaltında, tabii bu içimizi acıtan bir durum. Avukatların burada ettikleri yemine bağlı kalacaklarına inancımız sonsuz. Bu anlamda hiçbir meslektaşımızın herhangi bir suç örgütünün etkisi altında kalacağına ya da doğrudan suç işleyeceğine kesinlikle inanmıyoruz. Bugün gözlem altında olan arkadaşlarımızın da suçsuzluklarının anlaşılarak bir anca serbest bırakılmalarını diliyoruz” dedi.
Gürkan Altun, “Gerek avukatlık yapacak, gerekse bir süre sonra hakim savcılık mesleğine geçecek olan meslektaşlarımızın, hukukun üstünlüğü ve güvenliği yanında Türkiye Cumhuriyeti’nin kazanımlarına ve Atatürk devrimlerinin de koruyucu ve savunucusu olacaklarına inancımız da paylaşmak istiyoruz” dedi ve anayasa değişikliği referandumundan ötürü toplumda oluşan gerilime değindi.
Altun şunları söyledi:
“OYUNA GELMEYİN”
“Malum toplum gerildi. Anayasa değişikliği referandumu var. Maalesef değişiklikleri tartışılırken toplum olarak evetçiler-hayırcılar şeklinde ikiye bölündük. Sizlerden ricam bu oyuna gelmeyin. Kimin evet ya da kimin hayır dediğinin hiçbir önemi yok. Herkes kendi düşüncesinden hareketle oyunu kullanıyor. Sadece bilerek, değişikliklerin bu ülkeye, sisteme, kendi yaşamlarına, çocuklarının ve torunlarının yaşamlarına neler getireceğini veya götüreceğini kendi muhakemesiyle değerlendirmesini, oyunu ona göre kullanmasını istiyoruz.
Sonuç ne olursa olsun unutmamanızı istediğimiz bir şey var. Sizler evetçiler-hayırcılar olarak ikiye bölünmüyorsunuz. Sonuç evet çıkıp güzel de olsa, hayır çıkıp güzel olsa veya tam tersi de olsa, bu tüm ülkeyi, 80 milyonu doğrudan ilgilendiren bir değişiklik. Bir tarafın kazanıp bir tarafın kaybedeceğini düşünmek yanlıştır. Sonuçta kazanan Türk milleti olacaktır. Kaybeden ise bizim dışımızdaki herkes olacaktır.
17 Nisan sabahı itibariyle cenazenize, düğününüze, mevlidinize gelecek insanlar yine sizin komşularınız olacak. Yani bugüne kadar hep ilişkide olduğunuz insanlar. Onların evet ya da hayır demelerinin veya ideolojilerinin ne olduğunun bugüne kadar nasıl önemi olmadıysa bugünden sonra da olmasın. Çünkü komşularınızı seçerek biriktirdiniz. Bugünlere dayanışma ruhuyla geldiniz. Bunu kaybetmeyin lütfen…”