Uğruna parmaklarını kaybettiği el işi fıçıcılık mesleğini 69 yıldır hiç usanmadan yapan İsmail Alkış, mesleğini devredecek çırak bulamamaktan şikayetçi.
Yaptığı fıçıları Türkiye’nin dört bir yanına gönderen İsmail usta, fıçılarına ise 400 yıla kadar garanti veriyor. İrili ufaklı birçok fıçıyı sirke, turşu, zeytinyağı ve zeytin gibi ürünlerin saklanması için yapan Alkış, ahşap fıçıların bazı firmaların vazgeçemediği kaplardan biri olduğunu söyledi.19 torunu olduğunu belirten Alkış, “Bu mesleğe annemin 14 yaşındayken bir hamur fıçısı istemesiyle başladım. O gün yaptığım tekne su sızdırmayınca babam, 'Bu mesleği artık sen yürüt' diyerek bana bıraktı. O günden beri zevkle bu işi yapıyorum. Yaptığım fıçılar zeytin, peynir, turşu, sirke, zeytinyağı saklamak için kullanılıyor. Fıçıların boyutlarına göre yapım süreleri değişiyor” dedi.
Çoğu parmağının uç tarafı kopuk olan emektar usta, mesleğini severek yapıyor. Ardıç, dut, kestane ve meşe ağacından fıçı yapıldığını ifade eden Alkış, “Ama bol olduğu içen meşe ağacı daha çık kullanılıyor. Eskiden bunlara kendim şekil verirdim. Ama artık kuvvetim yetmiyor. Büyük ağaçlardan alıp kalas yapıyorum. Sonra onları biçerek şekil veriyorum. Artık gözüm bile iyi görmüyor. Şu anda kullandığım biçme tekniği eskisine göre daha ideal. Çünkü eskiden tahta yanar veya kırılırdı. Şimdi öyle risk yok. Gençliğimde 5 ton hacimli fıçıları tek başıma kaldırabiliyordum. Şimdi 1 tonluğu zor kaldırıyorum” diye konuştu.
Bolu, İstanbul, Ankara gibi illerden siparişler almaya devam ettiğini belirten Alkış, “Ellerimi kaç kez kestim ben bile bilmiyorum. Ama ben bu işle ayakta duruyorum. Benden sonra bu işi sürdürecek kimse yok. Bu iş benim üzerime kaldı. Öğrenmek isteyen gelecek, uzun süre nasıl yaptığımı izleyecek. Öğle 3-4 gün yanımda durmakla olmaz. Aylarca durup ne yaptığımı kapacak” diye konuştu.İsmail usta, yaptığı el işi göz ve nuru fıçıları 500 liradan başlayan fiyatlarla sattığını söyledi.