?>

"Bursa ve ülkemizde sanat eğitimi giderek kaliteden uzaklaşıyor"

Bursa sanat hayatına önemli katkılarda bulunan Ayten Kösa Topcu, sorularımızı siz okuyucularımız için cevapladı. Topcu, pandemi sürecinin çok zor geçtiğini ancak sanatçıların bunun üstesinden gelerek yeniden halka ulaşacaklarını belirtti.

Bursa - 3 yıl önce

HABER: Kemal Mert UZUNSARI

Ayten Kösa Topcu, bu aralar kendini nasıl hissediyor?

Yaşadığımız gezegenin, doğanın, insanın, tüm canlıların sesini duyacağımızı, üstesinden birlikte geleceğimizi düşünerek  umut dolu hissediyorum.

Zorlu bir pandemi sürecinin sonuna doğru geliyoruz. Veya sonuna geldiğimizi yetkililer tarafından bize aktarılmakta. Bu zorlu sürecin başlangıcında, devamında ve yeni dönem de ki çalışmalarınız neler olacak?

Pandeminin hemen öncesinde Ekim Sanat kendine bir sahne açtı. Sahne açılışını yaptıktan iki ay sonra eve kapandık. Yine aynı dönemde Türkiye’nin, Anadolu’daki İlk tiyatro meslek örgütlenmesi diyebileceğimiz Güney Marmara Tiyatro Kooperatifi'ni kurduk. Bu atılımlar nedeniyle süreci çok daha ağır geçirdiğimizi söyleyebilirim. Yine de kısa sürede örgütlenip ayağa kalkmayı başardık. İstanbul Tiyatro Kooperatifi ile birlikte meslektaşlarımızın yararına olacak işler yapmaya çabaladık. Bu hareket bütün ülkeye bir umut oldu. Şu anda ülkenin her bölgesini temsil edebilecek kooperatiflerin kurulmuş olması ciddi bir adım gibi görünmektedir. Ancak meslektaşlarımız ve kuruluşlarımız bu dönemde çok büyük yaralar aldı. Bu yaraların sarılabilmesi zaman alacaktır.    

Türkiye’de sanatçıların durumu nasıl?

Ülkede sanatçıların durumunun iyi olmadığını meslekten olmayanlar dahi bilmiyor. Oyuncuların, müzisyenlerin ve sektörün diğer bireylerinin birçoğunun sigortasız ve iş güvencesiz çalıştıklarını biliyoruz. Buna bir de merdiven altı diyebileceğimiz girişimler eklenince mesleğin etik değerlerini oluşturmak ve meslektaşların çıkarlarını korumak daha da zorlaşmakta. Ülkedeki sanat eğitiminin de giderek kaliteden uzaklaşıyor olması da bizleri kaygılandıran başka bir alan. Her türden sanat emekçisi için ayakta kalması zor bir ülke olduğumuz aşikar.

Yurtdışında bulunduğum süreçlerde publarda sahnelenen InYourFace gösterilerini kaçırmazdım. Yanlış hatırlamıyorsam ülkemizde İstanbul ve İzmir dışında birkaç mekanda sahnelendi. Çağdaş gösterimler neden Türkiye’de ilgi görmüyor?

Aslında ilgi görmediğini söylemek çok doğru değil. Bu çalışmaları yapabilecek, bu riski alabilecek maddi imkanların yetersiz olduğunu söylemek yanlış olmaz. Deneysel çalışmalar yapabilmek için maddi olarak bir prodüksiyonun başarısını tehlikeye atabilmek gerekli. Ancak şu sıralara bu neredeyse imkânsız gibi. Yine de karamsar olmamak lazım. Yeterli olmasa da ülkemizde de bu tür çalışmalar yapılıyor. Ama bunların İstanbul’da yoğunlaştığı bir gerçek.

Sanat herzaman olumsuzluklara karşı birçıkış yolu olmuştur? Türkiye’de ki olumsuzluklara karşı bir çıkış yolu olabilecek mi veya sanatçılar bu olumsuzlukları açabilecek bir yol alabilecek mi?

Sanat var olduğu günden beri olumsuzluklarla boğuşuyor. Kapitalizm ile sanatın yıldızları hiç barışmadı. Feodalitede bile sanata verilen destek çok daha başkaydı. Ancak şu anda her şey çok daha kötüye gitti. Kuruluşlarımızın destek adı altında aldığı yardımlar onların eline geçmeden uçup gidiyor. Vergi borcu, kira derken aslında sanatçının hayatına dokunan bir kuruşluk destek dahi kalmıyor. Ama sanatçılar yaşam koşullarında kanaatkardır. Biz özgürlüğümüze ülkenin demokrasisine ve adaletine dokunulduğunda ayağa kalkma refleksi olan insanlarız. Bizim için öncelik ülkenin demokrasi özgürlük ve insan hakları konusundaki gelişmelerdir. Bunlar olduktan sonra biz ayakta kalmayı bir şekilde beceririz.

Elbette ülkemizde magazin vazgeçilemez bir alandır. Bende sorularımı biraz magazinleştirmek istiyorum.

Seni hiç tanımayan birine stilini nasıl tarif ederdin?

Nerede olursam olayım rahatlık ilk seçeneğim. Marjinal, etnik dokunuşların modernize edilmiş hali beni cezbeder. Marjinal bir sadelik diyebilirim

Günlük stilinle, gece stilini karşılaştıracak olsan?

Çok uzak değil birbirinden, yerine göre gece daha sade olduğum söylenebilir.

Ne tür tatillerden hoşlanırsın?

Hareketsiz tatil pek bana göre değil. Gezmeyi, keşfetmeyi seviyorum. Merak ettiğim yeri görmek, oradaki müzeleri gezmek, etnik müzikler, konserler, tiyatro oyunları, dans, resim, heykel, bilim sergilerini izlemek hatta futbol maçlarına gitmek. Her gittiğim yerden mutlaka kahve fincanıyla dönmek, alışveriş yapmak. Deniz, kum, güneş… hepsini seviyorum. Çok özledik hepsini, heyecanlandım

Haftanın Öne Çıkanları

"Polis peşimizde" yalanıyla gasp yaptılar

2021-06-16 12:56 - Konuk Yazar

Kadınları zorla cinsel içerikli filmlerde oynattılar

2021-06-15 16:53 - Dünya

Polisleri harekete geçiren mezar taşı!

2021-06-19 14:03 - Gündem

Zıpkınla 37 kiloluk akya balığı yakaladı

2021-06-15 19:04 - Gündem

"Bursa ve ülkemizde sanat eğitimi giderek kaliteden uzaklaşıyor"

2021-06-19 16:27 - Bursa

Trans birey arkadaşına kabus yaşattı!

2021-06-13 20:44 - Gündem

Mehmet Ali Erbil'in eski eşi Tuğba Coşkun'dan 'hizmetçi' cevabı!

2021-06-19 13:56 - Magazin

Marmara’da deniz salyası, İzmir’de Sargassum tehdidi

2021-06-14 12:31 - Gündem

Fuhuş baskınında yakalanan hakem Türkiye maçında düdük çalacak

2021-06-18 17:47 - Spor

Kedi yeme dehşeti

2021-06-17 18:33 - Asayiş

İlgili Haberler

'Change' araç operasyonunda yeni gelişme!

12:35 - Bursa

Bursa Adliyesi'ndeki silahlı saldırı hakkında Bakan Memişoğlu'ndan açıklama

12:31 - Bursa

Bursa Adliyesi'nde silahlı saldırı: 2 ölü!

11:35 - Bursa

Dünya Markalar Derneği Başkanı Umut Çınar: Markalaşma geleceği inşa etmektir

11:20 - Bursa

Uludağ Elektrik'ten yeşil çevre için çalışma

11:07 - Bursa

Günün Manşetleri

'Change' araç operasyonunda yeni gelişme!

12:35 - Bursa

Bursa Adliyesi'ndeki silahlı saldırı hakkında Bakan Memişoğlu'ndan açıklama

12:31 - Bursa

Bursa Adliyesi'nde silahlı saldırı: 2 ölü!

11:35 - Bursa

Bursaspor Kapalı Gişe !

11:34 - Bursaspor

Dünya gündeminin yakından takip ettiği Türkiye-ABD görüşmesi

11:34 - Gündem