Kestel'de Vanimehmet Mahallesi’nde 18 Kasım 2023 tarihinde sağanak yağış sonrası istinat duvarı çökmüş, araçlar çukura düşmüş, yolda kayma meydana gelmişti.
Yaşanan olay sonrası mahalle sakinlerinin tedirginliği sürerken Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş yazılı bir açıklama yaptı.
Yeşiltaş, yaptığı açıklamada CHP Bursa İl Başkanlığı bünyesindeki bilim insanlarının değerlendirmelerine göre toprak erozyonu ve heyelan olmamış bölgelerin bugün böyle bir sorun yaşamasında hava şartlarının kötüleşmesinin sorunun esas kaynağının olmadığını söyledi.
Yeşiltaş, zemin etüt sondajının yaptırılması ve sondajdan alınacak su numunesinin jeotermal köken taşıyıp taşımadığının belirlenmesi gerektiğini açıkladı.
Yeşiltaş’ın açıklaması şu şekilde:
“Bursa’nın tektonik fay haritası incelendiğinde; Gölbaşı gölünden itibaren grup faylar ile Bursa Ovası’nın batıya doğru genişleyip açıldığı gözleniyor. Çataltepe fayı ise birinci derecede Kestel ilçesini etki alanına alıyor.
Haziran ayında, Bursa’da ilk önce Gemlik Körfezi’nde daha sonra ise Barakfakih fayını takiben iki hafta sonra Tahtalı-Nilüfer depremi yaşandı.
Bu depremler ortalama 5 kilometre derinlikte. Daha yaşlı eski fay grupları ise 10-14 kilometre derinlikli. İl Başkanlığı bünyemizdeki bilim insanları yeni fayların yüzeye daha yakın olduğunu olduğunu ifade ediyor. Depremler düşük veya orta şiddette olması halinde bile yüzeyi etkiliyor.”
SIVILAŞMA TEHLİKESİ
Yeşiltaş, bilim insanlarının yaptığı gözlem ve bahçe sulama amaçlı açılmış sondaj kuyularından alınan su numunelerinde karbondioksit gaz çıkışının yükselmesinin yüzeyi etkilediği görüşünü kuvvetlendirdiğini söyledi.
Yeşiltaş, Temmuz ve Ağustos ayında Barakfakih fay grubu üzerinde yer alan Kazıklı Köyü’nde iki defa üst üste ufak depremler yaşandığını belirterek, “Barakfakih fay grubunda yaz aylarında oluşan depremlerde blok düşmesi ovanın altında baskı yarattı Uludağ eteklerinde jeotermal aktiviteyi yukarı doğru itti ve yeraltı suyu tablasına sızarak yüzeyi sıvılaştırma ihtimalini güçlendirdi.
İl Başkanlığı bünyemizdeki bilim insanlarının yaptığı değerlendirmeye göre, günümüze kadar daha fazla yağış ile bile hareket etmemiş, toprak erozyonu ve heyelanlanma olmamış bölgelerde hava şartlarının kötüleşmesi sorunun esas kaynağı değil. Yapılan çalışmalar esas sorunun yeraltı suyu ve jeotermal aktivite katılımı ile gevşek zeminin sıvılaşması olduğu ihtimalini güçlendiriyor.
Nihat Yeşiltaş açıklamasında son olarak bölgede yapılması gereken çalışmaları ve çözüm önerilerini şu şekilde sıraladı:
Kestel’de meydana gelen heyelanın 30 metre derinlikli zemin etüt sondajının yaptırılmalı, statik yeraltı suyu seviyesinin tespiti ayrıca sondajdan alınacak su numunesinin jeotermal köken taşıyıp taşımadığı belirlenerek,
1-Sıvılaşma sorununun olmadığının belirlenmesi ile Ankraj ve Forekazık projesinin yapılarak heyelan ve toprak kaymasına engel olunmalı.
2-Sıvılaşma olduğunun belirlenmesi durumunda, kamuoyuna açık “Heyelan bölgesi eğimli sondaj ile drenaj tünel uygulaması” ile sıvılaşmaya sebebiyet veren aktivitenin deşarj edilerek seviyesinin düşürülmesi, zeminin kuru tutulması ve beton enjeksiyonu ile sağlamlaştırılması gerekmektedir.