Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof.Dr. Can Alper Çağıcı, “Parlak, pürüzsüz bir cilt; ışığı güzel yansıtır. Eğer ciltte düzensizlikler var ise ışık homojen olarak yansımaz. Ciltteki tümsekler ışığı fazla yansıtırken, çukurluklar gölgelenmelere neden olurlar.
Bu cilt görünümünde bozulma olarak algılanır. Çocuk cildi pürüzsüdür ve ışığı çok iyi yansıtır, yaşlanan ciltte oluşan düzensizlikler ise ışığın güzel bir şekilde yansımasını engeller. Yaşlanma ile birlikte ciltte kahverengi ve kırmızı lekeler görülmeye başlar ve ciltteki gözenekler büyür. Peeling denilen cilt soyma işlemlerinde cildin en dış tabakaları alınır, alttan gelen yeni cilt ile cilt yenilenir. Bu sayede ışığı daha iyi yansıtan, daha uyumlu bir cilt rengi elde edilir. Piyasada her gün yeni bir yöntem çıkmakta, her çıkan yeni yöntem de ciddi başarı iddiaları ile gelmektedir: Ağrısız, sızısız, öğle arasında yapılabilecek kadar günlük hayatınızı etkilemeyecek, ameliyatlara eş değer başarılar gibi. Acaba bu iddialar gerçekçi midir? Vaat edilenleri verebiliyor mu? Bu yöntemler evet bazı özel durumlarda belirgin faydalar sağlayabilir, ancak tercih edilen yöntem sizin durumunuz için gerçekten problemsiz bir iyileşme süreci ve bariz etki ortaya çıkarabilecek midir önemli olan budur” dedi.
HANGİ OPERASYONLAR YAPILIYOR ?
Yüz cildi ve cilt altı dokularının fazlalığı ve sarkması ile derideki renk değişikliğinin ve ince kırışıklıkların tedavisi olmak üzere ikiye ayırmak gerektiğini ifade eden Dr. Çağıcı, “Cilt-ciltaltı dokularının sarkmasında ameliyata alternatif olduğu iddia edilen yöntemlere kuşku ile yaklaşmak gerekmektedir. Belirgin cilt ve ciltaltı dokularının sarkmasında alternatifsiz altın standart ameliyattır. Ancak erken yaşlardaki, ciddi doku sarkmalarının olmadığı, erken safhalardaki sarkmalarda non invazif yöntemler de denenebilir. İleri olgularda ameliyatsız yöntemlerin başarı oranları ciddi oranlarda düşüktür, bu konuda dikkatli olunmalıdır. Cilt renk değişikliklerinde ve ince kırışıklıklarda ise non-invazif yöntemlere tercih edilebilir. Bu konuda birçok yöntem (lazer ve kimyasal peeling) kullanılabilse de bu işin altın standartı CO2 lazer ile cilt yenilemedir” diye konuştu.
Diğer yüz gençleştirme yöntemlerinde olduğu gibi CO2 lazerde de eski yaşlanmış yüz derinin alınıp soyulduğunu belirten Dr. Çağıcı, “Alttan yeni gelen deriniz ile yüz cildiniz yenilenir. Lazerde ciltteki kolajenin yeniden şekillendirilmesini de uyarılır. Yeniden şekillenen kolajen ciltteki çukurlukları, cilt yüzeyindeki seviye farklılıklarını giderir. Bir iki hafta içerisinde pürüzsüz ve daha düzgün bir yüz cildi elde edilir. Devam eden yeni kolajen sentezi ile çizgi ve gözeneklerin azalması 6 ay boyunca devam eder” açıklamalarında bulundu.
(İHA)