Bu kapsamda 2016 yılında Bursa Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğine bağlı sağlık tesislerinde meydana gelen şiddet olayları nedeniyle açılan 85 davadan 18’i sonuçlandı. Sonuçlanan davalarda 10 ay ile 6 yıl arasında hapis cezasının yanı sıra binlerce lira tazminat ödemeye mahkûm olduğu belirtildi.
Bursa Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastanesi‘nde geçen yıl meydana gelen olayda sağlık çalışanına görevi başındayken hastası muayene olurken içeri girerek hakaret ve tehdit ettikleri ileri sürülen A.T hakkında açılan kamu davası sonuçlandı. Sanıklar hakkında sağlık çalışanlarına tehdit, hakaret ve basit yaralama suçlamasıyla açılan kamu davasında, Sanık A.T.’nin ertelenmiş suçunun olması, basit tehdit ve tehdit suçlamalarından sanığın eylemini birden fazla kişiye karşı işlemesi nedeniyle toplamda 6 yıl hapis cezasına karar verildi.
Şiddet olaylarına kayıtsız kalmıyoruz diyen Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastane Yöneticisi Op. Dr. Oktay Çelik, “ Son iki yılda hastanemizde sözel ve fiziki şiddet olayları neticesinde yaklaşık 25 vakamız mevcut. Bunlardan 5 tanesi sonuçlandı. 3 tanesini Yargıtay onadı. Sonuçlanan davalar arasında 10 ila 60 ay arasında hapis cezası, 500 TL. İle 4000 TL. arasında para cezası alan da var” dedi.
‘HAKLARINI YASAL YOLLARDAN ARAMALILAR’
Op. Dr. Çelik sözlerine şöyle devam etti:
Sağlık çalışanları zor şartlarda, gece gündüz çalışan bir meslek grubu. İdare olarak tüm sağlık çalışanlarının arkasındayız. Her türlü desteğimiz devam etmekte. Herhangi bir olay durumda gerekli işlemlerini yapıp emniyete, kolluk kuvvetlerine ve savcılığa suç duyurusunda bulunuyoruz ve mahkemelerimiz devam ediyor.
İnsanlar tabi ki sıkıntılar yaşayabilir. Beklentilerini tam olarak karşılayamayabiliriz. Gerek hasta gerekse iş yoğunluğundan. Bunun karşılığı orada çalışan insanlara şiddet uygulamak, hakaret etmek sözlü ya da fiziki saldırıda bulunmak değildir. Öncelikle hasta hakları birimimiz var, idaremiz var. En nihayetinde mağdur olduklarını düşünüyorlarsa kendileri de savcılığa ya da polise de giderek şikâyette bulunabilirler. Haklarını yasal yollardan aradıkları sürece kimsenin mağdur olmasını istemiyoruz.
Bununla ilgili hastanemizde hangi suçun karşılığı Türk Ceza Kanunun da ne olduğuna dair afişlerimiz mevcut ve detaylı bir şekilde cezalarının karşılığı anlatılmakta o yüzden insanlarımızdan beklentilerimiz şudur ki saygı görmek istiyorlarsa saygı göstersinler. Karşıdaki insanın da bir ailesinin olduğunu başka sıkıntıların da olabileceğini zaman zaman psikolojilerinin bozulacağı, kendisinden önceki hastasının kötü davranması sonrasında moralinin düşük vaziyette hizmet verebileceğini unutmamalılar.
Bir de her nedense hastaneye gelenlerin işi acil oluyor. Yok, ocakta yemeği olanlar, çocuğunu komşuya bırakanlar, bunlar tabi herkesin işi öncelikli acil olanları acile yönlendiriyoruz. Acil olmayanlara da günlerine ayırıp tedavilerinin daha sağlıklı olmaları için uygun şartlarda tetkik ve tedavilerinin yapılmasını istiyoruz. Ama nedense insanlar kendi paralarını çekmek için saatlerce bekliyorlar, belediyede kuyrukta bekliyorlar ama hastaneye gelince acil olmasa bile beklemek istemiyorlar. Bu da anlaşılmaz bir şey.
‘ŞİDDET KABUL EDİLEMEZ’
Bursa Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteri Prof.Dr.Rüstem Aşkın ise “Sağlık tesislerimizde hastanelerimizde veya yollarda ambulanslarda her yerde sağlık elemanlarımız her yerde 7/24 hizmet vermektedirler, canla başla çalışmaktadırlar. Bizdeki sağlık personeli sayısı ile biz Avrupa’da ya da Amerika’da verilen hizmetin 4-5 mislini veriyoruz. Olağanüstü bir özveri ile çalışıyor personelimiz ve elbette ki vatandaşlarımız daha fazlası isteyebilir. Ne var ki kendilerine yardım etmek, hizmet etmek sağlık sunmakla görevli insanlara saldırmak hakaret etmek fiziki ya da sözlü şiddet uygulamak hiçbir şekilde kabul edemeyeceğimiz bir şeydir. Sağlık Bakanımız Prof. Dr. Recep Akdağ bu tür şiddet eylemlerinin doğrudan kendisine yönelik şiddet olduğunu vurgulamıştır. Bizler de bunu asla kabul edemeyiz. Bizim kültürümüze, ahlakımıza, töremize, geleneğimize, inançlarımıza aykırı bir şeydir” dedi.
Prof. Dr. Aşkın, “Acillerde zamana zaman ve günün belli saatlerinde veya belli mevsimlerde sıkışıklık yaşanabilir. Bu her yerde olan bir şeydir. Lütfen bu gibi durumlarda da vatandaşımız herkesin orada acile gelmiş olduğunu, herkesin hastasının öncelikli olduğunu ama daha öncelikli olana karar vermesi gerekenin de oradaki acil hekimlerimizin olduğunu bilerek hareket etmeli, sabırlı olmalı. Oradaki çalışanlarımıza tazyik, baskı değil de, lütfen yardımcı ve destek olmalarını bekliyoruz. Şiddet karşısında da hiçbir tolerans tanımaya niyetimiz yok. Her türlü hukuki yardım ve yaptırım konusunda çalışanlarımızın arkasındayız” diye konuştu.