Bursa Kent Müzesi'ndeki açılış töreninde, sergiyle ilgili açıklamalarda bulunan müzenin koordinatörü Ahmet Erdönmez, sergide sanatçılara ait fotoğraflar, kostümler, taş plaklar, sinema ve gazino afişleriyle ziyaretçilerin geçmişe yolculuk yapacağını söyledi.
"Sahne Bursa" sergisiyle kentte yetişen sahne sanatçılarını bir kez daha hatırlamayı ve herkese de hatırlatmayı amaçladıklarını vurgulayan Erdönmez, şöyle konuştu:
"Bursa, sanatçı yetiştiren bir şehir olarak karşımıza çıktı bu sergide. Araştırırken sanatçıların eşyalarını da toplamak istedik. Müzeyyen Senar, Zeki Müren Yıldırım Gürses, Erkan Can, Fettah Can çok duygulanarak, bazı eşyalarını bize yolladılar. Erkan Can, Mahallenin Muhtarları'nda giydiği paltosunu, Fettah Can ilk gitarını verdi. Müzeyyen Senar, 2003'te bizzat kendisi bir kostümünü verdi, hatta bir de "Ben Kelesli Müzeyyen, bu elbisemi Kent Müzesi'ne bağışlıyorum' diye belge imzalamıştı."
Erdönmez, Bursa'dan 200'ün üzerinde sanatçı yetiştiğini belirlediklerini hatırlatarak, Bursa'nın sanatçıya değer verdiğini ve sanatçı yetiştirdiğini aktardı.
Serginin devam edeceği 8 ay boyunca her ay Bursa'da yetişmiş sanatçıların söyleşi için müzeye geleceğini belirten Erdönmez, şöyle devam etti:
"Sergiyi gezdiğinizde, 'Bu da mı Bursalı?' diyeceksiniz. Bu serginin bir kademe sonrası mutlaka müze olmalı. Bu şehirde bu kadar çok sanatçı yetiştiyse onun bir müzesi olmalı. Eşya ve bilgi topladıkça, mekan da oldukça müzeye dönüşebilir bu sergi. Çünkü çok zengin bir kültür bu. Dolayısıyla bu bunu sunmakta fayda var. Sergide 50'ye yakın eşya var. Bir de gramofonun başlangıç tarihinden bitişine kadar değişimini anlatan bir gramofon koleksiyonu var. Ziyaretçiler bu koleksiyonu görebilecek, taş plak dinleyebilecek."
Sinema ve tiyatro sanatçısı Erkan Can da sergiyi çok beğendiğini, burada çok güzel malzemeler olduğunu dile getirerek, müzeye dönüşebilecek bir sergi gerçekleştirildiğini vurguladı.
Sergide emeği geçenlere teşekkür eden Can, "İnsanlar gelir, geçer ama burası kalıcı olacak. Bir kent hafızası olarak bu, çok önemli bir şey. Benim bir paltom var, 'Patron Mutlu Son İstiyor'daki çizmelerim var. Keloğlan Ses Arıyor'un 1979'daki orijinal afişi var. Ahmet ağabey aradı beni, 'Bir eve bakayım' dedim. Çünkü paltoyu saklıyorum. Ne bulduysam getirdim. Daha getireceklerim var ama bir bodruma inip temizlik yapmam lazım. Çıkartmadığım şeyler var, onları karıştırınca daha birçok malzeme çıkacaktır" ifadelerini kullandı.