Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Ereğli Eğitim Fakültesi (EEF) Çocuk Gelişimi bölümü öğrencileri Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Mine Kır Yiğit öncülüğünde çocuk haklarına konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla Türkiye genelinde öykü yarışması düzenledi.
Kdz. Ereğli Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü Başkanı Dr. Öğretim Görevlisi Mine Kır Yiğit, çocuk hakları konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla öğrencileriyle birlikte Türkiye genelinde öykü yarışması yapacaklarını ifade etti. Amaçlarının aynı zamanda çocuk gelişimi bölümünde eğitim-öğrenim gören öğretmen adaylarının çocuk hakları konusunda da gelişim göstermesi olduğunu belirten Dr. Yiğit şunları söyledi “Bizim fakülte bünyesinde okul öncesi eğitim topluluğumuz var. Biz bu topluluk faaliyetleri doğrultusunda yıl içerisinde bir çok faaliyet gerçekleştiriyoruz. Bu faaliyetlerimiz arasında bizim için özel olan günlerin kutlanması yada onlarla ilgili olan atölye ve seminer çalışmalarını yapıyoruz. Aslında bunlarla alakalı bir çok çalışmamız var. Bu yıl 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü doğrultusunda bazı çalışmalar yapmayı planladık. 20 Kasım için daha önceden bir çalışma planlamıştık ama bunun için ‘daha fazla ne yapabiliriz?’ diye düşündük. Çünkü günümüzde medyada da çok fazla konuşuluyor, birçok istismar alanlarına açık durumlar var. Çocukların birçok hakkının farkında olmadığını, farkındalık durumu çocuklarla değil aslında toplum ve birey bazında çok da farkında olmadığını bizlerde görüyoruz. Biz okul öncesi eğitimi hakkında çok farklı kaynaklar kullanıyoruz, özellikle resimli hikaye kitapları. Biz yaptığımız çalışmada aslında ‘ne yapabiliriz?’ sorusuna bu yolla ulaşmış olduk. Dünya çocuk hakları günü doğrultusunda bir yarışma planladık. Planladığımız bu yarışma için kriterler belirledik. Sadece bu bizimle sınırlı kalmayacak. Üzerinde durulması gereken bir konu ve biz bu anlamda farkındalık oluşturmak istiyoruz açıkçası. Dediğim gibi yaptığımız farkındalık ile uyumlu olması gerekiyor. Biz okul öncesi eğitiminde, öğretmen eğitiminde ve dönem çocukları eğitiminde hatta ilkokul düzeyinde de çok fazla sayıda öykü ve hikayeleri kullanıyoruz. Oluşturduğumuz bu öykü yarışması ile birlikte elde edeceğimiz çıktılar belki de bunları hikaye kitapları haline dönüştüreceğiz. Burada uzman kişilerin çalışmamıza dahil olduğunu söyleyebilirim. Bu biraz hukuka giren bir konu, eğitim boyutu da var açıkçası. Biz oluşturduğumuz jürilerle hikayelerin değerlendirmesini yapacağız. Bu değerlendirme sonucunda sıralamaya tabi tutacağız. Hepsi bizim için kıymetli olacak muhakkak ama biraz daha motivasyonu arttırmak amacıyla ödüllerimizin olduğu bir yarışma planladık. Biz yarışma şartnamesini ve başvuru şartlarını üniversitemiz kanalı ile Türkiye’de bulunan hukuk ve eğitim fakültesi olan 56 üniversiteye gönderdik” dedi Çocuk haklarına yönelik sınırlı sayıda öyküler olduğunu ifade eden EEF Çocuk Gelişimi Bölümü öğrenci topluluğu başkanı Betül Peker, şu ana kadar 6 üniversiteden 20 başvuru aldıklarını belirtti. Peker konuşmasında şu sözlere yer verdi: “20 Kasım Dünya çocuk hakları gününe özel öykü yarışması düzenliyoruz. Bu alanda çocuk haklarına yönelik sınırlı sayıda öyküler var. Hem bu alana hizmet etmesi için, yetişkinlerin, öğretmen adaylarının ve çocukların bilgilendirilmesi için böyle bir yarışma düzenlemeyi düşündük. Projeye başvuracak herkese proje başvurusu ile ilgili şartname gönderiyoruz. Şartnameyi imzalayıp bize gönderen herkes başvuru yapmış olacak. Şuanda 6 farklı üniversiteden 20 kişi yarışmamıza başvuru yaptı. 18 Aralık tarihine kadar başvurularımız devam ediyor.” Çocuk hakları ihlalinin her yerde olduğunu söyleyen EEF Çocuk Gelişimi Bölümü 4. Sınıf öğrencisi Fatma Gülde, yaptıkları işin çok fark oluşturacak bir çalışma olacağına inandığını ifade etti. Gülde konuşmasında şunları söyledi: “Böyle bir projeye katılma kararı aldım. Çünkü bu konunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu konu gerek öğretmenler tarafından, gerek ebeveynler tarafından, normal bireyler tarafından çok önemsenmesi gereken bir konu. Çocuk hakları ihlalinin her yerde olduğunu görüyoruz. Kendim öğretmen olduğum için artık bunların toplum içerisinde daha fazla fark eder konuma geldim. Çocukların hakları bedensel olarak, fiziksel olarak ve kesinlikle duygusal olarak sömürülüyor. Bununla ilgili farkındalık çalışması yapmaya karar verdik ve bunu okul öncesi eğitim topluluğu olarak başlattık. Böyle bir çalışmanın parçası olduğum için ben çok mutluyum, kesinlikle fark oluşturacak bir çalışma olacağına inanıyorum” dedi.