27 yıllık akademisyenliği süresince çalıştığı üniversitede binlerce öğrenci yetiştiren CHP’li Vekil’in mesajı şöyle:
“Türkiye’nin aydınlık geleceğinin mimarı değerli öğretmenlerimizin bir toplumun gelişmesinde ne kadar önemli olduğu Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün “Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenler! Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır” sözüyle açıkça görülmektedir.
Eğitim emekçilerimiz, karşı karşıya kaldıkları sorunlar nedeniyle bugünü buruk bir şekilde kutlamakta, 24 Kasım’da sadece hatırlanmak değil, sorunlarına çözüm bulunmasını istemektedir.
21. yüzyıl Türkiyesi’nde eğitimin kalitesi de arzu edilen seviyede değildir ve unutulmamalıdır ki öğretmenlerin sorunu çözülmeden, eğitimin sorunları çözülemez.
Türk Eğitim-Sen’in yaptığı bir anket çalışması sonuçlarına göre ankete katılan öğretmenlerin %79’u son 5 yıl içinde bankalardan kredi kullanmış ve kullanılan kredilerin %53.6sı konut dışında bireysel kredi. Yine öğretmenlerin %59’u kredi kartlarını düzenli ödeyebilirken %41i ödeyemiyor ve %87si 1 yıl içinde alım gücünde azalma olduğunu belirtiyor.
Diğer taraftan, ülkemizde okullara yeterli sayıda öğretmen ataması da yapılmıyor. Bir taraftan Taşımalı Eğitim Sistemine dönüştürülmüş ve okulları kapatılmış köyler varken, bir taraftan da atama bekleyen öğretmenler var. Yaşanan sorunlar yalnızca bunlar değil, öğretmenler üye olduğu sendikalara göre ayrıştırılıyor. Puanlama sisteminden müdür atamasına kadar, sendikalara göre ayrıştırılmanın etkisini görüyoruz.
İşte öğretmenler gününde bunları dile getirmek, çözüm üretmek lazım. Siyasetin arka bahçesi olmuş bir eğitim sistemi ile nasıl bu ülke bir yere varamazsa, bilim üretemez ve orta gelir tuzağından kurtulamazsa, aynı şekilde öğretmenlerin sorununu çözmeden iyi bir eğitim sistemi hayal olacaktır.
Geleceği şekillendiren, gençleri yetiştiren öğretmenlerin hak ettikleri değeri görebilmesi gerekir. Öğretmenler sindirilmiş değil, yeniden toplumsal gelişmenin öncüsü olmalıdırlar. Cumhuriyet’in temellerinin birlikte atıldığı öğretmenlerle beraber demokratik bir toplumun ve bilgi ekonomisinin de temeli atılacaktır. Bu nedenle öğretmenlik mesleğinin yeniden toplumun en saygın mesleklerinden biri haline getirilmesi konusunda tüm gayretler sarf edilmelidir.
Ayrıca eğitim politikalarının belirlenmesinde öğretmenlerin, öğrencilerin, velilerin ve ilgili STK’ların katılımı ve görüşlerinin alınmasını da son derece önemsediğimi belirtmek isterim. Öğretmen yetiştirmeye katkıda bulunan tüm yüksek okul ve fakülteleri fiziki, mali ve akademik yönden en iyi olanaklara eriştirmeliyiz. En başarılı öğrencilerin Eğitim Fakülteleri bölümlerini tercih etmelerini sağlayacak politikaların geliştirilmesi önemlidir.
Pedagojik donanım tüm öğretmenlere kazandırılabilmelidir. Öğretmen yetiştirmede uygulama ve staj yapma olanakları artırılmalıdır. Öğretmen yetiştirmede temel yeterliliklerin değerlendirilmesi sağlam bir zemine oturtulmalıdır.
Ücretli öğretmen değil, tüm öğretmenler kadrolu atanabilmelidir. Statü, ek gösterge ve ek ders ücretleri iyileştirilmelidir. Özlük hakları özel bir yasa ile güvence altına alınmalıdır. Hiçbir öğretmen ve yönetici üyesi bulunduğu sendikaya göre değerlendirmeye tabi tutulmamalıdır. Okul yöneticilerin atamaları ideolojik yaklaşımlarla yapılmamalıdır.
Eğitim sistemindeki bunca soruna ve yaşadıkları zorluklara karşın evlatlarımızı yetiştirmek için Anadolu’nun dört bir yanında heyecanla görev yapan bütün öğretmenlerimize şükranlarımı sunuyorum.
Başta, Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, ebediyete intikal etmiş tüm öğretmenlerimizi ve saygı, sevgi ve minnetle anıyor; Atatürk ilke ve devrimleri ışığında, gecesini gündüzüne katan kıymetli öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü kutluyorum.”