Türk şiirinin ve modern edebiyatının usta ismi Cemal Süreya, Beyoğlu Belediyesi tarafından mezarı başında düzenlenen törende, yaşamı boyunca yakasında taşıdığı kır çiçekleriyle anıldı.
Türk şiirinin ve modern edebiyatının usta ismi Cemal Süreya, vefatının 35. yılında Kulaksız Mezarlığı’nda bulunan kabri başında anıldı. Beyoğlu Belediyesi tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen anma töreninde yakınları, dostları ve sevenleri bir araya gelerek Cemal Süreya’yı anlattı. Törene; Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Daire Başkanı Ecevit Yılmaz, Cemal Süreya’nın yeğeni Güzin Tanyeri, yazar Necati Güngör, yazar/şair Engin Turgut, yazar Orhan Alkaya, CHP Beyoğlu İlçe Başkanı Muharrem Bulut ve Can Yayınlarını temsilen Bahar Keyik’in yanı sıra çok sayıda seveni katıldı. Kabri başında dualar okundu ve mezarının başına servi ağacı dikildi. Daha sonra ise Cemal Süreya’nın mezarına, yaşamı boyunca her zaman yakasına taktığı kır çiçeklerinden bırakıldı ve katılımcılara hayır lokması ikram edildi. “Cemal Süreya’yı Türk Edebiyatının belleğinde sürekli taze tutacağız”
Törende konuşan Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, “Cemal Süreya’nın büyük acılar yaşamış ve o acıları dizelere vurmuş bir şairimiz olduğunu belirterek, “Sizin hiç babanız öldü mü? Hangimizin belleğinde bu dizeler durmuyor ki? Benim babam bir kere öldü kör oldum diyor Cemal Süreya. Ben huzurlarınızda Cemal Süreya’yı saygıyla, sevgiyle ve minnetle yad ediyorum. Eksik kalan bir işti. 30 yıldır Beyoğlu’nda mezarlığının bulunmasına rağmen maalesef bir anması yapılmıyordu. Bundan sonra her yıl bugün, burada olacağız. Daha sonra da şiirlerle, seminerlerle ve panellerle Cemal Süreya’yı layık olduğu Türk Edebiyatının belleğinde sürekli taze tutacağız” dedi. “Pantolonunun paçalarına altın tozu bulaşmasın diye dublelerini söktürdü”
Cemal Süreya’nın yeğeni Güzin Tanyeri de dayısı Cemal Süreya’nın Darphane müdürü olduğu dönemle ilgili bir anısını anlatarak, “1975 yılında Darphane müdürü oldu. Orada da herkes onu çok seviyordu. Kendisi de o zamanlar dubleli pantolonu vardı. Pantolonunun dublelerini söktürdü, paçalarına altın tozu bulaşmasın diye. Çok dürüsttü. Son yıllarını çok zor geçirdi; hep üzüntülü, sıkıntılı ve onu kaybettik. 35 yıl oldu. Elbette bizimle yaşıyor ama yokluğunu o kadar çok hissettik ki, umarım huzur içinde uyuyordur” ifadelerini kullandı.