Yurt dışında "blueberry" olarak bilinen ve dünya genelinde yüksek fiyatlardan satılan yaban mersini, asit oranı yüksek toprak yapısına sahip, 300 ila 600 metre rakımlı bölgelerde yetiştiriliyor.
Uludağ eteklerindeki Orhaneli, Keles ve Harmancık başta olmak üzere İnegöl, İznik ve Orhangazi ilçelerinde ormana yakın arazilerde üretilen yaban mersini, yüksek getirisiyle yüzleri güldürüyor.
İl Tarım ve Orman Müdürü Hamit Aygül, yaban mersininin ticari literatüre henüz yeni girdiğini ancak yabani formlarının başta Karadeniz olmak üzere birçok yörede bulunduğu anlattı.
Bu meyvenin halk arasında "Trabzon üzümü", "çalı çiçeği", "çoban üzümü" ve "ayı üzümü" olarak adlandırıldığını belirten Aygül, Bursa'daki yaban mersini üretiminin yıldan yıla arttığını vurguladı.
Türkiye'de geçen yıl 1287 ton yaban mersini üretildiğini aktaran Aygül, şunları söyledi:
"Bursa, 904 dekarla şu anda ekili alan bakımından Türkiye'de ilk sırada. Ülke toplam üretiminin yüzde 20,51'ini karşılıyor. Yaban mersini yetiştirilmesinde en önemli nokta, toprağın asitlik derecesi. Asit karakterli toprakları seviyor. Şu anda ilimizde ciddi manada bu ürüne yöneliş var. Bundan 5-6 yıl önce üretim 20 ton civarındaydı. Geçen yıl 264 ton ürün alındı. Bu yıl 300 ton civarında ürün bekliyoruz. Şu anda dikilmiş olan, henüz verime başlamamış bitkilerimizle kapasitemiz 1000 tona yakın. Ayrıca üretim alanımız her yıl artıyor. Çiftçilerimize bu konuda destekler sağlıyoruz."
Aygül, tarım arazisi az olduğu genellikle orman köylerinde yetiştirilen yaban mersininin getirisinin, diğer tarımsal ürünlerle kıyaslanamayacak kadar yüksek olduğunu ifade etti.
- "Petrolden 20 kat daha değerli bir şey bulduk desek doğrudur"
Orhaneli Kaymakamı Emir Osman Bulgurlu da bu meyvenin, sağlık ve gelir bakımından radikal gelişmelere imkan tanıyacak konumda olduğunu vurguladı.
Marketlerde 1 kilogram yaban mersininin 150-180 liradan satıldığını kaydeden Bulgurlu, "Petrolden 20 kat daha değerli bir şey bulduk desek doğrudur. Sağlık açısından ise saymakla bitmez yararları var. Her türlü hastalığa direnci sağlayan çok önemli bir meyve olarak karşımıza çıkıyor." dedi.
Bulgurlu, Orhaneli'nde bulunan 210 bin dönüm arazinin 30 bin dönümünün kullanılabilir durumda olduğu bilgisini verdi.
Kişi başına 3-4 dönüm düştüğünü bildiren Bulgurlu, "Verimliliği artırmazsanız kimse gelip bu toprakla uğraşmaz. Orhaneli'nde susuz arazi dönüm başına 350 lira, sulu arazi ise 3 bin 500 lira gelir getiriyor. Yaban mersini ekildiğinde ise dönüm başı gelir 50-60 bin liraya çıkıyor." diye konuştu.
- "3 dönümden 180 bin liralık yaban mersini satışı yapıyorum"
Orhaneli Yaban Mersini Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Ahmet Kahrıman ise yıllarca atıl bekleyen dede mirası tarlayı, araştırmalarının ardından 2015'te yaban mersiniyle buluşturduğunu belirtti.
Fidanları diktikten 2 yıl sonra meyve almaya başladığını dile getiren Kahrıman, şu bilgileri paylaştı:
"2 yıl sonra fidan başına 200-300 gram ürün alıyoruz. 6'ncı yıl ise fidan başına 3 kilogram ürün elde ediyoruz. Kooperatif olarak yaban mersinini üyelerimizden kilogramını 60 liraya satın alıyoruz. Arazimde 3 dönüm gelişmiş yaban mersini var. Dönümden 1 ton alsam 3 ton eder. 3 dönümden 180 bin liralık yaban mersini satışı yapıyorum. 30 bin lirası masraf olsa 150 bin lira kar elde etmiş oluyoruz, 3 dönüm araziden. Tarla, yaklaşık 40 yıldır ekilmiyordu. Atıl durumdaki tarlalarımız değerlenmiş oldu. 2 bine yakın yaban mersini fidanımız var. Bunun yarısı 6 yaşında, diğer yarısını ise yeni diktim. Çevremdeki insanların da tarlalarını değerlendirip para kazanmasını istiyorum."
Kahrıman, ilçede 2015'te 3 kişi olan yaban mersini üreticisi sayısının 65'e yükseldiğini sözlerine ekledi.