Bursa’da aynı özel okulda görev yapan iki öğretmen iddiaya göre, daha iyi şartlarda başka bir özel eğitim kurumunda iş buldu. Mevcut okulda ek ders ücretlerinin, fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini ve sigorta primlerinin aldıkları ücretten ödenmediğini öne sürerek istifa etti. İ.K. isimli öğretmen, kamu kurumuna atamasının yapıldığı için istifa ettiğini dile getirdi.
İş akitlerini haklı nedenle feshettiklerini öne süren İ.K., okul tarafından ihtarnamede belirtilen süre içerisinde herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine işçilik alacaklarının tahsili amacıyla İnegöl İş Mahkemesi’nde dava açtı. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne hükmederken, kıdem tazminat taleplerinin reddine karar verdi.Mahkeme kararında; "Davacının davalı iş yerinde çalışmakta iken kamu kurumuna atanmak üzere hazırlık işlemleri yaptığı, atanmasına ilişkin sürecin kesinleşmesi üzerine iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini beyan etmiş ise de gerçek iradesinin başka kurumda çalışma olgusu olduğu sabit olmakla davacının kıdem tazminatına hak kazanamayacağı sonuç ve kanaatine varılmıştır." denildi. Mahkeme kararı hem davacılar hem de davalı okul tarafından istinafa götürüldü. İstinaf incelemesi neticesinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi tarafların istinaf başvurularının esastan reddine kesin olmak üzere karar verdi.Bursa 4. İş Mahkemesi’ne başvuran diğer öğretmen ise sigorta primlerinin ise bankaya yatırılan kısım üzerinden eksik ödendiğini, fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini öne sürdü. İş akdini İş Kanunu madde 24/2/e hükmü uyarınca iş akdi haklı nedenle feshettiğini, davalı tarafça ihtarnamede belirtilen süre içerisinde herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine işçilik alacaklarının tahsili amacıyla dava açtığını belirtti. Bursa 4. İş Mahkemesi, davanın kısmen kabulüne karar vererek davacı öğretmene kıdem tazminatı ödenmesi gerektiğini hüküm altına aldı. Kararı davalı okul istinafa götürdü. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olmak üzere karar verdi.
Öğretmenlere tazminat ödenmeli
İki öğretmenin hukuk mücadelesinde iki ayrı daireden farklı karar çıkınca devreye Bursa Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu girdi.Kararda; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2 nci maddesinin birinci fıkrasında, “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.” ifadeleri hatırlatıldı. Aynı maddedeki, “Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” hükme vurgu yaptı. Öğretmenlerin dürüstlük kuralına aykırı davrandığının belirtildiği kararda; "Davacıların iddia ettikleri haklı fesih nedenlerinin davalı işverenden sadır olduğu ve dosya kapsamıyla bu iddiaların da ispatlandığı sabittir. Öte yandan fesih için haklı sebepleri bulunduğunu iddia eden bir işçinin, muhtemel fesih tarihinden sonraki işsizlik sürecini ve geçim koşullarını nazara alarak, fesihten önce başka bir işe başvurmuş olması ve bu başvurusunun kabul edilmesinden sonra, iş sözleşmesini feshetmesi, işverenden kaynaklanan haklı fesih olgusunu ortadan kaldırmayacağı gibi bu feshin kötü niyetli olduğu sonucunu da doğurmaz. Zira burada fesih iradesinin doğduğu anda değil de sonradan açıklanması, makul kabul edilebilir insanî kaygılardan kaynaklı olup, işvereni zarara uğratma kastı da bulunmadığından, hakkın kötüye kullanılması olarak nitelendirilmesi yerinde olmayacaktır. Hulasa; haklı fesih sonucunu doğuran nedenler işverenden sadır olup, davacı işçilerce bu hak fiilen yeni işe başlanılmasından evvel kullanıldığı gibi fesihten önce iş başvurusu yapılıp kabul edilmesinden sonra kullanılmasının da makul kabul edilebilir insani kaygılardan kaynaklı olduğunun anlaşılması karşısında, bu hakkın dürüstlük kuralına aykırı kullanıldığının kabul edilmesi hakkaniyet ve adalet ilkesi ile de bağdaşmayacağından, uyuşmazlığın Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin kararı doğrultusunda giderilmesine karar verilmiştir." denildi.Geçtiğimiz hafta verilen kararın ardından iki öğretmene kıdem tazminatı ve diğer alacakları ödenecek.