TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Mehmet Albayrak, muhtemel bir deprem sonrası toplanma alanlarıyla ilgili İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Toplanma alanı olarak sadece boş arazilerin değil, okul, cami ve parkların da kullanıldığını ifade eden Albayrak, öncelikle bu mekanların depreme dayanıklı olması gerektiğini kaydetti. Depremi 3 aşamalı olarak nitelendiren Albayrak, “Birincisi, deprem öncesi yapılması gereken çalışmalar. Bir diğeri deprem anında yapılması gerekenler. Son aşama da deprem sonrası yapılacak şeylerdir. Şehrimizde ve ülke geneline baktığımız zaman deprem öncesi çalışmalar en önemli çalışmalardır. Bunlar nelerdir? Birincisi, yapı stokunuzun depreme dayanıklı olup olmadığının tespit edilmesidir. Depreme dayanıksız olanların dönüştürülerek yenilenmesi geliyor. Bir ikincisi deprem anında insanların nasıl davranacağı ile ilgili acil afet durum eylem planları ve tatbikatları mutlaka yapılmalıdır. Bir diğeri, son günlerde konuşulan deprem toplanma alanlarının tespitidir. Bunun yanında deprem çantası hazırlanması, yollarımızın durumu, deprem anında kullanılması gereken yapılarımızın gerçekten kullanılabilir olup olmamasının tespitidir. Okullar, hastaneler, camiler buna giriyor. Bunların mutlaka depreme dayanıksızsa, dayanıklı hale gelmesiyle ilgili çalışmalar yapılmalıdır. Bugüne kadar bunların tam olarak gerçekleştirilebildiği söylenemez. Toplanma alanlarına gelecek olursak, elbette bu alanlara ihtiyaç duymamak en önemli önceliğimiz olmalıdır. İnsanlar toplanma alanlarına neden ihtiyaç duyuyorlar? İçinde yaşadıkları bina yıkılacak korkusu ile binalarını terk ederek toplanma ihtiyacı duyuyorlar. Zaten yıkılacak binadan deprem anında çıkma şansımız yok” dedi.Albayrak, “Toplanma alanına daha çok sosyolojik ve psikolojik açıdan ihtiyaç olduğunu söyleyebiliriz. Toplanma alanlarını AFAD her şehirde, ilçede, semtte hazırlamıştır. Birtakım alanlar tespit edilmiştir. Ancak AFAD’ın kendi kriterleri var. Yürüme mesafesi 500 metreyi geçmeyecek, ana ulaşım yollarına ulaşımı sağlanacak, içerisinde tuvalet, içme suyu gibi bir takım şeyler olması gerekiyor. Bu kriterlere baktığımız zaman Bursa’da toplanma alanlarımız yetersiz. Var olanların da bir takım imar değişikliği ile yapılaştığını görüyoruz. Bu açıdan üzüntülüyüz. Mutlak suretle yapı stokumuzun depreme dayanıksızlığı dikkate alındığında toplanma alanlarına ihtiyacımız var. Bir inşaat mühendisi olarak şunu ifade etmem lazım; bu şehrin toplanma alanlarına ihtiyaç duymadan, depreme dayanıklı hale getirilmesi bizim önceliğimizdir. 20 yıl, hatta daha önceki yıllara gidildiğinde, mevcut binaların depreme dayanıksız olduğunu bunun bir envanter çıkartılması gerektiğini ve yıkılacak binalar varsa depremden önce insan eliyle yıkılması gerektiğini defalarca söyledik, söylemeye devam edeceğiz” dedi.“Aile içinde eylem planı oluşturmak gerekiyor”Toplanma alanının sadece boş alan olarak anlaşılmaması gerektiğini anlatan Mehmet Albayrak, “Semt okulları birer toplanma alanıdır. Bu okulların da depremin dayanaklılığının kesinlikle tespit edilmiş olması gerekiyor. Keza camilerimizin de depreme dayanıklı hale getirilmesi gerekmektedir. İnsanlarımız genelde boş alanlara kaçıyorlar. Çünkü binalardan korktukları için mahalle aralarındaki çocuk parklarını toplanma alanı olarak dizayn etmişler. Ancak AFAD’ın kriterlerine hiçbirisi uymuyor. Hemen yakınında çok katlı binalar var. O binalar depreme dayanıklı mı, onu da bilmiyoruz. İnsanlara oraya kaçayım derken canından da olabilir. Bütün vatandaşlarımız e-devletten toplanma bölgelerini görebiliyorlar. Benim tavsiyem vatandaşlar toplanma alanlarını mutlaka gezmelidir. Buna göre hareket etmelidir. Aile içinde de acil eylem planı oluşturmaları gerekmektedir. Aile fertlerinin biri okulda, biri işte biri başka yerde olabilir. Deprem anında mutlaka bir buluşma noktası tespit edilmesi, çocuklara ezberletilmesi gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.(İHA)