Bursa
Evinde "steak" pişirmek amacıyla yaklaşık 7 yıl önce denemelere başlayan 42 yaşındaki Acarçiçek, bunun için farklı türlerde mangallar satın aldı.
Çoğunlukla yabancı kaynaklardan araştırmaları sonucu ailesine ve arkadaşlarına denemeler yaparak çeşitli özelliklerde etleri işleyip pişiren, 13 mangallık koleksiyon oluşturan Acarçiçek, deneyimlerini sosyal medya kanalında meraklılarıyla paylaşıyor.
Mustafa Acarçiçek, AA muhabirine, yaklaşık 25 yıllık tekstil tasarımcısı olduğunu ve işi gereği zaman zaman yurt dışına çıktığını söyledi.
Pişirme teknikleri konusunda araştırmalar yaptığını belirten Acarçiçek, şöyle devam etti:
"Steak dediğiniz zaman adamlar üç parmaktan kalın olmazsa steak demiyorlar. Bizde de öyle bir parça eti kimsenin mangalda pişirdiğini görmemiştim daha öncesinde. Aslında burada başladı. Bunları nasıl kendim pişirebilirim diye araştırmaya başladım. İlk başta denemeler yaptım, baktım sert oluyor, hiç orada yediklerim gibi değil, hayvanların ırkından diye düşündüm. Daha sonra araştırdıkça, öğrendikçe aslında ırkla da çok alakalı olmadığını öğrendim. Hayvanın cinsinin, cinsiyetinin, yaşının hepsinin etkisi var ama temel konu o değildi. Etleri dinlendirmeye başladım. Bir vakum makinesi aldım evime. Ev ortamında nasıl et dinlendirebilirim, nasıl daha yumuşak olur; bunlarla başladım. Ara kat bir dairede oturuyordum, gazlı mangal almıştım kendime, balkonun yarısını kapatıyordu. İlk denemelerimi onda yapmaya başladım."
"Temelde hepsi et pişirir ama hiçbiri birbirinin işini yapmaz"
Bazı etleri 90 gün uygun koşullarda dinlendirdiğini dile getiren Acarçiçek, ailesine yaptığı denemelerini başkalarıyla paylaşmak için sosyal medya kanalı kurduğunu aktardı.
Kullandığı mangallar hakkında bilgi veren Acarçiçek, şunları kaydetti:
"Üç mangalla başladım. Her biri farklı işleri yapıyor yani farklı pişirme tekniklerini destekleyen mangallardı. İçerik üreticisi olduktan sonra artık daha fazla ekipmana, daha fazla mangala ihtiyaç oldu, bugünkü halimize geldik. Evde 13 mangal var. İçerik ürettiğimiz için birinin birinden ufak tefek artıları oluyor. Biz bunları da değerlendirmek durumundayız çünkü insanlara tavsiyede de bulunuyoruz. Her şey hakkında bir fikrimizin olması gerekiyor. Birbirinin aynı işi yapan mangallar da var ama çoğunluğa baktığınız zaman hiçbiri birbirinin işini yapmaz. Temelde hepsi et pişirir ama örnek vereyim biri gazlıdır, biri taşınabilirdir, biri kömürlü yavaş pişmeye uygundur. Bir diğeri tamamen elektronik takip edilebilir."
Acarçiçek, öğrendiklerini paylaşmayı sevdiğini ve takipçileriyle dışarıda da etkinlikler düzenlediğini anlattı.
İçerik üretmeye başladığında "Ete termometre mi sokulur? Etin ateşini mi ölçüyorsun?" gibi yorumlar yaparak kendisiyle dalga geçenler olduğunu ifade eden Acarçiçek, "Ben tabii ne yaptığımı bildiğim için açıkçası takılmıyordum. Zamanla kullanıcı deneyimi anlamında birikim sahibi oldum ve kullandığım bütün mangalların eksiklerini tespit etmeye başladım. Çok fazla pişirme yapınca hangi mangalın hangi artısı var, hangi eksisi var bunların hepsine vakıf oldum. Daha sonra da bu eksikleri farklı aksesuarlarla kapatmaya çalıştık." diye konuştu.
Mustafa Acarçiçek, araştırmaları sonucu bir firmayla işbirliği yaparak alev almaz ızgara üretip patentini aldıklarını sözlerine ekledi.