Türk sanat müziği sanatçısı, besteci, şarkı sözü yazarı ve sinema oyuncusu Adnan Şenses, vefatının 7'nci yılında anılıyor.
Gerçek adı Adnan Ertuğran olan sanatçı, Bursa'nın Mudanya ilçesine bağlı Trilye Köyü'nde 1935'te Kemahlı Muhsin Bey ile Giritli Emine Hanımın 5'inci ve son çocuğu olarak dünyaya geldi.
Şenses, subay olan babasının işleri nedeniyle çocukluk yıllarını Ankara'da geçirdi.
Sanatçı, okul hayatına burada İsmet İnönü İlkokulu'nda başladı fakat İstanbul Karagümrük'te devam ettirerek orta okuldan mezun oldu. Bu arada musiki cemiyetlerine giren ve geceleri dersler almaya başlayan Şenses, aynı zamanda sabahları vaktini okula, öğleden sonralarını ise marangoz çıraklığını ayırdı.
Liseyi okumayan sanatçı marangozda devamlı çıraklığa başlasa da sesinin güzelliğiyle çevresinin dikkatini çekince 1955'te ailesinden kaçıp şarkıcı olmak için Beyoğlu'na geldi. Şenses, burada dönemin ünlü organizatörlerinden "Tikofiş" lakaplı Hasan Oktay'ın namını duydu ve yanına giderek elinden tutmasını istedi.
Adnan Şenses, Tikofiş kendisinin şarkı okumasını beğenmese de kalacak yeri olmadığı için büroda kalabileceğini, iş yerinin çay ve temizlik işleriyle ilgilenebileceğini söylemesi üzerine büyük bir fırsatın ilk adımlarını atmış oldu.
40'tan fazla filmde rol aldı
Bu işi yaparken aynı zamanda turnelerde sanatçıların ihtiyaçlarıyla da ilgilenmeye başlayan Şenses, Gemlik'te Atlas Sineması'nda düzenlenen konsere dönemin ünlü sanatçılarından Sabite Tur geç kalınca "seyirciyi oyalamak için" sahneye çıktı.
Seyirci tarafından çok beğenilen ve bu konserle hayatının dönüm noktasını yaşayan sanatçı, 1957-1959'da yaptığı askerlik görevinin ardından 1960'ta artık profesyonel olarak sahne almaya başladı.
Aynı yıl Fatma Girik'le başrolü paylaştığı "Fakir Şarkıcı" filminde rol alan Şenses, kendisinden yaşça büyük olan yapımcı Suzan Yakar ile evlendi. Ankara Radyosunun açmış olduğu sınava girerek 1966'da göreve başlayan sanatçı, 1979'a kadar radyo görevine devam etti.
Şenses, radyo yıllarının ardından taverna ve gazino çalışmalarına devam etti, toplamda 40'tan fazla filmde rol aldı. İkinci evliliğini 1964'te Meral Tunalı ile yapan sanatçının dört yıl süren bu evliliğinden Arzum adında bir kızı oldu.
Mide kanserine yakalandı
Sanatçı, üçüncü evliliğini Ayten Kahraman, dördüncü evliliğini Londra'da bir İngiliz ile, beşinci evliliğini 1984'te Hayal Devran ile yaptı ve son evliliğini 1990'da Lale Hanımla gerçekleştirdi.
Kalp rahatsızlığı başlayan ve bir kaç defa bu sebeple ameliyat olan Adnan Şenses'e 2011'de mide kanseri teşhisi konularak ameliyatla midesi tümüyle alındı.
Şenses, "Adnan ŞensesBir Efsanedir" isimli son albümünü 2013'te çıkarırken, bu arada kemoterapiye devam etse de aynı yıl aralık ayının ilk günlerinde rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı.
Yaklaşık 15 gün süren müdahalelere rağmen 25 Aralık 2013'te ileri solunum yetmezliği sebebiyle 78 yaşındayken hayatını kaybeden Şenses, iki gün sonra Teşvikiye Camisi'nde kılınan namazın ardından Zincirlikuyu Mezarlığına defnedildi.
"Dünyaya 100 kere gelsem yine şarkıcı olurum" diyen sanatçı, "Neden Saçların Beyazlamış Arkadaş", "Tövbeler Tövbesi", "Sabır Duası", "Doldur be Meyhaneci", "Kadehi Şişeyi Kırarım", "Çok Üzgünsün Arkadaş", "Tövbeler Tövbesi" gibi birçok şarkıyla sanat dünyasında iz bıraktı.
"Eşsiz eserleri ve özgün yorumuyla anılmaya devam edecek"
Tanışmaları 1994'e uzanan, Şenses'in "İçkiyi sayesinde bıraktım" ve "O, Allah'ın verdiği bir lütuftur" dediği, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, sanatçının vefatının üzerine bir mesaj yayınladı.
Erdoğan, Şenses'in geride bıraktığı eşsiz eserleri ve özgün yorumuyla gelecek nesiller tarafından da örnek ve saygın bir sanatçı olarak anılmaya devam edeceğini ifade etti.
Türk musikisinin usta yorumcusu Şenses'in vefatını derin bir teessürle öğrendiğini belirten Erdoğan, mesajında şunları kaydetti:
"Yarım asrı aşan başarılı sanat geçmişiyle her türlü takdire mazhar olan Adnan Şenses, beste ve güfteleriyle halkımızın gönlünde müstesna bir yere sahiptir. İnanıyorum ki Adnan Şenses, geride bıraktığı eşsiz eserleri ve özgün yorumuyla gelecek nesiller tarafından da örnek ve saygın bir sanatçı olarak anılmaya devam edecektir."
Şenses'in kızı Arzum Şenses Alkuş, birçok sanatçının değerinin vefat ettikten sonra anlaşıldığına işaret ederek, "Yaşadıkları sürede insanlar değerlerini anlayamıyorlar. Oysa değerli insanların şu an ülkemizde çok az yetiştiği bir dönemdeyiz." dedi.
"Çok eski dostum ve ağabeyimdi. Çınardı"
Sanat camiasının da vefasız olduğu yorumunda bulunan Alkuş, şunları kaydetti:
"Babam 60 yılını sanatına vermiş bir adam ve çok zor şartlar altında sanatçı olmuş. Rahmetli dedem karşı çıkmış asker kökenli olduğu için ama o bütün kuralları delerek hedefine ulaşmaya çalışmış. Çok yufka yürekli, çok duygusal, çok hisli, hassas bir insandı yapı olarak. Görünürde değildi ama yapı olarak çok kırılgandı."
Sanatçı Orhan Gencebay, Şenses'in Türk müziğine ve Türk kültürüne çok önemli hizmetleri olduğunu belirterek, "Halkımızın çok sevdiği saydığı, benim de çok eski dostum ve ağabeyimdi. Üzüntümüz büyüktür. Çınardı. Kısmeti buymuş." ifadelerini kullandı.
Sanatçı Emel Sayın, Şenses'in sıcak bir dost ve çok kıymetli bir sanatçı olduğunu belirtirken, Selami Şahin onu anlatmak için kelimelerin yetersiz kalacağını dile getirdi.